Out father is gay × Taekook!

~Final..~

Wuhuu bugün finalimizi yazıyorum, sizlere söylemek istediğim çok şey var en azından bazılarını söylesem birşey kaybetmem diye düşünüyorum. Destek olan, sevgisini belli eden, hayalet okuyucu bile olsa okuyan herkese teşekkür ediyorum. Okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum, başka ficler yazacağım tabii hesabımda olacak ama bu fic'imin yeri bende hep çok ayrı olacak. Destek olan, olmayan, seven, sevmeyen herkese teşekkürlerimi sunuyorum sizleri seviyorum^^

~İyi okumalar

-Sekiz ay sonra-
-Kim Jeongguk-

"Jimin?! Sen neden giyinmedin yarım saat var düğüne be?!" sana güvenmiştim küçük piç.. Neden giyinmedin şimdiye kadar..?

"Jimin.. HÂLÂ OTURUYORSUN KALKSANA BE!" bana alttan üzgün üzgün bakan arkadaşımın yüzüne çemkirdiğimde, dudaklarını büzmüş koltuktan kalkmıştı.

"Jeongguk.. Ben beyaz damatlığı giydiğim için Yoongi'nin babası beni küçümsüyor ama.." üzgün üzgün konuştuğunda iç çektim.

"Dolapta yedek siyah takım var onu giy Jimin." kollarını belime dolamış sarılmıştı. Tanrım.. Benim yarım saat sonra düğünüm var hâlâ nelerle uğraşıyorum..

"Yapışma be! Git giyin makyajını tazelesinler, sonra salona ineceğiz hadi!" kolarını bedenimden uzaklaştırdığımda geri çekilip paytak paytak koşuşturdu.

"Jeongguk, bebeğim?" Taehyung'un kapının arkasındaki derin sesiyle irkilsem bile hızlıca cevap verdim.

"Efendiim? Bir sorun mu var Taehyung?" kapıyı aralayıp kafamı dışarıya çıkarttığımda Taehyung önümde ellerindeki tasmalarla hemen önündeki Bam ve Yeontan ile bana bakıyordu, yüzünde kocaman piç gibi bir gülüş vardı.

Köpeklerimize köpek takımı giydirdiğini görünce elimi alnıma vurmuştum, Bam'a beyaz bir takım giydirmiş Yeontan'a da siyah bir takım giydirmişti.

"Taehyung sen bela falan mısın? İşsiz misin seen?! Yarım saat sonra düğünümüz var bizim?!"

"Onların da düğünü olsun!"

"Ne?!"

"Yeontan ve Bam'ın da düğünü olsun?"

"Taehyung bişey söylemem gerek.." kapıdan dışarıya çıkıp ellerimi yanaklarına koymuştum başımı da kulağına yaklaştırıp sessizce sanki bir sır verirmiş gibi konuştum.

"Taehyung.. Onlar köpek.."

"Onların düğünü neden olmasın ki yaa!"

"Tamam! Tamam Taehyung onların da düğünü olsun sen Yoongi'yi hazırla çabuk git!" kapıyı sertçe kapatmış Jimin'in yanına koşmuştum.

-Yarım saat sonra-

"Jimin'im. Çok güzelsiin."

Yoongi sevdiğiyle aşk yaşarken ben damadımın gelmesini bekliyordum!

"Nerede kaldı bu hödü-"

Tam bu sırada kapı hızla açılmış Taehyung içeriye giröiş ve geri kapatılmıştı.

"Jeongguk cidden babam soru yağmuruna tuttu ondan gelemedim cidden bak!"

Taehyung minik bir çocuk gibi kendinş açıklamaya çalışırken yanına gitmiş göğsüne bir tane geçirmiştim.

Oh, tabii Taehyung benden yapılı olduğu için kendisine işlemiyordu.

Hızlıca koluna girdim saçlarını düzelttim ve çekiştirerek odadan çıkarttım.

-Kim Taehyung-

Jeongguk beni çekiştirerek aşağı indirmiş, salona giriş yapmamızı sağlamıştı. Salonda alkışlar başlarken ben ve Jeongguk zıt renkli damatlıklarımızla yavaşça yürüyorduk.

Bugün benim en büyük hayallerimden birisi gerçekleşiyor.

Jeongguk'la evleniyoruz..

Kendi masamıza gitmiş oturmuştuk, Bam ve Yeontan'ın tasmaları masanın kenarlarına bağlıydı yani onlarda yanımızdaydı.

Beş dakika geçmeden Jimin ve Yoongi de aşağı inmişti bizimle birlikte herkes alkışlarken -zaten pek kalabalık değildik sadece ailedeki bazı kişiler vardı- Yan masamıza gelip oturdular.

Kore'de akrabalar, arkadaşlar gibi tanıdığımın kişiler arasında çifte düğün yaygındı.

Sırada en başta babalarım, Yoongi ve Jimin'in aileleri, yanlarında Namjoon, Seokjin, Chris, Seungmin ve Hoseok vardı, onların arkasında da bazı akrabalarımız vardı.

"Jiimiin! Sıçmadan kolla götünüü!" Seokjin hyung bağırırken salondakiler kahkahalarla haykırmıştı.

...

Masalarımızın önünde bir tane kürsü vardı, sırayla çıkıp sonsuzluk yemini edecek ve bir-birimizi eş kabul edecektik.

Salondaki aile bireylerimiz önce bizim adımızı bağırmışlardı ki hâlâ durmaksızın bağırıyorlardı.

"Taekook çıksın yeter bee!" babamın bağırmasıyla Hoseok hyung'a bakmıştık çünkü bunu o uydurmuştu. Yerinde küçilmüş pişkin pişkin sırıtmıştı.

"Taehyung biz çıkalım isyan edecekler artık katliama dönüşmesin." Jeongguk kısık sesle konuşup elimi tutarak ayaklandığında salondaki gürültü hafifledi.

Kürsü'ye çıktığımızda salonda herkes pür dikkat bizi izliyordu.

Elime kürsü üzerindeki salonla uyumlu olan çiçekli Taekook yazısı detaylı defteri aldığımda yandaki defterin Yoongi ve Jimin'e ait olduğunu anlamıştım ayırmak için üstlerine 'Taekook' ve 'Yoonmin' yazmışlardı.

Defteri açtım ve kendi kısmımı okumaya başladım.

"Ben Kim Taehyung ömrümün sonuna kadar Kim Jeongguk'un benimle eş kalmasına, hastalıklı sağlıklı her zaman yanında olacağıma ve onu sonsuza dek bırakmayacağıma dair yemin ediyorum." son sözlerimi galaksi gibi gözlerine bakarak söylediğimde aynı anda gözlerimiz doldu. Jeongguk hafifçe defteri kendisine çekti duruşunu dikleştirip konuşmaya başladı.

"Ben Kim Jeongguk ömrüm bitene kadar değil sonsuzluğa kadar Kim Taehyung'un benimle eş olmasını, sağlıklı sağlıksız her zaman yanında olmayı ve onu sonsuzluğa kadar eşim olarak kalmasını kabul ediyorum." cebimdeki yüzük kutusunu çıkartıp açtım ve yüzüğünü Jeongguk'a taktım, o da benim yüzüğümü taktı. Yüzük parmağıma hiç yüzük takmazdım eşime saklardım ben o parmağımı. Salonda yeniden alkışlar başladı ancak bu alkışlar arasında bağırılan tek bir kelime vardı.

"Öp! Öp! Öp! Öp! Öp!" Namjoon ve Seokjin hyung deli gibi bağırıyor yerlerinde duramıyorlardı.

Yan gözlerle Jeongguk'a baktığımda başını sallayarak onay verdi. "Hanımcı piç!" Hoseok hyung'un bağırmasıyla sırıtarak Jeongguk'un dudaklarına tüy gibi bir öpücük bahşettim.

Gözlerimizden aynı anda yaşlar düşmüştü kollarımı beline sarmış o da kollarını  omuzlarıma sarmıştı kafalarımızı boyunlarımıza gömmüştük.

"Yoonmiin!" diye bağırmalar başlarken ayrıldık ve masamıza geçtik.

...

"PASTAA!" Seokjin hyung boğazına düşkünlüğünü sadece yedi. Bir daha söylüyorum YEDİ! tabak pasta yiyerek göstermişti. Ve.. ve hâlâ daha pasta diye bağırıyordu!

Arkadalar ve aileler yavaştan dağılmaya başlarken biz eski grubumuz bir aradaydık.

Jeongguk, Taehyung, Yoongi, Jimin, Seokjin, Namjoon, Hoseok..

Dolu olan gözlerle bana bakan eşimi kolumun altına çektim ve sıkıca sarıldım, sanki herkes bizin sarılmamızı bekliyormuş gibi bir-birine sarıldığında huzurlu bir yerde olduğumu iliklerime kadar hissettim.

Ben huzurlu bir yerdeydim.

Sevdiğimin, eşimin, tavşanımın bebeğimin yanında, hyunglarımın, arkadaşlarımın, dostlarımın..

Ben ailemin yanındaydım..

Ailem benim çocuğumu da beni de korurdu. Huzurluydu..

~
Çok güzeldii.. Bir tane özel smut bölümümüz olmasın mı yaanii^^ olsuun tabii ki!