17/01/2023
Merhaba sevgili okurlarım.
Oy ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar🍁
6.Bölüm: Jana be derman...
Zerda'nın anlatımıyla...
Güneş Mardin'in kızıl topraklarında bir kez daha hüküm sürmüştü...
Göz kapaklarımı açmaya çalışıyordum ama yorgunluktan açılmıyordu.
Kulağıma bir anda zılgıt sesleri gelmeye başlayınca yataktan sıçrayarak uyandım.
Etrafıma baktığımda odadaydım. Dışarıdan daha şiddetli zılgıt sesleri geliyordu. Sesler çok yakında kapının önünden geliyor olmalıydı.
Odanın kapısı açıldı. İçeri saçları karışık ve hala takım elbisenin gömleğiyle duran Miran girdi.
Karşımda duran koltuğa oturdu.
"Miran Ağa'nın Karısı olduğunu, artık Zerda Sarpoğlu olduğunu tüm Mardin'e duyuruyorlar" diyen Miran'a göz devirdim.
Yatakta oturur pozisyona gelip ayaklarımı sarkıttım.
"Dışarıdaki insanlar zılgıt çalıyorlar ama ben sana dokunmadım, dokunmayacağım da. " Dedi Miran.
"Dokunmaya gücün yeter mi sanmam ama şunun en başından beri farkında ol. Kardeşinin canı senin için ne kadar önemliyse benim abimin canında bizim için önemli. Gelipte burda suçlu biri sakın aramamaya kalkma. Eğer varsa suçlu birileri oda benim abim seninde kız kardeşindi! Hata yapan onlar ben değilim." Dedim anlık bir öfkeyle.
Bir yola başladık. Madem o çarşafı verdi. Bazı şeylerin fakrında olması gerekiyordu. Kafasını kaldırıp bana baktı.
"Hata yapan onlar ama acısını çeken yine biziz çavreşamın..."
Bir şeyler fısıldadı ama ben duymadım. Ayağa kalkıp Miran'a baktım
"Kahvaltıya ne zaman ineceğiz?" Dedim. Dolaptan kendime kıyafet aldım.
"Hazırlanıp ineriz aşağı " dedi. Kafamı sallayıp banyoya gittim.
Kısa bir duş aldım. Beyaz dizlerimin altında biten elbise giydim. Beyaz babet ayakkabılarımı da giydikten sonra aynadan son kez kendime bakıp banyodan çıktım.
Çıktığımda ise Miran hazır bir şekilde beni bekliyordu. Düğünde takılan altınlarla bir kaç tanesini taktım. Miran hazır olduğumu görünce telefonun makyaj masasının üzerinden alıp yanıma geldi.
Kapıyı açıp çıktım. Arkamdan da Miran geliyordu.
Merdivenlerden indip avlunun oraya geldik. Bir anda elini belime koydu. Kaşlarını çatıp Miran'a döndüm. O ise fark etmiş olacak ki bana baktı. Tek kaşını kaldırıp 'Ne var?' der gibi baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mezopotamya'da Doğan Aşk/TÖRE (Ara verildi)
Fiksi RemajaKISA SÜRELİĞİNE ARA VERİLDİ.. Mardin topraklarının iki genci. Töreye kurban edilen iki genç berdele mahkûm bırakılırsa ne olurdu? Biri asi biri öfkeli. Öfkeli ve asi oluşları aşklarının en büyük engellerinden birisiydi. İki deli kan. İki deli yürek...