|7|
Ayna karşısındaki görüntüme belki de beşinci kere bakarken arkadaşımın sırıtan suratı görüş açıma girdi. Arkamı dönüp onunla yüz yüze geldim, pantolonumdaki minik kırışıklar üzerinden elimle geçerek "Nasıl oldum?" diye sordum.
Siyaha yakın gözleri önce aşağıdan yukarı, sonra yukarıdan aşağı doğru tüm bedenimi inceledi. Ciddi ifadesiyle başını salladı. "Taş gibisin." Kaçmasına fırsat vermeden bir tane vurdum koluna. O sahte acı naraları atmaya dursun ben tekrar aynaya dönüp derin bir iç çektim.
Bu kadar heyecanlanacak bir şey yoktu aslında, gerçekleşme ihtimali olan senaryoları beynimde kurup kurup kendimi germeseydim anın tadını daha rahat çıkarabilirdim.
Yalnızca adamın biriyle buluşup yemeğe çıkacaktım işte. Paniğe gerek yoktu.
Yugyeom gevşekliğinden sıyrılıp arkamdan omuzlarımı kavradı. "Telefonunu yanına aldın mı dostum?" diye sordu benim gibi aynadaki görüntüme bakarak.
Emin olmak için ceplerimi yokladım. "Aldım."
"Peki kaçırılırsan diye GPS'ini açtın mı?"
Sabır dileyerek gözlerimi tavana diktim.
"Açtım Yugyeom, açtım."
"Çakı?"
"Aldım."
"Ağzın için mentollü şeker?"
"Aldım."
"Evin anahtarları?"
"Aldım."
"Prezervatif?"
"Ald- Ne NE?!"
Sırıtan sıfatına vurmak için yumruklarımla arkama döndüm ama saniyesinde odadan topuklamıştı.
"Şimdi sıçtım ağzına Yugyeom."
Tek ayağımı kaldırarak sert plastik terliğimi çıkardığım gibi avımı yakalamak için içeriye koşturdum.
---
Sağımdan solumdan geçen insanlardaydı odaksız gözlerim. Gökyüzü hafif bulutlu, biraz da soğuk bir hava vardı. Gömleğime biraz daha sarıldım, acaba caddedeki tüm kaldırım taşlarını böyle sıralı dizmek ne kadar zaman almıştı?
İnsanlar şikayet etmeyi biliyordu fakat konu tasvipe gelince herkes cimri kesiliyordu. Bir kişi de çıkıp, benim acayip çirkin bulduğum ama kiminin evi olan şu gri binaları nasıl yaptılar, yangın çıkışlarını nasıl tasarladılar, güvenlik labutlarını hangi maddelerle bu kadar sağlam yaptılar diye sormuyordu. Kimler çalışmıştı bu yolu insanlar rahatça geçsin diye dümdüz yapmak için ve kimlerden çıkmıştı caddeyi bu şekilde tasarlama fikri?
İnsanlar, değer bilmiyordu.
Düşüncelerimden kopup kaldırıma yaklaşan limuzine bir karış açılmış ağzımla baktım. Yakından görmek biraz daha afallamama sebep oluyor, fakir ben ilk defa böyle bir şey yaşıyordu.
Aracın neredeyse ortasında yer alan arka kapı açıldı. Önce parlak siyah ayakkabılarını gördüm, aynı renk şık takımı uzun bacaklarını sarmalamıştı. Üzerindeki kabanın düğmesini tek eliyle açarak arabadan indi ve güçlü biri olduğunu bağıran dik duruşuyla bir kule gibi karşıma dikildi.
Soğuğa rağmen ter dökmemi sağlayan yeşil gözlerini üzerime çevirdi. Beni süzme işini saniyelere sığdırmıştı, yakışıklı suratında bir beğeni ifadesi belirdi. Ağırlığımı hat safhaya çıkmış gerginliğim sebebiyle bir ayağımdan ötekine verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐣𝐭ó
Fanfiction''Neden ben?'' diye sorduğumda eşsiz gülüşünü duyar gibi oldum. Benden bu sesi sakınmaması ne hoştu. ''Çünkü güzel ağlıyordun.'' Bu hikayenin yazarı 'DreamTheater2024' olup hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir.