Keyifli okumalar dilerim...27.07.2020.
4.Bölüm:Alkol ve Sigara
Bazı zamanlar vardır ki sadece durmasını istersiniz, sadece dursun ve sadece sizin bu anı hissedebildiğiniz dakikalar ister insan, o dakikalardan birindeydim şuan.
O konuşmanın ardından bir haftayı geride bırakmıştık... Ve o günden sonra onu sadece bir kez dışarıda görmüştüm. Şimdi ise iki aydır geleneksel olan şeyi yapıyordum. Balkondan izlemek!
Artık haziran ayına da girmiştik ve havaların bunaltıcı derece sıcak olması onda hiç bir şeyi değiştirmedi desem bir tek siyah hırka yerine lacivert hırka giymesi idi.
Bizim kapının önünden geçerken fırıncı Ahmet abinin seslenişini duydum.İlk defa birileri ile iletişime geçiçeğini görüyordum. Bu duruma heyecanlanıp balkon korkuluklarından biraz sarktım.
"Oğlum, şu un çuvalının ucundan tutar mısın?"
Ahmet abinin ona seslenişi ardından duraksamıştı. Ben ve eminim ki Ahmet abi de ne yapacağını merakla beklerken o hiç takmadan yoluna devam etti. Ağzım açık bakakalmıştım.
"Bu gençler de şimdi hiç yardımlaşma diye bir şeyde kalmamış." dediğinde kırkırdadım.
Ama onun söylemine idi yoksa o adamın yaptığını bende hoş bulmuyordum. Karşı marketin oğlu İlyas çıkmıştı. İlyas benimle yaşıttı. Babasından kalan mini marketi işletiyordu. Ve kendisi ile Acun'da dahil çok iyi anlaşırdık.
" Hayırdır Ahmet abi noldu?"
"Yok bir şey be oğlum, un çuvalını kaldıramadım da içerden birini çağırırım şimdi."
"Deminden ki adama kızmış gibiydin." derken İlyas onun apartmanına bakmıştı. Bende oraya baktığımda onun ardından toz bulutları esiyordu bile.
"Yardım et dedim de etmedi, bir işi vardı herhalde." deminden laf söyleyen o değilmiş gibi şimdi iyimser düşünüyordu. Bu duruma gülümsedim.
İlyas'ın bakışları bana dönmüştü bile.
"Napıyorsun kız balkon gülü?"
"Hiç canım sıkıldı öyle bakınıyordum." yalan! Değil bence, doğruyu saklama yöntemi idi.
"Diğerleri nerede?"
"Acun'un bu akşam nöbeti var, İlayda ise hastaneden arkadaşları ile bir yerlere gitti."
"Ee sen niye gitmedin?" dediğinde somurttum.
"Hemşire arkadaşları ile, İlayda sormuş, rahat edemeyeceklerini söylemişler."
"Bu durumu pek beğenemedin sanırım."
"Sadece canım sıkıldı." dediğimde gülümsedi.
"Markete gel o zaman." derken markete biri girmişti. O da cevabımı beklemeden hemen ardından girdi.
Evde yapabilceğim bir şey olmadığı için onun yanına gitme kararı aldım. İlk önce odama uğrayıp üstümde ki pijama takımımı çıkardım. Onun yerine hiç vazgeçmediğim kot şortumu giyip üstüne baskılı tişörtümü giydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
RomanceBazı zamanlar vardır... Kendine Ailene Arkadaşlarına Sevdiğin insana bile zaman ayıramazsın. Bazı zamanlar vardır...Ki o zamanlar nadirdir. Hiç tanımadığın kişi-ler hayatına girer ve tek odağın o kişi olur... Bütün hayat sistemin o kişidir. Özden bu...