...
"Even if life is hard, don’t quit until the end
The sky will protect your side
Your footsteps are heavy, make some noise
You sink down and let out a sigh
But one more time, one more try"Etrafında ki insan topluluğuna göz ucuyla baktı. İyi hissediyordu. Her haftasonu mutlaka bu caddeye gelir, gitarıyla küçük gösteriler yapardı. Son anda gözüne çarpan daimi dinleyicisine ufak bi gülümseme yollayarak tekrar şarkıya odaklandı.
"Look to the sky confidently
Now is just the beginning
Open your shoulders
Inside of you is someone like you
Don’t give up on your future even if it’s hard
Stand up, hold my hand, take the world"
Şarkısına mırıltılarla eşlik eden insanların arasından bir kaç yakınma sesleri duyunca gözleri sorunun kaynağını araştırmaya başladı. Birisi İnsanlardan oluşmuş bariyeri kaba hareketlerle aşıp iç kısma girmeye çalışıyordu. Aldığı derin soluklara bakılırsa uzun süredir koşuyordu.
"Like how petals fall when time passes
Clouds promise rain
Even if you’re struggling
It can change by whatever the sky wants
Don’t worry, never mind
Wait for that day"
Kalabalığa doğru baktığında biraz önce koşuşturan çocuğa dikkat kesildi. Aynı zamanda notaları kaçırmamaya çalışıyordu.
"Look to the sky confidently
Now is just the beginning
Open your shoulders
Inside of you is someone like you
Don’t give up even if it’s hard, one more time
Stand up, hold my hand, stand up again."
Kutudaki paralar gittikçe artarken bugün ki kazancının düne oranla daha iyi olduğunu düşünmeden edemedi.
“Kai en iyisi sensin!” Dinleyicisine gülümseyip şarkısına devam etti.
Kalabalığı alt üst eden iri yarı adamlar dikkatini çekmişti. Şu an ki dileği bir aksilik çıkmadan şarkısını bitirmesiydi.
"Stand up (Stand up)
Raise your head
Please don’t waver
Now is just the beginning
Open your shoulders
Don’t give up even if it’s hard, one more time
Stand up, hold my hand, stand up again"
Aynı çocuk yine ortamda huzursuzluk çıkarmaya başlamıştı ki sinirleri bozulan birkaç dinleyici ortamdan uzaklaşmaya başlamıştı. İçinden 'Ya sabır' diyerek son kısma geçti. Bu sırada rahatsızlığın kaynağı olan çocuk fazlasıyla gözüne batmaya başlamıştı.
"Observe and feel
Even if we’re different, my friend
You’re not alone, stand up again..."
Her ne kadar dinleyicilerin çoğu ortamı terk etmiş olsa da gösterisini kazasız belasız tamamlayabildiği için içinden Tanrı'ya teşekkürlerini iletti ve başıyla çevresini selamladı. Etrafında ki çember iyice dağılmadan önce gösterisini neredeyse mahvedicek olan çocuğu gözleriyle yakaladı ve zihninde üzerine kızgın yağ döküp oluşan yaralara tuz serperken çocukla göz göze geldi. Neredeyse yalvaran bir ifadeyle kısa süreli kurduğu göz temasından sıyrılıp arkasını döndü ve az öncesine kadar oturduğu portatif sandalyeyi toparlamaya başlıyacaktı ki arkasında hissettiği hareket, hızlı bir refleksle başını çevirmesine sebep oldu.
Gitar kutusunu kapıp kaçan çocuğun arkasından şaşkınlıkla bakakalmıştı. Tüm gün gitar çalıp ses tellerini fazlasıyla yorarak elde ettiği kazanç başkasının ellerindeydi. Şaşkınlığını üstünden atıp peşinden koşmaya başladı. Ne halt dönüyordu burada.
"Hey,sen! Dursana!"
Arkasından bağırışlar geldiğini duyduğunda zorla da olsa arkasına baktı. O adamlar. Takip ediyordu. İşte şimdi kafası iyice karışmıştı. Nefesi de tükeniyordu. Çocuğa yaklaşmıştı fakat adamlar Kai’yi geçip Çocuğa yetişti.
“Yalvarırım yapmayın.”
Ne olduğu tam belli olmasada yavaş yavaş ipler çözülüyordu. Pek emin olmasada, gidip gitar kutusunu almalıydı. Nefes nefese konuşmaya çalıştı.
“He-hey sen, kutuyu ver.”
O sırada adamlar çocuğu yakalamış ve elmacık kemiğine esaslı bir yumruk indirmişlerdi. Darbeyle birlikte yere düşen çocucuğu görünce paralar tamamen aklından çıktı ve yardım etmek için yanına gitti. Ama adamlar fazla güçlüydü. Birini çocuğun üzerinden almaya çalışırken diğeri onun kollarından tutup kendisine çevirmişti. Çöp gibi kokan nefesiyle konuştu.
"Demek bir de işbirlikçin var ha?"
Her şey birbirine girmişti ve karşısındaki adamlar tatlı dilden anlayacak gibi değillerdi. Ne yazık ki sert yöntemler için de kendisi fazla zayıftı. En yakın zamanda spora başlayıp biraz daha kas yapmayı zihnine not etmeye vakit bulamadan alt bölgesindeki yoğun acıyla beyninde şalterler atmıştı. Adamın kasıklarına attığı diz darbesi hayatı boyunca unutamayacağı en asıllı dayağın yalnızca başlangıcıydı...
Medya'da bölümde geçen şarkının orjinali var *-*
