Mezopotamya'da Doğan Aşk/TÖRE (Ara verildi)

Tanıtım

28/11/2022

Merhaba arkadaşlar.

-Kitap final olduktan sonra düzenlenecektir! Yazım hataları da dahil!

-şiddet ve küfür içeriği vardır...

Bu kurguyu okurken benim acemi ve çiçeği burnunda bir yazar olduğumu unutmayın. Hatalarım varsa şimdiden affola, zamanla öğreneceğim.

Başlama tarihlerinizi alalım.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar🍁

______________________________

Gelecekten kesit ;

Mardin'in soğuk rüzgarı herkesin vücuduna tokat misali çarpıyordu .

Belki de o rüzgar onları kendilerine getiren tek seçenekti...

Mardin de saat öğleni geçmiş akşam rüzgarı esir almıştı koca şehri.

Avluda oturmuş birbirlerine öfkeyle bakan iki aşiret duruyordu

SARPOĞLU aşireti ve KARALI aşireti...

Bir zamanlar can ciğer olan iki aşiret şuan birbirlerini öldürme seviyesine gelmişlerdi.

Behram karalı'nın, Düşman aşiret olan Sarpoğlu aşiretinin kızını kaçırması hiç iyi olmamıştı.

Çünkü biliyorlardı tek çare berdeldi ama iki aşirette kabul etmiyorlardı .

Karalı aşireti düşmanımıza kız vermeyiz diyordu. Sarpoğlu aşiretinin de onlardan kalır yanı yoktu .

Ağaların tek korkusu ise Karalı aşiretinin asıl hanımağası kararı öğrenince ne yapacağı.

Ağalardan biri konuşucakti ki konağın kapası sert bir şekilde açıldı. Açılan kapıya döndü tüm bakışlar. Herkesin korktuğu isim karşılarında onları öldürecek gibi bakıyordu.

Ve işte herkesin korktuğu başına gelmişti.

Zerda KARALI....

Zerda sağ elinde silah ve gözlerinde olan öfke ile tam karşılarındaydı.

Zerda'nın bu halini gören ağalar bir adım geri atmıştı. Çünkü zerda'nın öfkesinden nasiplerini almak istemiyorlardı.

Biliyorlardı kararı bir daha duyarsa ki duymuştu. Buradan sağ çıkamazlardı.

Zarda duruşundan taviz vermeden yürüdü. Sessiz ve sakin adımlarlar ilerliyordu.

Avlunun ortasında Miran Sarpoğlu'nun karşısında durdu.

"Ağalar hakkımda karar vermişsiniz. Birde ben buradayken tekrarlayın" dedi, sesindeki o tını bile onların ürkmelerine sebep olurken.

Ağalar ses tonundan bile korkmuşlardı. Kimse cesaret edemedi konuşmaya.

"Berdelden başka çözüm yoktur Zerda,
Miran ile sizin berdel hükmünüz verildi kabul ederseniz?" dedi, aralarında en yaşlı olan Eşref ağa.

Zerda, eşref ağaya döndü. " Eğer kabul etmezsem?" dedi.

"O zaman ikisinin Ölüm hükmü çıkar" dedi eşref ağa.

"Başka bir çare bulun ben evlenmem, berdeli kabul etmiyorum," dedi. İçindeki öfkeyi dışarı yansıtmamaya çalıyordu.

" Berdeli bende kabul etmiyorum " dedi Miran.

Eşref ağa son kozunu kullanmaktan başka çare olmadığını anladı.

" Peki kabul etmeyin o zaman ikinizede soruyorum, sen Miran ağa kız kardeşini öldüre bilecek misin canından kanından olan birini? Peki sen Zerda abini gözünü kırpmadan o tetiğe basıp öldüre bilecek misin?" dedi.

Zerda ve Miran yutkundular . Yapamazlardı biliyorlardı. Miran biricik kız kardeşine kıyamazdı, Zerda da abisine kıyamazdı.

İkiside kıyamıyordu sevdiği insanlara ama onlar kıymıştı ikisine de.

İkiside birbirinin gözlerine bakıp durdular.

" BERDEL KABULÜMDÜR!" Dedi Miran, sesindeki öfkeyle.

"Senin kararın nedir Zerda? " dedi, gülümseyip.

Herkesin bakışları Zerda ya döndü. Zerda ise ailesine baktı. Hepsi kabul etme diye bakıyorlardı ama başka çare yoktu.

"Berdeli bende kabul ediyorum," dedi. Derin bir nefes alarak. Ama aldığı nefes bile batıyordu.

Nefes almaya çalışarak Miran'a döndü.

"Şunu unutma Miran ağa, Ben Azad Karalı'nın torunuyum. Değil sana kimseye boyun eğmem. Bana yaptığın tek yanlışta seni pişman ederim." dedi, Miran'ın gözlerinin içine bakıyordu.

Miran ise tıslayarak güldü. Başka bir tepki vermedi.

" O zaman hazırlıklar başlasın. Tüm Mardin duysun; Karalı aşiretinin kızı Zerda Karalı, Sarpoğlu aşiretine gelin oluyor. DÜĞÜN HAZIRLIKLARINA BAŞLASINLAR." dedi, ağalara bakıp bağırarak.

"Berdel ile evlenen kişiler düğün yapmaz Miran ağa bilmez misin?" dedi, ağalardan biri.

"Karar benim kararım. O düğün yapılacak. İtiraz eden var mı? " dedi Miran.

Kimseden tek bir kelime çıkmadı.

Miran hepsinin susmasından memnun kalmış bir şekilde yüzünde şeytani bir gülüş kondurdu. Bir adım atarak karşısında duran kadına döndü.

"Hazırlan Zerda Karalı, çok yakında Zerda SARPOĞLU oluyorsun. " dedi, Zerda'nın kulağına fısıldayarak.

Zerda yutkundu bu kadarı da pes dedi .

Bakışlarını Mirandan çekip, Ağalara döndü.

"Birgün gelir bu yaptıklarınızın hesabını tek tek size sorarım dilerim ki benim ahım sizi hiçbir zaman bırakmasın" dedi.

Kapıdan çıkmadan abisine, onun hayatını mahfeden abisine son kez bakıp arkasını dönüp gitti .

İçinden söyle geçirdi Bende Zerda KARALI isem Mardini yakıp yıkarım dedi .

Her iki gençten onları beklemeyen yolda ilerliyorlardı. Ya o bataklıktan çıkıcaklar,
Ya da orda çırpınıp yok olucaklardı....

Sizde hazır mısınız?
Zerda karalı ve Miran Sarpoğlu'nun bu bataklıktan nasıl kurtulucaklarını okumaya....

______________

Tanıtımı nasıl buldunuz?

Miran ve Zerda hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kitabın resmî instagramı: mda_qffical
Yazar instagram hesabı: yazar_qffical
Tiktok: Yazar_qffical
Wattpad: Yazar_qffical

MEZOPOTAMYA'DA DOĞAN AŞK ÇOK YAKINDA SİZLERLE...🦋