Ilk Adım

52 9 0
                                    

Harry sabah erken uyanmış duşuna girmiş ve bir şeyler atıştırmıştı. Bugün farklı olsun istiyordu. Üç gün önce Louis ondan bir adım beklediğini alttan alttan söylemişti.

"Evet Boo bugün o gün ilk adım günü bunu Louis ve benim için yapacağım.Ilk defa kendim için bir şey yapacağım çok heyecanlı!"

Dönüp ayıya baktı. " Çok güzel olacak her şey şimdi gitmeliyim birazdan gelir seninle kıyafet seçeriz."

Mutfağa girip kek çırpmaya başladı limonlu yapacaktı. Umuyordu ki Louis bunu severdi. Keki fırına atıp sandiviç ayarlamaya başladı. Sandiviç işi de bitince portakal suyu sıktı. Keki fırından çıkarıp kokladı. "Mis gibi olmuşsun dua et Lou seni beğensin!" Keki de tehtit etiğine göre mutfakta işi bitmişti.

"Şimdi Boo çok abartılı olmasın ama çok sade de olmasın. " Dolapla girdiği savaştan kazandığı ganimetlerle ayna karşısına geçti. Siyah bir pantolon ve kırmızı siyah desenli gömlek. Ideal.

"Ee ne düşünüyorsun? Ben beğendim güzel oldu." Ayıyı önemsememişti bu sefer çünkü görüntüsü hoşuna gitmişti. Aşağı inip annesini buldu." Anne ben Louis'in yanına gideceğim. " Anne buna şaşırmadı bile çünkü arada Harry'nin Boobear ile olan konuşmalarını kulak şahidi olduğu için ondan bir hamle bekliyordu. "Tamam canım dikkati ol yeter."

Bisikletle gitmek istemişti. Yolda pasta alma kararı aldı. Niall geçen sefer sufle sevdiğini söylemişti sufle alabilirdi.

***

"Selam Harry." Niall onu gördüğüne şaşırmamıştı. Harry içeriye girdi. Liam ve Zayn koltukta sarılarak uyuyordu. Onların temas bağımlısı çift olduğunu anlayalı çok oluyordu. "Lou yok mu Niall?" Niall alınmış bir şekilde ona bakıyordu. " Aşk olsun Louis'e Lou diyorsun bana niye Ni demiyorsun alınacağım? " Harry gülümseyip. "Tamam Ni üzgünüm. " dedi. " Bende sana Haz derim olur mu?" "Olur cok mutlu olurum. "

"Lou yukarda odasında biliyorsun yerini zaten. " Harry gülümseyip yukarıya çıkacaktı ki. "Haz o elindeki sufle mi?" Tekrar aşağıya inip " Evet geçen geldiğimde sufle sevdiğini söylemiştin bende gelirken aldım." Elindekini ona uzattı. Niall ona sarılmak istiyordu. Bunu yapamayacağı için sevinme dansını yapma kararı aldı. O dans ederken Harry yukarıya çıktı.

"Lou gelebilir miyim? " yine ses yok tekrar kapıyı çaldı. Cevap değişmeyince içeriye girmekte bir sakınca görmedi. Içeriye girdiği an çok mutlu oldu çünkü Louis ona çok güzel bir manzara sunuyordu. Uyuyan Louis favorisi olma yolundaydı ama böyle mavilerini göremiyordu. O yüzden bir kaç kez daha seslendi. Dürtmeden uyanacak gibi görünmüyordu.

Saçlarına dokunabilirdi. Sonuçta Louis de onun ilk saçına dokunmuştu. Derin nefes aldı ellerini kaldırdı ve Louis'in saçlarına baktı. Pamuk şekere dokunmak gibi olacaktı. Ellerini yavaşça aşağı indirdi ve saçlarına dokundu. Bu çok başka bir histi. Çok yumuşaktı. Karıştırdıkça kokusu dağılıyordu.

"Lou uyan artık. " Louis kafasını yastığa sürttü ve iyice Harry'nin eline yerleştirdi kafasını. "Kime diyorum ki? " Louis hareketlenip arkasını döndü. "Git başımdan Ni!" Harry onun bu tatlı haline bakıp "Aşk olsun Lou ben buraya geleyim sen beni Niall san bir de uyanma ben gidiyorum !" Louis kafasını öyle bir çevirdi ki.

"Haz sen burda ne yapıyorsun? " Onun gerçekliğini sorguluyordu. Rüyasında sevgili olmuşlardı ah bir de Harry'i öpüyordu. Bunu yapacağı hiçbir şey olmadığını bildiği için biraz da üzgündü. Bir imkansıza aşıktı. Harry gerçek anlamda dokunulmazdı.

"Sen gel dememiş miydin geldim işte yeni uyanınca çok tatlı oluyorsun. " Onun bu iltifatı ikisini de utandırmıştı. " Ben banyoya gideyim o zaman. " "Tamam ben aşağıdayım."


***

Aşağıya indiğinde Niall'a gülen Harry'e baktı. Liam ve Zayn ise göz devirmekle meşguldü. O an Niall yine iğrenç esprilerini yapıyor dedi içinden. "Ben bir şeyler atıştıracağım size de kahve yapayım. " Kimse onu çokta önemsememişti. O da kafasını iki yana salladı.

Yemeğini yemiş ve kahveyi yapmaya başlamıştı ki "Sana yardım edeyim mi Lou?" Louis ona döndü ve "Yemek yapamayabilirim ama kahveyi de bardağa boşalabilirim Haz. " Louis alınmış gibi Harry'e baktı. " Ben onu mu dedim Lou hmm sadece seninle biraz daha zaman geçiririz dedim. " Louis onun üzgün yüzüne baktı bir süre "Şaka yapıyorum !"

Harry ona sinsi bir gülüşle baktı "Niall'ın espirileri daha komik oluyor inan bana Lou." " Senin dilin uzamış hmm?" Harry tezgaha yürüyüp bardakları tepsiye dizdi.
" Al şunları içeriye götür hadi ben yaptım zannederler bana düşman olma sonra. "

Onlar kahvelerini içtiler gülüştüler. Niall dışarıya çıktı. Zayn ve Liam ise aşk yaşamak için terasa çıkmışlardı. Harry Louis'e dönüp "Lou ben aslında benimle pikniğe gelir misin diye soracaktım? " Louis tabiki kabul etmişti.

***

Bisikletle gitmek istemişti. Çünkü hala arabalardan korkuyordu. Louis bu teklifi tabi ki kabul etmişti şimdi bakıyordu da iyi ki de kabul etmişti. Harry'nin saçları etrafa salınıyordu rüzgarla dans ediyorlardı. Harry arada bir narin elleriyle bir şeyler gösteriyordu. Louis ise onu tanıdığından belli yaptığı en iyi şeyi yapıyordu Harry'i izliyordu.

Harry de ona dönüp bakınca "Louis önüne bak düşeceksin şimdi! " demişti. Tabiki Louis onu dinlemeyecek ve sürekli ona bakacaktı.

***

Piknik için göl kenarını seçmişlerdi. Harry piknik örtüsünü serip üstüne piknik sepetini koydu ve minderleri yerleştirip üstüne oturdu. Louis de bisikletleri bağlayıp gelmişti.

"Lou ben sandiviç yaptım portakal suyu da sıktım bir de kek !" Louis onu da yerdi ki bu kadar hazırlığa gerek yoktu. "Teşekkür ederim Haz." Harry sandviçin üzerindeki kağıdı soyup Louis'e verdi. Louis de portakal suyunu doldurdu. Sıra keke geldiğinde. Harry ona çok dikkatli bakıyordu. Beğensin istiyordu. Louis keki ağzına attı.

Harry'nin kendisini izlediğini gayette biliyordu. Yüzünü buruşturdu. "Harry Tanrım bu ne, olmamış bu!" Harry üzülmüştü. "Yaa üzgünüm Lou yeme sen onu o zaman ben kaldırayım. " Elini kaba atınca Louis onu durdurdu. "Şaka yapıyorum sende keki toplamaya dünden hazırsın ." Harry Louis'in gülen yüzüne baktı. " Lou cidden Niall'la zaman geçirmeyi biraz bıraksan mı? " "Niye ya?" Keki ağzına atıp "Her espirin bir öncekinden daha kötü oluyor çünkü!"


Eşyaları toplayıp biraz göl kenarında yürüyüş yaptılar. Louis Harry ile ormana gelmeyi çok sevmişti. Iki orman birbirine kavuşunca Harry'nin ormanları daha bir güzelleşmişti. Louis hangi manzarayı izlese bilmiyordu.

O sırada Harry gölün karşısındaki çifti gördü. Kız oğlana bir şeyler anlatıyor oğlan gülüp ona sarsılıyordu. Bunun yapamayacağı bir şey olması onun canını çok yakıyordu. Louis'e dokunmayı çok istiyordu ama yapamıyordu.

Louis ondaki durgunluğu fark edip gözlerinin izlediği yere baktı. Ve çifti gördü. Harry'nin ne düşündüğünü tahmin etmek zor değildi. "Haz?" Harry ona döndü. "Lou ben asla öyle olamam" Louis ellerini saçına attı ve kendisine bakmasını sağladı. "Aşk sadece dokunmak mı? Duygular ve gözler de değmez mi insana?"

Harry'nin gözleri dolmuştu. Louis'e yaklaşıp " Senin gözlerin bana değiyor Lou benim gözlerim sana değiyor mu? " Louis'nin de gözleri dolmuştu. "Değiyor Harry inan bana değiyor. "

Perfect Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin