17~Bırakma Beni..

497 34 44
                                    

Wuhuuu bu bölümü uzun yazmak istiyorum, Chanmin shipi bu bölüm fic'imize giriş yapmış bulunmakta bebislerr. Umarım beğenirsiniz!

~İyi okumalar

Şimdi ki zaman.
-Yazar'ın anlatımıyla-

Jeongguk, bu beş yıl içerisinde ilk defa bu kadar huzurlu uyumuştu. Uyansa bile asla yerinden kalkmamış, düşünmüştü.

Taehyung'u, anılarını, kavgalarını, uzaklaştıkları zamanları, Taehyung'un kendisinin üzerindeki değerini, Taehyung'un hayatında ne ifade ettiğini, kötü zamanlarında hep yanında olmasını daha birçok şey düşünmüştü Jeongguk.

Kendisini çok suçlu hissetmişti, en çokta Taehyung'a barışmak istediğini söylese yeniden eskisi gibi olmak istediğini söylese ne olabileceğini düşünmüş. Gözyaşı dökmemek için insan üstü bir güç sergilemek zorunda kalmıştı.

Taehyung ise Jeongguk'u izlemişti, onu özlemişti.

Çok fazla özlemişti ve bu beş yıldır özlem duygusu peşini asla bırakmamıştı.

Şuan özlem duygusu değil, endişe, kaygı ve korku duygusunu sonuna kadar yaşıyordu. Jeongguk onunla yeniden eskisi gibi olmayı istese ne cevap vereceği sonucunda endişeleniyordu, Jeongguk'un başına birşey gelirse diye kaygı içerisindeydi ve korku. En büyük korkusu peşinde dolaşıyordu bu Taehyung'un, Jeongguk'a biraz daha yakınlaşmasını teşfik etse bile rahatsız etmemek için ona dokunmuyordu.

Çünkü o kendisinin dokunuşlarından rahatsız olabilirdi, Jeongguk Taehyung'a dokunsa Taehyung asla rahatsız olmazdı ama Jeongguk Taehyung'un onu dokunduğunu hissederse rüyalarındaki gibi rahatsız olabilirdi.

'Taehyung! Dokunma bana, sakın elini sürme bana!'

'Tiksiniyorum senden! Yaklaşma bana sakın! Seninle geçirdiğim yıllar bile yüzüne kusmamak için zor durdum ben!'

Taehyung bunları düşünürken sadece iki dakikalığına uykuya dalmıştı..

Yine bir kabus görmüştü, az önce kan ter içerisinde uyanmıştı. Şuan ki gibi aynı çadır içerisindeydiler, rüyanın sonunda Jeongguk yeniden uçurumun en aşağısında kanlar içerisinde yatıyordu.

Evet, maalesef gözleri dolmuş hatta çoktan taşmıştı bile.

Sessiz ağlasa bile omuzlarının sarsılmasını durduramamıştı Taehyung..

Jeongguk göğsünde yattığını bedenin sarsıldığını çok net hissediyordu, bu onun ağlamasına bir sebepti ama o ağlarken Taehyung hep yanında olmuştu. Ama o Taehyung'u ağlarken beş kez bile görmemişti, ağlama krizlerine girerken ya tuvalete ya da odasına gider en çokta kendisini tutardı.

Evet Taehyung ağlarken Jeongguk'un yanımda olurdu ama Jeongguk Taehyung ağlarken, sadece çocukken yanında olabilmişti. Taehyung'un yanında olması onu rahatlatırdı, Taehyung kabus gördüyse çok canı yanardı..

Kollarını göğsünde yattığı adamın omuzlarımda sıkılaştırmış dingin sesiyle konuşmuştu.

"Taehyung.. Ben burdayım tamam mı?" kısık bir şekilde mırıldanmıştı.

Ama beklediği sonucu alamadı.

Taehyung hızlı hareketlerle kendisini çadırın boş kısmına doğru atmış, cenin pozisyonunu almıştı.

"Jeon-gguk öz-ür di-lerim lüt-fen gitme!" Jeongguk, Taehyung'a şaşkın gözleriyle bakıyor neden böyle dediğini düşünüyordu.

"Gitme lüt-fen, ben bi-daha dokun-mayacağım! Bi-lerek ol-madı gitme!" Taehyung kafasını, karnına çektiği dizlerine yaslamış Jeongguk'a bakmamaya çalışmıştı.

Out father is gay × Taekook! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin