6. Bölüm

2.3K 207 108
                                    

Bilmediğim bir borcumuz mu vardı? Lanet olasıca sabaha uyanmaktan zaten nefret ediyorum. Neden kapımız alacaklılar gelmiş gibi çalıyor.

İsyanlarımın arasında "Luhaaaaaaaaaaannn" diye kendini yırtarcasına birilerinin bağırdığını duydum. Şu idol kardeş neden her seferinde geliyordu ki.

Uzun uzadıya anlatmayacağım. Birlikte biraz vakit geçirdik. Sürekli bir şey söylemek istediğim için ağzımı açıyordum ama susuyordum. Neden bu kadar çekindiğimi bilmiyorum. Ona seslerin kime ait olduğunu sormak istedim. Şarkı başladığında saymaya başladı ama susturdum. Diğer lanet olasıca seslerden banane, ben sadece birini öğrenmek istiyorum.

Size daha önce Baekhyun'un ismini çok sevdiğimi ve sesin ona ait olabileceğini düşündüğümü söylemiştim. Tam isabet!!! Sehun bana o sesin Baekhyun'a ait olduğunu söyledi. Onunla tanışmak istiyordum ama bunu nasıl söyleyebilirdim. Gerçekten çok sevinmiştim.

O gece de önce balkon keyfi yaptım. Sonra da deliksiz bir uyku çektim. Ara sıra Sooyoung abla ve idol kardeşi bize geldiler.  Bir kaç gün sonra bir şey oldu. Beni gerçekten sarsan bir şey.

Odamda öylece oturuyordum. Canım çok sıkılıyordu ve yapacak bir şey bulamamıştım. Sehun beni aramıştı ve "Eğer evdeysen öğlen uğrayacağım." demişti. Ne alaka diye düşündüm ama "Evdeyim." diyerek kapattım.

Onunla hala belli bir mesafede konuşuyordum. Ablası kadar ısınamadığım gerçeğini saklayamam. Beklememe rağmen tüm gün gelmedi. Gerçekten neden moralim bozuldu bilmiyorum. İnsanların bana bunu yapmasına alışmış olmam gerekirdi.

Odamda öylece otururken kapımın açıldığını duydum. "Kimsin!" diye sordum ama cevap gelmedi. Kendinden önce parfüm kokusu doldurdu odayı. Çok yakın zamanda duymamıştım bu kokuyu 1 seneden fazla oluyordu. Gözlerim anında nemlenmişti ve çatallaşan sesimle "Min Seok!" diye seslendim. Bana doğru ilerleyen adımlar kesildi. Ağlamamı durduramıyordum. Tekrar seslendim "Min Seok? Sensin değil mi?" Sonra ellerim titremeye başladı.

"Biliyorum Min Seok sensin. Lütfen cevap ver. Neden duruyorsun yanıma gel. Sen olduğunu biliyorum. Bu senin kokun, nerede olsa tanırım."

Yanıma gelmediği için yere çökmüş daha çok ağlamaya başlamıştım. Bir anda tanıdık kollar etrafıma sarıldı ve "Geçti Luhan, ben yanındayım" dedi.

"Se-Sehun" diye kekeledim. İstemsice hıçkırıklar kaçıyordu ağzımdan ve kendimi durduramıyordum. Bana sarılan kollara karşılık ben de sarıldım ve başımı koyarak uzun bir süre ağladım.

Bir şey sormadan öylece durdu yanımda. Sanırım artık ona da güvenebilirdim. Onu da kardeşliğe kabul edebilirdim. Sessizliği ilk bozan o oldu ve beni şaşırtan bir cümle kurdu. "Luhan, çok özür dilerim."  Özür dilemesini gerektiren bir şey yapmamıştı ki.

Onun parfümünü tanıyordum bu nedenle kendim bile farkında olmadan "Bu senin kokun değil. Parfümünü mü değiştirdin?" diye sordum.

Sessizce güldüğünü fark ettim. Kollarından ayrılıp yanına oturdum. "Arkadaşım yeni bir parfüm almış elden ele gezdirirken kapağı açıldı ve üzerime döküldü. Üzgünüm, sanırım hiç bulaşmamalıydım. Eğer kızmazsan bir şey sormak istiyorum. Min Seok kim?" Bir anda yüzüm düşmüştü. "Belki bir gün anlatırsın." dedi ve sustu.

"Gündüz gelecektin. Neden gelmedin? Aslında daha önemlisi buraya neden geldin?" diye sordum.

"Yarın konserimiz var." dedi ve bir anda ellerimi tuttu. Ne yapıyor bu diye düşünmeme kalmadı elimdeki kağıt parçasını hissettim. "Bu ne şimdi?" diye sordum. Aldığım cevap yatağın üzerinde sevinçten tepinmeme sebep olacak olsa da sakinliğimi korumaya çalıştım.

Dark and I ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin