Ö.B |Geçmiş|

4K 331 177
                                    

Selam canlar.

Oy vermeyi ve satır aralarını yorumlarla doldurmayı unutmayın lütfen🖤

Sol alt köşeyi parlatın önce, öyle başlayın bölüme🌟

Beni takip edip destek olabilirsiniz Yazar_qffical

Bu bölümden sonra kendimizi iyi hissetmeyebiliriz çünkü hepsinin geçmişine gidiyoruz. Ve emin olun bu kötü günlerin ardında onlar için yepyeni ve mutlu günler var..

Son ağlamaklı bölümümüz:)
(Sezon finaline yaklaşana kadarrrr)

İyi okumalar🍁

Cem Adrian- Kül
Cem Adrian- Ayrılık
Rojda- Xeribe beyani

Cem Adrian- KülCem Adrian- Ayrılık Rojda- Xeribe beyani

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazar'ın anlatımıyla.. 
(Mahinur'un öldüğü günden üç hafta sonra)

Mezopotamya'nın başkenti Mardin de ilk bahar zamanlarıydı. Etrafın cıvıl cıvıl olduğu, kuşların özgürce uçup gökyüzünde süzüldüğü, insanların ise yüzlerinden tebessüm eksilmediği bir andı. 

Bu anlardan soyutlanmış bir konak vardı. Karalı konağı...

Dört duvarın arasında hayat kokan ve yuva kokan konak şimdilerde kan ve yas kokuyordu. Ölümlerin ardı ardı bitmiyordu. Aile uzun zamandır yastaydı. Son verdikleri kayıp onları derinden etkilemişti. 

Aile ikiye bölünmüştü. Aşiret de aynı şekilde. 

Üç hafta geçmişti. Mahinur Karalının ölümü ardından. Katil bilinmiyordu. Jandarma ve polis katilin Zerda olmadığını üstüne basarak belirtiyordu. Kimisi Zerda diyordu kimisi de onun yapmadığına inanıyordu. Ki yapmamıştı da. 

Aşiret ve Mardin halkı ikiye bölünmüştü. Zerda'nın destekçisi çoktu. Hatta ve hatta küçük hanım ağayı alıp güvenlikli bir yere götürmek istiyorlardı ama küçük kızdan haber yoktu.

Üç haftadır yüzünü konaktaki hizmetliler bile görmemişti. Çünkü bir odadaydı. Karanlığın ortasın da kanlar için de yatıyordu. Kim nereden bilsin nerede olduğunu. 

Süheyla hanım katili kızı belirlemişti. Zerdaya şu üç hafta da hayat cehennemdi. Cehennemi yaşamasına rağmen ağzından tek bir yardım çağırısı yoktu. Ağzını bıçak açmıyordu. 

Babası ve diğerleri kafayı yemek üzereydi. Mehmet bey avlu da gidip geliyordu. Sinirden elleri titriyordu. Karşısın da başkası olsa döver sinirini alırdı ama karşısın da bir kadın vardı. Ve bu kadın çocuklarının annesiydi. 

Mezopotamya'da Doğan Aşk/TÖRE (Ara verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin