Ben Sehun.. Sanırım şimdilik Luhan'ın arkadaşı Sehun. Arkadaş olduk mu onu bile bilmiyorum. Ama aşık olduğum gerçeğinin kalbim için daha fazla netleştiğini söyleyebilirim.
Grubumla dünya çapında bir başarı elde ettiğimiz için sürpriz bir single albüm çıkardık. Albümün yoruculuğunu bile atmamıştık aslında. Sanırım sevilmenin bedeli ağır oluyormuş.
Yorucu günlerimin arasında saçları rüzgarda uçuşan Luhan geliyordu ara ara aklıma. Ablam ilk albümü bana imzalatarak ona hediye etmişti. Ablamın sürekli anlatmalarından dolayı tanıdığımı varsayarak bunu bu kez ben yapmaya karar verdim
Gruptakilerle son kez yayından önce çalışmak için toplanmıştık.
"Herkes buradayken imza istiyorum" diyerek albüm ortalarına koydum.
Jong In dalga geçerek "Dostum sen de idolsün bizden imza mı istiyorsun?" diyerek gülünce anlatmak zorunda kaldım. Ablamın çok sevdiği karşı komşumuz olarak söyleyip geçecektim. Tek planım buydu. Chanyeol her şeyi öylesine didikler ki ondan hoşlandığımı ve fanımız olduğu için bu hediyeyi vermek istediğimi söylemek zorunda kaldım.
Lay "O zaman bunu görünce çok sevinecek." diyerek imza attığında kalbimin sızladığını hissettim.
"O görmüyor" dedim ve albümü önüme çektim. Yüzüm kim bilir nasıl bir hale geldi ki sırayla alıp imzaladılar ve omzuma destek amaçlı vurdular. Hem de hiç soru sormadılar. İçlerinde en olgun olan Lay olduğu için yalnız kaldığımızda ona tüm detaylarıyla anlattım. Beni yüreklendirmek için bir yığın cümle sıraladı.
Tüm çalışmalarımız bitince patronumuz bir kaç gün için ailelerimizi görmeye gidebileceğimizi söyledi. Ailem neden bu kadar sevindiğimi duysa beni kapıdan içeri almazlardı sanırım.
Eve gittiğimde ilk akşam biraz balkon keyfi yaptım. Sanırım Luhan'ın rüzgarla hareket eden saçlarını izledim desem daha doğru olur.. Gülümsediğinde sanırım ellerim tutmuyordu. Aniden bardağı yere düşürdüm. İlk önce irkildi ama kendini müziğe bıraktı. Kulaklık takmıyor muydu gerçekten? Orada ne kadar kaldım bilmiyorum ama o içeri girene kadar onu izledim. Bizim şarkımızı böyle huzurla dinliyor olması da kalbimi daha fazla etkiliyordu
Ertesi gün ablam beni ikinci kardeşiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Biraz oyalasam da eninde sonunda kolumdan çekiştirerek beni zorla Luhan'ın sevine götürdü.
Eve girdiğimizde ablam "Luhaaaaaaaaaaan. Bebeğim nerdesiiiiiiiiinnn???" diye bağırdı. Kendimi tutamadım ve "Bebeğim mi? Abla ciddi misin?" diyerek güldüm. Evde hafif bir müzik sesi geldi.
O esnada biri " Burdayım abla piyano çalıyorum." dedi. Bir dakika sürekli şaşırıyorum ama bu çocuk hani görmüyordu. Ben gözlerimi kıstığımda bile önümü göremiyorum. Bu çocuk görmediği halde dışarı çıkıyor, üstüne bir de piyano mu çalıyor? Gerçekten mi?
Tanışma faslımızı muhtemelen biliyorsunuz.Tokalaşmamız gerekiyordu değil mi? Elini sıktığımda resmen kıpırdayamadım. "Memnun oldum" dediğinde benim de bir şey demem gerekiyordu. Ama korktum. Yapmayın ama bir anda karşısına çıkamazdım. Ben biliyordum ama o benim kim olduğumu bilmiyordu. Sesimden tanır diye düşünerek kısık bir sesle konuştum "Memnun oldum."
Hem şarkıdan hem de parkta konuşmamızdan hatırlayabilir diye düşünerek hep temkinli davrandım. Aralarda ölçüyü kaçırsam da toparladım. Neden saklandığımı ben de bilmiyordum. Lanet olasıca tatlı ablam şarkı söylememi istedi. Bunu nasıl yapabilirim ki karşımda en tatlı hayranım duruyor. Sesimin kısık olduğu bahanesiyle sıyrıldım.
Tuhaf bir şekilde onu mutlu etmek istiyordum. Aklıma gelen fikirle gözlerim parladı.
"Gerçekten bizim fanımız mısın? Yani eğer öyleysen seni gruptakilerle tanıştırabilirim." dedim. Yüz ifadesi biraz değişti sanki. Duyduğu anda olduğu yerde kıpırdamadan durdu. Yüzündeki hüzün heyecandan olabilir mi diye düşündüm. Acaba duyguları ve tepkileri mi karıştırdı. Sonra tekrar gülümsedi ve "Eğer yapabilirsen..." dedi. Yani istiyor muydu? Aman tanrım onu arkadaşlarımla tanıştıracaktım. Sonrasında benimle dalga geçeceklerine emindim ama bunu yapmak istedim.