PERESTİŞ 7

49 4 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim...

31.08.2020

7.Bölüm:Kubat Kendine Gel!

. Özden Özcan.

"Vakitsizliğimin içinde vakit ayırıp sana kahvaltı hazırladım... Yememezlik yapma lütfen... Küçük kız :)"

Yazdığım notu poşetin içine atıp kapıya geldim...

"Ben aşağıdayım... Gelirsiniz." diğerlerine seslenip hemen çıktım. Hızlı bir şekilde merdivenleri inip yan apartmana geçtim. Kapının aralık olması şansmıydı? Tesadüf mü? İşaret mi?
Herneyse ne olursa olsun, ben üzümü yiyip bağını sormayanlardanım.

Hemen beşinci kata çıkıp kapısına poşeti astım. Kol saatime bakıp saatin daha erken olduğunu bildiğim için kapıya vurmadan geri döndüm... Akşam da yemeğini getirecektim.
Tabi ki öğlen içinde kuruyemiş bırakıp nota eklemiştim.

Arabanın yanına geldiğimde İlayda'ya gördüm.

"Oh geldin?.. Onun yanına gittiğini tahmin ettim, Acun'a yakalanmamak için hemen aşağı geldim."

"Teşekkür ederim canım." ona gülümseyip gelen Acun'a baktım.. Tam zamanında gelmiştim.

"Haydi gidelim." Acun ön kapıyı açarken arkaya geçen İlayda'ya göz kırptım.

Aklımda ki düşünceler ve başımda sürekli konuşan ikili ile hastaneye geldiğimde arabayı park ederken Sergen'de arabasından çıkıyordu... Sergen'in bir pot kırmaması için içimden dualar ediyordum. Acun hepimizden önce çıkarken İlayda'ya döndüm.

"Çantamı alabilir miyim?"

"Gergin gibi duruyorsun?" büyük çantamı verirken konuşmuştu.

"Sergen umarım bir şey demez."

"Yok ya demez." arabanın camından baktığım da konuşan ikiliyi gördüm ve hemen arabadan çıktım.

"Günaydın Sergen." Acun'un omuzundan doğru bana baktığında gülümsedi.

"Günaydın Özden." yanlarına geldiğimde Acun baş selamı verip gitti.

"Bende gideyim." diyerek Acun'a yetişip koluna girdi İlayda.

"Nasılsın?" bana yöneltilen soru ile karşımda ki adama baktım.

"İyiyim sen nasılsın?"

"Bende iyiyim sağol, attığım liste hakkında ne düşünüyorsun?" belimden tutup beni ilerlettiğinde hastaneye ilerliyordu.

"Gerçekten güzel umarım arkadaşıma yarar."

"Bana güvenmiyor musun?"

"Tabikide güveniyorum." tam hastane kapısına gelince hafifçe ona döndüm.

"Elini çekmeyecek misin?" yandan bir gülüşle bana bakıp elini olduğu konuma daha çok bastırdı.

"Neden?"

"Hastanede dedikodu çok çabuk yayılır? Yanlış anlaşılcaz."

"Belkide anlaşıldık... Bir kaç hemşire bize bakıyor." ona göz devirip temasımızı kestim ve gülümsedim.

"Sabah kahvemi içeceğim görüşürüz." onu arkamda bırakıp kafetaryaya ilerledim... Bazen imalar  yapan Sergen'i şakaya alıyordum. Çünkü aramızda ciddi bir şey olabileceğini hiç sanmıyorum.

"İkisi bir arada alabilir miyim?" bir kaç dakika sonra önüme konulan karton bardağı gördüğümde parayı uzatıp, kahveyi aldım.

Odama girdiğimde beyaz önlüğümü giyip kahveyi içmeye başladım. Daha kahvem bitmeden ilk rendavu saatim gelmişti. Kahveyi arkamda kalan komidinin üstüne koyup günün ilk hastasını içeri aldım.

PERESTİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin