Ben Sehun.. HunHan'ın Hun'u.. Luhan'ın Sehun'u..
O kadar çok şey yaşadık ki o gözlerini açtığından beri... Beni ilk gördüğü anki tatlılığını anlatmıştım.
Biz sevgili olduk. Sürekli erkeklerden hoşlanmadığını söyleyerek kalbimi törpüleyen meleğim nihayet bana kalbini açmaya karar vermişti.
Tam Luhan'ın beni görebildiği zamanlarda şirketteki yoğunluğum yüzünden onun yanına çok az gidebiliyordum. Bir ara vakit bulduğumda koşarak evine gittim. Daha sarılmaya bile doyamamıştım. Bu nedenle ayrı kalmak zor geliyordu.
Onu gittiğimiz parka götürdüm. İlk gördüğüm anı ve bana neler hissettirdiğini anlattım. Daha sonra aileme Luhan'la sevgili olduğumu söylemeye karar verdim. İlerde bir gün onunla evlenmek istiyordum. Onu buna ikna edeceğim ama şuan söylersem sanırım zor kazandığım sevgililik mevkimi de kaybederim. Bu nedenle susup sabredeceğim. Aslında sanırım sabır konusunda pek iyi değilim. Ama üzerinde epey düşünmem ve çalışmam bir konu olduğu da aşikar.
Annemi, babamı ve ablamı salona oturttum. Beklemelerini söyleyerek Luhan'ın evine gittim. Elini sıkıca tuttum ve evime götürdüm. Kalan tüm hayatımı onun yanında geçirmek istiyordum. Ailem her zaman ne istersem yanımda oldular. Ama ben bir erkektim ve bu durumu hoş karşılayacaklarından da pek emin değildim. Korktuğum gibi olmadı. Ailem her zaman olduğu gibi Luhan'ı kucakladı ve bizi böyle kabul ettiler.
Luhan'a sık sık gün içinde eve gelemeyeceğimi ve meşgul olduğumu söylüyorum. Bazen bunu sürpriz yapmak için kullanıyorum. Aniden eve girip ona sarılıyorum. Mutlu olduğunu bakışlarından anlayabiliyorum. Bir gün yine sürpriz yapmak istiyordum. Eve anahtarımla girdim. Evet neredeyse Luhan'ın evinde yerleşik hayata geçtiğim için benim de bir anahtarım vardı.
Eve girdiğimde gördüğüm şey kanımı dondurmuştu. Benim meleğim adamın birine sarılıyor ve ağlıyordu. Onun gözyaşlarını her gördüğümde içimde bir şeyler kopuyordu. Luhan beni görüp kollarındaki adamı itti ve "Hoşgeldin" dedi. O bücüre Luhan'ın benim olduğunu göstermek istedim. O yüzden de "Hoşbulduk bebeğim." diyerek onu öptüm.
Ona söylediğim ilk cümle ise sevgilimi ağlatmasıyla ilgili oldu. Onun Min Seok olduğunu öğrenince aslında sakinliğimi koruyamayacağımı düşündüm. Güldüğü zaman herkesi büyüleyen bir meleğin aylarca acı çekmesine sebep olan lanet serseri karşımda duruyordu. Luhan'ın onu çok özlediğini biliyordum. Herhangi bir zamanda olsa onu bayıltana kadar döverdim. Ama Luhan'ı incitmek istemedim. Birlikte vakit geçirmeleri eskiden çok yakın oldukları için beni tedirgin ediyordu ama yine de onu Luhan'la yalnız bırakmıştım. Şirkette çok fazla duramadım çünkü içim içimi yiyordu. Çocukları topladım ve eve gittim.
Min Seok denen saçma insan Lay'i görünce resmen kendinden geçti. Lay de bir hayranıyla karşılaştığı için çok sevindi. Onun için bize zorla albüm bile imzalattı. Daha o anda Min Seok'un kalbini birilerine kelepçeleme fikri zihnime çöreklenmişti. Sonuç olarak Luhan'ı iyi tanıyordu ve Luhan'ın etrafında benden başka birinin olmasına dayanamıyordum. Sevgilisinin olmaması tehlikeliydi.
Bunları düşündüğüm gün Min Seok'la epey sohbet etme fırsatı buldum. Söylediğim tüm kötü sözler ve hitap şekillerim için içten içe özür diledim. Hatta Luhan'dan çok ikimiz konuştuk. Sanırım bizimle yaşamasına katlanabilirim. Çünkü Luhan beni seviyor. Bu yüzden ona geçmişte kalan ve onu mutlu eden anılarını geri vermek istiyordum.
Sonrası tam bir karmaşa. Biz geri dönüşümüzü yaptık ve ilk solo konserimize çıktık. Buraya kadar güzeldi. Luhan'la el ele yakalandığımız fotoğrafların internete düşmesi Luhan'ın paniğe kapılmasına sebep olmuştu. Onu tüm dünyaya duyuracak kadar çok seviyordum ama o korkuyordu. Nasıl olduysa fanlar bizi birbirimize yakıştırmış ve çok sevmişlerdi. Kariyerimizde iyi bir noktadaydık ve Daesang ödülü almıştık. Sahnede teşekkürleri sıralarken Luhan'a onu ne kadar sevdiğimi söledim. Planet fanlarının oturduğu kısımda resmen kıyamet kopuyordu. Kıskanmayı geçin sevinçten çığlık atıyorlardı. Bizi 'HunHan' diye çağırıyorlardı. Biz artık birdik. Sehun ve Luhan bile değildik HunHan'dık. Hayranlarım sanırım bu ilişkiyi korumam için bana en çok güç verenler oldu.
