Evett bir duyuru yapmak istiyorum çok ciddi birşey değil ama olsun, fic bölümlerinde biraz aksama olabilir sabahın köründe kalkıp okula gittiğim için bazen yazacak vakit bulamıyorum ya da çok yorgun oluyorum bu nedenle aksama yaşanırsa, en fazla 1-2 gün yazamam iki günden fazlası olduysa birşeyler olmuş olabilir ama siz böyle birşey olursa endişelenmeyin çünkü ben her daim yanınızda olmayı istiyorum! Umarım bölümü beğenirsiniz!
~İyi okumalar
-Kim Taehyung-
Yoongi büyük ihtimalle pes etmişti çünkü dakikalar, saatlerdir cebimde titreşen telefonum birkaç dakika önce titremeyi bırakmıştı.
Ben şuan da hâlâ aynı sahildeyim Daegu'ya gidemedim, gönderilmedim. Jeongguk beni son kalan gücüyle yakalamış ve sahilde kumlara oturtmuştu, bu olay yaklaşık bir saat önce yaşanmıştı..
Bir saat öncesi.
"Taehyung! Yeter lütfen dur artık!" bağırışları tutamadığım hıçkırığım yüzünden birkaç dakika aksamış olsa bile yine bağırmaya başlaması çok zaman almamıştı. Bir an kazağımdan tuttuğu gibi beni diz üstü çöktürmüştü, kafama ve omuzuma baskı uygulamış beni gafil avlamıştı. Sessiz bir şekilde ağlıyordum ağladığımı anladığını sanmıyordum çünkü sessiz ağlama işini baya geliştirmiştim, bir kez bile burun çekmeden otuz dakika sessizce ağlamışlığım bile var açıkcası.
"Ağlama.. Lütfen?" düşüncelerimi ortadan ikiye bölen iki kelime ile gözlerimi yummuş, başımı aşağı eğmiş ve hıçkırıklarımı tutmayı bırakmıştım. Jeongguk'un zarif ellerinin omzumda olan dokunuşları çok iyi geliyordu, beni yanımda olduğunu bilmek bile fazlaca rahatlatıyordu.
"Taehyung.. Ben.." açıklama yapmaya çalışıyordu, sessiz burun çekişleri kulaklarımda yankılanırken ağladığı sesindeki kırgınlıktan bile belliydi.
Bir anda bağırmaya başlayınca, hafif titremiştim.
"İstemedim Taehyung! Çocukluğumu bırakmaya gücüm yoktu benim! Her ne kadar savaşsam bile her seferinde kaybettim, seni kaybetmeyi bilerek mi istedim sanıyorsun?!" sonlara doğru sesi iyice boğuklaşmış, titremişti.
"Jeongguk! Ben çocukluğumu bırakmaya bile razıydım, öl deseydin dakikasında canıma bile kıyardım! Ben istedim mi sanıyorsun? Her gün kabus görerek uyanmayı, seni görememeyi, kokunu unutmamaya çalışmayı, her dakikamızı ayrı geçirmeyi, ağlama krizlerine girmeyi ben istedim mi?!" histerik bir gülüş fırlamıştı dudaklarımın arasından, konuşmam gerekiyor gibi hissediyorum. Ben içimi dökmeyi bekliyordum..
"En çok da ne koyuyordu biliyor musun Jeongguk? Hep birlikte sabahladığımız, partiler yaptığımız, seninle uyuduğumuz o özel günlerde ağlama krizlerine girip seninle anılarımızı hatırlamak, bu çok koyuyor Jeongguk.." boğazım düğümlenmişti, sanki o düğüm her söylediğim cümlede daha fazla büyüyor boğazımı isgal ediyordu. Bu yumru benim kırgınlığımın yumrusuydu, her içimi döktüğümde kırgınlığımı yüzüme vurur benim boğazımı sıkardı.
Tabii hıçkıra hıçkıra ağlayan Jeongguk'un bir anda üstüme atlayarak sarılmasını beklemiyordum, asla beklemiyordum.
"Tae-hih-hyung ben hih çok üzül-hih-düm."
Hıçkırıkları cümlesini parçalamıştı, cümlesi de benim kalbimi parçalamıştı.
Hasret her saniye daha fazla vururken dayanamayacağımı biliyordum, o benim zaafımdı
Jeongguk benim en büyük zaafımdı..
Sonuç olarak yine bedenim istemsizce beni yönlendirince, ellerimi belinin iki yanına sıkıca koymuş onu yukarı çekerek kucağıma almış ve sonra da ayağa kalkmıştım.
Burada kimse yoktu, bu huzur verici birşeydi.
Jeongguk'u kucağımda hoplatıp biraz daha rahat bir pozisyon yakalamış, denizden uzak olan iki kişilik çadırlardan birisine girmiştim. Buranın sahibi bu küçük çadırları çiftlerin dinlemeleri için yapmıştı çok yakın bir arkadaşım olan Chris buranın sahibiydi.
Şimdiki zaman.
~
Waow bir sonraki bölümde bunlar yine dengesizleşecek ve Seungchan, yoonmin ve namjinseok'u devreye sokacağım! Umarım bölümü beğenmişsinizdir!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Out father is gay × Taekook!
FanfictionTaehyung ve Jeongguk çocukluktan beri arkadaş olan iki gençtir, eş cinsel babaları birbirlerini sevdiğini ve evleneceklerini açıklayana kadar. Yan shipler: Yoonmin Namjinseok Seungchan 19/10/2022