Geçmişten Gelen 2

39 6 0
                                    

Harry uyanmıştı ama uyanık mı değil mi kendisi de bilmiyordu. Kaç dakika olmuştu boş tavanla bakışmaya başlayalı? Yan tarafına döndü çok değil bundan bir buçuk ay önce Louis gözlerinin içine bakarak "Seni seviyorum. " demişti.

O kadar güzel bakmıştı ki Harry artık hiçbir bakışı güzel bulamazdı. Ellerini o gece ve o geceden sonra bazen Louis'e yoldaşlık yapan yastığa uzattı. Orda gibi okşadı o yastığı.

Çok üşüyordu ama bu soğuk olduğu için üşüdüğü anlardaki gibi degildi. Ruhu yanıyordu ama bedeni o alevlerin içinde titriyordu sanki. Aşk bu kadar acıtıyorsa Harry bir daha aşık olmak istemiyordu. Olamazdı da zaten.

Bir kere Louis onun için altındandı. Aptallık eden kendisiydi ne bekliyordu? Bu kadar mükemmel bir insan, insan müsveddesi birisini ne yapsın?

"Seni çok seviyorum Lou sen beni unutsanda hatta nefret etsende. Sen olmadan ben nasıl yaşayacağım?" Harry içindekileri sesli bir şekilde dışa vurdu. Annesinin endişelendiğini bildiği için aşağıya inip biraz onunla konuşma kararı aldı.

"Anne ne yap- anne ne oldu sana?" Kadın kafasını kaldırıp oğluna bakamadı bile. "Özür dilerim Harry seni koruyamadım. Gerçekten çok çalıştım oğlum hayatımı sana adadım ama insanı aşktan koruyamazsın ben kendimi bile koruyamamışım seni nasıl koruyayım değil mi?"

Harry onun bu hâline Paramparça olmuştu. "Anne senin hiçbir suçun yok bu Louis ile benim aramada ben onu istedim senin üzülmeni asla istemiyorum." Louis bir eline geçsin öldürecekti onu.

Zil çalınca ikisi de birbirine baktı. Anne omuz silkince Harry ona gülümseyip kapıyı açtı. Louis karşısında kendisine bakıyordu. Gözünü bir kaç kere açtı baktı gerçek olduğunu anlayınca üstüne atladı. Louis bu ani haraketle yere düştü Harry bu fırsatla üstüne çıkıp güzel bir yumruk attı.

Kimse bunu Harry'den asla beklemezdi. "Sen tam bir şerefsizsin Tomlinson dün annemle konuşmanı duydum. Sana bir daha gelme demedi mi ? Bu ne yüzsüzlük!" Louis şoku atlatıp " Haz sen az önce bana vurdun mu?" Harry tekrar elini kaldırdı ama Louis tuttu.

"Bana Haz deme ne yüzle geliyorsun dedim sana!" Louis şuan bulundukları konumda olayları anlatamazdı ki ama. "Harry kimmiş Aman Tanrım ne yapıyorsunuz siz orda!"

Bu cümleden sonra durum bir adet sinirli Harry, bir adet elinde buz torbasıyla yaralı Louis ve bir adet de şokta Anne vardı.

"Sana gelme dedim niye geldin?" Louis bir günde onların nasıl bu kadar kendisine nefret dolduğuna inanamıyordu. "Yanlışları düzeltmek için." Harry ve Anne birbirlerini kesmişti ve bu bakışma sonucu karar Louis'in anlatmasına izin vermekti.

Louis üç yıl önce olan olaylardan bu güne hepsini atlamadan anlatmıştı. Harry ve Anne ne diyeceklerini bilemiyordu. "Louis ben çok üzgünüm seni yanlış anlamışım." Louis ona döndü. "Aslında benim suçum böyle olacağını bile bile anlatmadım. Üzülürsün diye ama daha çok üzdüm. "

Harry koltuktan kalkıp onun yanına gitti.
"Beni bırakacaksın diye ne kadar korktum biliyor musun? Sensiz yapamam ben Lou." Louis ona gülerek " Kapının önünde beni yumruklarken çokta öyle düşünmüyordun herhalde." Harry onun şaka yaptığını biliyordu ama adamı resmen dövmüştü.
"Çok özür dilerim acıyor mu ?"

"Öpersen geçer." Harry yine utanıyordu Louis yanındayken utanmadan geçirdiği günü var mıydı ki zaten. Uzanıp morarttığı yeri öptü ve okşadı.

Perfect Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin