Kusursuz

51 8 0
                                    

Louis ve Anne bir cafe bulup oturmuştu. Louis biraz gergin ve meraklı hissediyordu. Anne daha fazla gergin ortam olmasın diye konuya girmeye karar verdi.

"Öncelikle adım Anne ve Harry sayesinde seni tanıyorum bir aydır çok mutlu bunun için sana teşekkür ederim canım ama dediğim gibi onunla arkadaşlığın ilerlemeden bunu öğrenirsen ikiniz için de daha iyi olurdu. " Louis bu kadar önemli ve Harry ile arkadaşlığını bile bitirebilecek olan olay ne çok merak ediyordu .

"Tanıştığıma memnun oldum Bayan Styles ."
Kadın ona gülümsediğinde devam etti. "Ben de Harry ile çok mutluyum iyi bir arkadaş. " Kadının ıfadesi donuklaşmış sonra ise yerini heyecana bırakmıştı. "Onula iyi anlaşıyorsun yani!" "Evet güzel bir arkadaşlığımız var ?" Sorarcasına cevap veriyordu çünkü annesinin bu kadar şaşırmasını tuhaf buluyordu ve şu sır her neyse öğrenmek istiyordu. Ona beklentiyle bakınca kadın söze başlama kararı aldı.

"Sana biraz hayatımı anlatayım Louis böyle beni daha rahat anlayacağını düşünüyorum." Olumlu bir cevap alınca devam etti Anne. "19 yaşımda bir adama aşık oldum o da seviyordu evlendik bir aile kurduk çocuk istedik ve Tanrı güzel bir süprizle beraber Harry'i gönderdi. Harry 2 yaşındayken konuşmuyor ve adını seslendiğimizde bize bakmıyordu. Dönen şeylere ilgisi vardır mesela . Arabaları ters çevirip tekeriyle oynardı, çamaşır makinesini izlerdi. Bende psikolojik bir sorun olduğunu düşünüp psikologa gittim."
Biraz durdu bundan sonrası biraz ağırdı. Louis ise ondan başka bir yere bakmıyordu tüm dikkati dudaklarından çıkacak kelimelerdeydi .
Öte yandan Anne çocuğunun yalnız kalmasından korkuyordu ya bunu dediğinde Louis giderse ...

"Harry otizimli Louis ."

Ne! Ilk düşündüğü buydu. Kalbinin güzelliği bu yüzden miydi?Diye düşünmeye devam etti.

"Louis cevap ver çocuğum beni korkutuyorsun." Louis hızla sandalyeden kalktı ve Anne döndü. "Üzgünüm gitmem gerek." O ordan uzaklaşırken Anne ağlıyordu oğlu yine yalnız kalmıştı. Yine sessizce geceleri hiç bırakmadığı ayısına sarılarak ağlayacak ve Anne ile hiç konuşmayacaktı.

***

Louis hızla eve yürüdü. "Liam arabanın anahtarını ver." "Louis iyi misin ? Neden ağlıyorsun?" Ağladığını o zaman anlayan Louis cevap vermedi ve yeniden "Arabanın anahtarını ver. " dedi. Anahtarı aldığı gibi arabaya atlayıp son hızla uzaklaştı. Üçlü ise şoktaydı. Ne olmuştu birden bire ?

Louis uçurum kenarında durdu. Hem ağlayıp hem düşünmeye çalışıyordu. Nasıl olurdu hayatında ilk defa birine kaptırmıştı kendini o da otizimli biriydi. Harry çok tatlıydı ama onunla hayat çok zor olurdu . Ona dokunamazdı,öpemezdi, sarılamazdı, onu anlayamazdı. Ne yapacaktı şimdi?
Gelen mesaj sesleri ve arama sesleri duyuyordu ama umrunda değildi bir gün bu kadar güzel geçerken nasıl da boka sarmıştı. Ihaleyi kazanmıştı, Harry ile eğlenmiş onun tatlı anlarına şahit olmuştu şimdi ise çok büyük bir yük vardı omuzlarında Harry 'i bıraksa daha mı iyi olurdu?

***

Aynı saatlerde Harry:

Louis ile çok eğlenmişti. Bu günü ömrü boyunca unutmayacaktı. Annesinin evde olmadığını anlayınca odasına cıktı. Ve şuan için tek arkadaşı olan Boobear 'a doğru yaklaştı. " Boo bugün ne oldu biliyor musun?" Bir süre ayıyı izledi. "Louis benimle buluştu çok eğlendim sanırım o benim arkadaşım olacak korkma seni bırakmam." Diyip kıkırdamıştı. " Hem belki sadece arkadaş olmayız o çok yakışıklı benim gibi birini ister mi bilmem ama istese hemen sevgili olurum."

Louis'e mesaj atmaya karar verdi. Bugün için tekrar teşekkür etti ve yarın da uygun olup olmadığını sordu ama cevap alamadı. Görürse yazar diye düşünüp Boobear' a sarıldı.

Dış kapının açılma sesini duyunca annesinin geldiğini anladı. Hızla aşağı inip annesine olanları anlatmak için onu aradı ve mutfakta buldu. Buldu bulmasına ama üzgündü. "Anne iyi misin bir şey mi oldu?" Anne daha çok ağlamaya başladı. Ne diyecekti Louis ile konuştum seni istemedi tek arkadaşını da ben hayatından çıkardım mı?

"Harry tatlım gel otur sana bir şey söylemem gerek." Harry ona bakıyordu. Annesinin zor durumda olduğunu anlayınca sakince gülümsemiş ve eline dokunmuştu. Daha fazlasını da yapmak istedi ama her zaman annesine sarılamıyordu. Annesi daha fazla kötü hissedemem dediği anda Harry elini tutunca daha kötü olmuştu. Gözlerine baktığında Harry kaçırmıştı bu sefer bu Anne'i gülümsetti asla kimseyle çok uzun süre göz teması kuramazdı.

"Harry ben Louis ile konuştum ." Bu Harry için yeterliydi. " Gitti değil mi? O da benimle kalmak istemedi. " " O bir şey söylemedi gitmesi gerekti kalktı." Dedi. "Yalan söylüyorsun o da gitti herkes gibi beni kim ister ki! Babam gibi o da benimle uğraşmak istemedi."

Hızla ayağa kalkıp ağlayarak kendisini odaya attı. Louis'e mesajlar atmaya devam etti hatta aradı da sonuç yine aynıydı. Yatağa girip ayıya sarıldı ve için için ağlamaya başladı.

Bu onun kaderiydi yalnız olmak zorundaydı çünkü başka bir açıklama bulamıyordu. Insanlara fazlalıktı. Annesine çok kızgındı nasıl söylerdi Louis'e. Korktuğu başına gelmişti işte kendisinden nefret ediyordu. Bu hastalığı kendisi istememişti ama olmuştu. Kendisi hariç herkes uzaklaşıp kaçıyordu bu hastalıktan.

"Mutlu olmak çok isterdim Boobear."

Perfect Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin