PERESTİŞ 17

35 3 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim..

01.02.2021

Bölüm 17:Sahil  Havası

.Özden Özcan.

Akşam herkesin evde ailesi ile olduğu saatlerde ben evimde tektim. İçeriden gelen şarkı tınısı, hafif yaz esintisi ve önümde soğumaya yüz tutmuş çayım, kısmen huzurlu olan yanım başka yerlere kaydıkça içimde sıkıntılar oluşuyordu.

Derin bir nefes alıp denize doğru bir bakış attım sonra sokağa indirdim bakışlarımı. Elinde siyah poşet ile geçen Kubat'ı gördüm. Yine ve yine içki içiyordu, o toparlanmamıştı, toparlanmakta istemiyordu. Bir şey dememek için kendimi zor tuttuğumda onun bakışları beni bulmuştu.
Bir süre bakıp hiç bir tepki vermeden evinin önüne geldi, onun bu umursamazlığına katlanamayacaktım.

O artık şansını kaybetmişti, o günün üstüne neredeyse bir hafta geçmişti. Tekrardan hafta sonu gelmişti ama o gelmemişti. İstemiyorsa istemezdim, kendime bunu inandırmaya çalışırken salona geçtim.

Ömer dün köye gitmişti, yarın gelecekti. İlayda ve Acun'un nöbetleri aynı güne denk gelmişti. Can sıkıntısından mutfağa girip limonlu kek yaptım, yarın denize gidecektik orada yiyebilirdik. Yarın için bende heyecanlıydım çünkü İlyas ve Sergen'de gelecekti. Yani denize çok uzak bir mesafede değildik ama hep birlikte eğlenmek güzel olacak gibime geliyordu.

Odama geçerken kendime dondurma koydum ve kaşıklayarak odaya girdim. Kısa şortlu pijamamı daha önce giydiğim için direk yatağa geçerek bir film açtım.

~~~~~~

Sabah İlayda ve Acun'un sesi ile uyandığım da ne olduğunu kavrayamadım ama pek de takılmadım. Nöbetten geldikleri için asabi olabilirlerdi. Biraz daha uyumaya çalışsam da pek rahat edemedim ve yataktan kalktım.

Ortalık da kimseyi görmeyince kendime bir sandviç yaptıktan sonra bir bardakda meyve suyu koydum. Bir yandan Ömer'i ararken bir yandan da elimdekiler ile balkona geçtim.

"Rüyanda beni mi gördün?"

"Ne alakası var?"

"Erkenden aradın ya?"

Kulağımdan telefonu çekip saate baktım ve tekrar kulağıma yasladım.

"Erken dediğin on bire geliyor, uyanman lazım senin."

"Uyandım uyandım, neyse ne yapıyorsun?"

"Kahvaltı"

Meyve suyundan bir yudum alıp cevapladığım da ondan ses gelmedi.

"Orda mısın?"

"Burdayım, eşyamı alıyordum."

"Anladım.Ne zaman geleceksin?"

"Birazdan araba kalkacak, gelirim işte bir saate falan."

"Tamam görüşürüz."

Telefonu kapatıp hızlıca kahvaltımı bitirdim ve duş almaya geçtim. Sıcak havalar artık kendini yeterince gösteriyordu. Ama yinede tam olarak denizlerin ısındığını düşünmüyordum bu yüzden bugün pek denize girecek havamda değildim. Kumsal da voleybol oynamayı tercih ederdim.

Duşumu aldıktan sonra hızlıca odama geçip kıyafet bakınmaya başladım. Dar mini boy bir yazlık elbisede karar kıldığımda giyindim. Ayakkabı olarak bantlı ince topuklu sandalet çiftini kenara koyarken saçlarıma hacim verip takılarıma geldim.Dört tane ince eklem yüzüğünü farklı parmaklarıma takarken bileğime ince bir bileklik takmıştım.

PERESTİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin