PERESTİŞ 9

50 4 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim...

05.11.2020

Bölüm 9:Değişen Tavırlar.

. Özden Özcan.

Apartmanın önüne gelince aralık olduğunu gördüm. Apartmanda ki çocuklar aralık bırakıp dışarda oynuyorlardı. Bu benim işime gelirdi. Basamakları ikişerli çıkıp son kata geldim. Bende kalan yedek anahtarı çantamdan çıkarttım.Pekala bilerek yanımda taşıyordum!
Kendi evimmiş gibi içeri girdiğimde yoğun alkol kokusu genzimi yakmıştı. Sessizce kapıyı kapattığımla eş değer bir şekilde bir şeyin parçalanma sesi gelmişti.

"Bunu bile beceremiyorum!" Kubat'ın bağırışı evde yankı yaptığında hızla yanına gittim. Yatağında oturmuş gözleri kapalıydı ama sinirli olduğu her halinden belliydi. Ayaklarımın altına yayılmış parçalanmış gitarı gördüğümde şaşırdım. Daha önce görmemiştim.

" Bu parçaladığım kaçıncı gitar biliyor musun?" sert ses tonunu duymamla bakışlarım ona döndü. Hala gözleri kapalıydı.

Gülermiş gibi bir ses çıkararak omuzunu silkti. "Bilemezsin çünkü bende bilmiyorum."

"Kubat." sessizce mırıldandığımda gözlerini açmıştı.

"Anlasana, hiç bir şey yapamıyorum... Bir gitar bile çalamıyorum, şirket işletemiyorum..." duraksadığında devamında ne gelecek merak etmiştim.

"Bir ilişki bile yürütemiyorum.Neden yaşıyorum ki o zaman? Neden söylesene doktor?"

Bütün bu yaptıklarının asıl sebebi anlaşılıyordu. Biri tarafından aşağalanıp yarı yolda bırakılmıştı. Elimdekileri yere bırakıp yanına ilerledim. Dizlerinin önüne oturduğumda göz teması kurmuştum.

" Bende gitar çalamam, çok denemişimdir biliyor musun?Kaç kurs değiştirdim. Hep hocalarıma suç attım. Ama herşeyin benden kaynaklandığını geç anlamıştım."

Anlamsız bakışlarını yakaladığımda gülümsedim.

"Gitar çalamam ama çok güzel şarkı söylerim... Gitar üzerine yoğunlaşırken kendi yeteneğimi geç öğrenmişim... Belki seninde hala bilmediğin bir yeteneğin vardır."

"Ben bir yer yönetmeye meğilli değilim, bana iyi gelen insanlarla konuşmak onlara çare olmakmış.Çünkü ben bunu istiyorum."

"Beni istemeyen birine gitmek yerine kendi yanlızlığımla mutluyum... Çünkü herşeyden önce benim mutluluğum."

İkna edici konuştuğumu biliyordum. Ve bu konuşmamın onu düşündürüceğini. Bana derin bakan gözleri ile elimi dizine vurup ayağa kalktım.

"Pide aldım... Bu usta çok güzel yapar. Bayılacaksın."

Bıraktığım yerden pideleri alıp tekrar yanına yatağa geldim.

"Hmm içeceği unuttum... Buzdolabında ne var? Bence bir şey yoktur." kendi soruma kendi cevabımı verdiğimde sessiz mırıltısını duydum.

"Ayran var." beni şaşırtan bir cevap verdiğin de bir kaç saniye duraksamıştım. Ama onda kötü bir izlenim kazanmamak için hemen mutfağa geçtim. Dolapta bir kaç tane hazır ayranı gördüğümde oldukça şaşırmıştım.

Pideleri açıp iki ayranı da önümüze koyduğumda onun doğrulmasını bekledim. Bir süre bakıştıktan sonra doğruldu.

"Hiç pes etmez misin?"

"Öyle bir kelime hiç duymadım." diyerek alaya aldığımda hafif gülümsemişti.

Bir kaç dilim pideden sonra onun arkaya uzanıp eline bira şişesi almasıyla omuzlarım çöktü.

PERESTİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin