Dünya çapında günde yaklaşık olarak 150 bin insan ölüyordu. Ama kaç tanesi silahlı saldıradan ölüyor onu bilmiyordum. Dışarıdan gelen koskoca adamların çığlık seslerini duyabiliyordum. Ne olduğunu bilmiyordum. Bilmediğim hiçbir şeyden de hoşlanmazdım. Her şey birkaç saniye içinde olmuştu ve anlamaya zaman bulamamıştım. Ben her zaman her şeyi anlardım. Büyük ihtimalle Teletabilerimin hepsi vurulmuştu. Yeşil olan yaşasındı. Diğerleri beni pek de ilgilendirmezdi. Şu an beni kolumdan çekiştiren Batman'in de vurulması gerekiyordu. Aksi takdirde ben onu vuracaktım."Hızlı yürü." dedi Kaya merdivenlerden çıkarken. Henüz bir kat çıkmıştık. Sesi hep ifadesizdi ve bundan artık ciddi derecede rahatsız oluyordum. Kolumu çekiştirmesi de rahatsızlığımı arttırıyordu.
"Benim yürümeme ne gerek var, siz çekiştiriyorsunuz ya işte." dedim ters bir tavırla.
Yüzüme birkaç saniye boş boş baktıktan sonra anında kolumu bıraktı. Sinirle baktım yüzüne.
"Bir kat yukarıda yangın merdiveni var. Oradan çık. Arabaların içinde bekle diğerlerini." dedi. Sesinde bir gram dahi telaş yoktu. Aksine çok rahattı. Ne kadar bundan etkilenmese de tehlikeli bir durum vardı ve yapabilecekleri en hızlı şekilde içeriyi boşaltmak istiyordu. Başka bir yere taşıyacaktı çalışanlarını. "HADİ!" diye bağırdı. Boş merdivenlerde sesi yankılanmıştı. Görevim bittiğinde Kaya'nın ses tellerini kesmeden buradan ayrılmayacaktım.O kim oluyordu da bana bağırıyordu!
Hala çıkmamı bekliyordu. Yavaş adımlarla çıktım yukarıya. Son kez baktım yüzüne. O da arkasını dönüp hızlı adımlarla ilerledi. Tabii ki yangın merdiveninden çıkıp o arabalara binmeyecektim. Biraz odaları karıştırmamda hiçbir sakınca yoktu. Yangın merdivenin olduğu koridorun sonunda büyük, siyah taşlarla kaplı bir otomatik kapı vardı. Kapıya yaklaştığımda kenarında küçük tuşların olduğunu gördüm. Siktiğimin kapısı şifreliydi. Ve denersem bilgi gideceğine de emindim. Ben kapıya bakmaya devam ederken az önce bulunduğum orta kattan bir kadın sesi geldi. Sesi anlamak için merdivenlere yaklaştım.
"Kimse yok mu?" diye tekrar seslendi ürkek bir şekilde. İç çamaşırımın ipine sıkıştırdığım çakımı büyük bir hızla elime alıp merdivenlerden temkinli bir şekilde inmeye başladım.
Merdivenlerden indiğimde böyle bir manzarayla karşılaşabileceğimi kestirememiştim. Benim yaşlarımda sarı saçlı, kahverengi gözlü bir kız, tekerlekli sandalyede yamuk bir şekilde duruyordu. Sağdaki ön ve arka tekerlekler merdivenin boşluğuna sıkışmıştı. Yanına koştum hemen. Tekerlekleri kurtardım. Gözlerimle kontrol ettim onu. Rengi atmıştı. Onun dışında iyi görünüyordu.
"Silah sesleri geliyor. Burdan çıkmama yardım eder misin? Tek başıma çıkarsam çok vakit kaybederim. Bu katın sonunda asansör var direkt otoparka açılıyor. Araba kullanmayı biliyorsan, anahtarlar yanımda. Kurtulabiliriz burdan." dedi telaşlı bir sesle.
Cevap vermeden asansöre doğru sürdüm tekerlekli sandalyeyi. Asansörün kapısı hemen açıldı. Ben de hemen bizi içeriye attım. -1'i tuşladı kız. Kapılar kapanmadan önce uzakta iki tane silahlı adam gördüm. Bize doğru koşuyorlardı. Yetişmeleri imkansızken asansör hareket geçti. Biraz sonra -1'deydik. Ama birisi 1. kattan asansörü çağırmıştı.
"Hangi araba?" diye sordum kıza aceleyle. İki silaha karşı bir tekerlekli sandalye ve bir bıçak. Tek olsaydım kolaydı. Ama yanımdaki kızı tekerlekli sandalyesiyle koruyamazdım.
Kumandayı çıkarıp tuşa bastığında otoparkın en sonunda duran siyah son model Range Rover'ın ışıkları yanıp söndü. Şansımıza sıçacaktım şimdi. Oraya kadar nasıl gidecektim bu kızla. Anahtarı avcumun içine aldım. Tekerlekli sandalyenin kollarını sıkı sıkı kavradıktan sonra koşarak arabaya ulaştım. Öndeki yolcu koltuğunun kapısını açtım. Kızı acilen arabaya bindirmem gerekiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİRAYET (+18)
Mystery / ThrillerNamlunun ucunu gözlerinin tam ortasına doğrulttum. Bu yaptığım onu şaşırtmadı. Sanki başından beri bunu bekliyordu. "Şu an seni öldürmemem için bana tek bir sebep söyle Kaya." dedim sakin tutmaya çalıştığım ses tonumla. Gözlerimin içine uzunca bir...