PERESTİŞ 12

42 4 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim.

11.12.2020

Bölüm 12:Bir Aygın Bir Baygın

.Özden Özcan.

Mutfağa girdiğimde bardağa doldurduğum bir bardak suyu hızla içmiştim. Bardağı tezgaha bırakırken ardımdan Kubat girdi.

"Güzel kokuyor." diye mırıldanmıştı. Arkamda kaldığı için ona bir tepki vermedim.Ve açıkcası biraz kırılmıştım. Onun için bu kadar uğraşırken onun bir atakta bulunmaması beni üzmüştü.

Yaptığım hazır ezogelin çorbasını tabaklara koyup arkamı döndüğümde onun masada oturduğunu gördüm.

"Ezogelin yaptım umarım seviyorsundur."

"Seviyorum."yüzüme bakmadan konuşmasını neye bağlamalıydım acaba.

Sessizce içilen çorbalardan sonra o ayağa kalkmış kendi tabağını doldurmuştu. Bende tam kalkacağım sıra tabağıma uzanıp almıştı. Bu hareketi beni şaşırtırken dudaklarımı birbirine bastırdım.

Yemeğin sonunda ellerini ovuşturup en sonunda bana döndü.

"Elin lezzetliymiş, ellerine sağlık."

"Afiyet olsun." bakışlarımız aynı anda kesildiğinde ayağa kalktım. Makine olmadığı için elde yıkanması lazımdı. Dolapları karıştırdığımda yıkayacak ne sünger bulmuştum ne de başka birşey,gerçekten iki tabak, iki kaşık olduğuna şükretmem lazımdı.

"Şey bırak ben sonra hallederim."

Bu adam bana tabakları temiz gönderiyordu ama nasıl?

"Daha önce tabak yıkamadın mı sen? Evde neden deterjan bile yok."

Benim sorum ile ensesini kaşıyarak ayağa kalktı. Dev adam.

"Boyun kaçtı senin?"

Alakasız sorularım ile onda da bir duraksama yaşandığı için bir kaç saniye bakışma yaşadık sonra hafif güldü.

"Aslında senin tabaklarını yıkayana kadar hiç tabak yıkamadım. Deterjan almıştım ama yarısını döktüm. Yarısını da senin tabakları yıkarken fazla kaçırdım."

Kaşlarım yukarı da onu dinlerken ayrıca şaşırıyordumda.

"İkinci soruna gelirsek de iki metre boyum var. "

Zaten bunun tahminini yapmıştım ben. Başımı sallayıp önüme döndüm.

"Bu da ne?"

Elinw aldığı poşette onun tişörtü vardı ama nedense şimdi vermek istemiyordum.

"O benim."

"Bir erkek tişörtü var." çoktan içine baktığı için böyle konuşmuştu. Derin bir nefes bırakıp yanına ilerledim.

"Alayım ben onu."

Kubat hiç beklemediğim bir şekilde poşeti çekip içinden tişörtü çıkardı.

"Bu kadar büyük beden giyen arkadaşın var mı?"

"Kendime aldım belki de."

Sırıttığında tişörtü çekip almıştım.

"Beyaz tenine yeşil yakışır."

Hiç beklemediğim itirafta geldiğine göre bugünü tamamlama vakti gelmişti.

"Ben gitsem iyi olacak." tişörtü tekrar poşetine koyup çantamı alıp kapıya ilerledim.

Hiç bir şey demeden çıktığım evden derin derin nefes alıyordum. Kubat'ın bu yaptıkları gerçek miydi? Yoksa ben tepki gösterdiğim için mi böyle davranmıştı şuan onu çözemediğim için fazla düşünmemeye çalışmıştım.

PERESTİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin