12.BÖLÜM

88 8 1
                                    

Korkunun esir olduğu bedenler..

Herseyin bir karşılığı vardı peki ya saf masumlar neyin cezasını çekiyordu.
Bu dünyada Adelet diye birsey yoktu sadece kavram.

Ama onemli olan kavram değildi onun işlemesiydi dunyada o kavramın işlemediği sürece insanlar onlara yapılan kötülüklere kendi imkanlarıyla karşılık vericeklerdi

Peki ya kotu olanlar neden kötülerdi
Kötü olarakmı doğmuşlardı. Yada öylemi huy edinmişlerdi amaç ları neydi. Ama hayır kimse kötü olarak doğmaz yasamınızın her bir parcası size karakteriniz olarak geri döner tek gereken bilinçli bir ailede yetişmekti

Ama bazen boyle imkanlar olmayabiliyordu sonuçta herkes zengin ve olanaklı bir ailede dogmuyordu insan kendisine yarar kendisine zarar ediyordu baska hic kimse degil insan kendi secer kendi yaşardı

Ben secimlerimi hep kendim yapardım
Bazen kötü bazen iyi sonuclar alsamda kendim almaya devam ettim ve o gece yine secim hakkı bendeydi eğer ben ne olacağını bilseydim öyle bir seçim yapmazdım ama keşkeler 'ama' ya çare değil yapmıştım bir kere geri donusu olmayan bir seçim hemde

Savaşa sarılmış bir halde duruken göz yaşlarımı yine tutamamıştım iç çekmemle savaş ağladığımı anladı ve beni kendinden ayırdı ve Deniz misali yaş akan gözlerime baktı

Bakışlarıyla çok şey anlatıyordu ama anlayana

Yanağımdan süzülen yaşı eliyle sildi ardından akacak olan yaş kendim silerken konuştu

"Kendi göz yaşlarını silebiliyorsan demekki sen çok güçlü bir kızssın"

"Ama canım çok acıyor" dedim ağlarken
"Herkes benden teker teker gidiyor tüm değer verdiklerim beni bırakıyor artık bu sefer nolacak demek
istemiyorum bende gitmek istiyorum bu acı ile yaşamaktansa ölme-"

Konusmamı bölerek kendi devrarldı

"Peki sen? Peki sen arkanda bırakacaklarını önemsemiyormusun? Böyle hersey ölsemde kurtulsam demekle bitmiyor Bencil olmayı kes! Sen ne kadar gidenlerin arkasından üzülüyorsan benimde arkamdan kim üzülücek diye düşünmen lazım ağzından bir daha böyle bişey duymak istemiyorum" gülümsedim ama acı dolu bir gülüştü

" beni seven kim varki onlarmı önemseyecek? Emin ol surda bisey olsa kimsenin haberi olmaz" dedim kimsenin heberi olmazdı hatte eminim bir kac gune unutulurdum bunu dememle savasın yuzu seğrilirken

"Beni gözünde çok büyütüyorsun"
Dedim onun gözlerine bakarak derin bir nefes aldı ve beni kendisine çekip sarıldı bense hiç bir tepki dahi vermeyip öylece durdum

"Olsun...sen yinede hiçbiryere gitme başkası için bile değilse kendin icin yaşa..bunu hakediyorsun" dedi ve saçımı optukten sonra bir kere bile yuzume bakmadan odadan cıktı

Benim ölüm konusunu açmam onun hoşuna gitmemişti

Omuz silkip yatağa oturdum kafamı başlığa yaslıyarak gözlerimi dinlendirmek amacıyla kapattın zaten halim yoktu dogru duzgun beslenemediğim icin ama bisey yiyesimde yoktu durda dusup bayılsam sasırmazdım en azından bie su icmem gerekti ama useniyordum sadece bekledim uykunun gelip beni esri altına almasını bekledim ancak böyle geçiyordu çünki ancak böyle diniyordu acı.bi An savaşı düşündüm bana yaptığı yardinlari hiçbir zaman usanmayip benim arkamda oluşunu bunları düşünürken dudagimds belli belirtisiz oluşan tebessümü fark etmemiştim onu düşünürken genelde olan şeylerden biriydi onu seviyordum evet ama kardeşim olarak

***
"Asil hadi kalk güzelim bişeyler atıştır" uykumu bölen ses savaşındı

"Uyumak istiyorum"diyerek yorganı ustume tamamen cektim fakat bi anda yorganı ustumden cekmesiyle gozlerimi actım yastığıda kafamın altından çekip arkaya fırlatmasıyla derin bir nefes aldım doğrulucak halim bile yoktu

"Savaş git başımdan" beni tınlıyor gibi gozukmuyordu

"Sen kalkacanmı ben kaldırayımmı?" Oflayıp zorlada olsa doğruldum ve boş gözlere ona baktım ne vardı 5 dakikka sonra uyandırsa cevap vermedim

Ayağa kalkıp ilk önce elimi yüzümü yıkadım daha sonra kurularken yüzüme baktım sapsarı olmustum elimle yuzume dokundum sac diplerim ise hala ağrıyordu nasıl çektiyse

Herseyin karşılığı vardır. Herkes payına düşen kadar alıcak

Ic sesime karsın kaşlarım çattım daha sonra odadan cıkarak aynı bir ölü gibi aşsağıya inmeye başladım ama evet herkes payına dusen kadar alacaktı öfkemden,suanki suskunlugum ilerdeki ofkemdendir

●●●

"NE DEMEK KIZ YOKLAN 1 AY OLDU 1 AY! 1 AYDIR BIR KIZI BULAMIYORMUSUNUZ! TOZ OLUP UCMADIYA EGER O GUN O KIZI DOĞRU DÜZGÜN GETİRSEYDİNİZ BÖYLE OLMAYACAKTI BECERİKSİZLER ÇIK DISARI VE BIR DAHA O KIZI BULMADAN BU EVE ADIM DAHI ATMAYIN!"

korumalar kafalarını sallayıp ckmıstı ve asilin annesinin olumunun uzerinden tam bir ay gecmisti fakat bu 1 ay onu iyi değil aksine daha kötü yapmıştı nerdeyse konuşmuyordu bile ölü gibi sadece Yemek yiyor ve yatıyordu ve sadece psikolog randevusuna giderek bi umut durumunu düzeltmeye çalışıyorlardı fakat asil kendini düzelecek gibi görmüyordu

Günler geçtikce kabuslar artıyor ve sanki o günü tekrar yaşıyordu akşam kan ter icinde uyanıyor bazen ise kriz geçiriyordu sandığından daha zordu bu durum yıllar geçmişti üstünden neden unutamıyordu? neden? Heran delirebilirdi tek istediği düzelmekti ve eskisi gibi yaşamak ne konuşma isteği kalmıştı nede okuma oysa okulların açılmasına 1 ay kalmıştı lakin gitmeyi düsünmuyordu gitsede birsey anlamayacaktı zaten akşamları uyku tutmuyor sabahları zar zor 3 4 saat uyuyordu bu süreçte iyi bir kilo vermişti 46 kilodan 38 kiloya duşmustu umrundamıydı hayır ama tek bildiği birsey vardı bu halde nasıl intikam alacağıydı onu ertelemek istemiyordu ama karsisindaki adamin kendisinden bin kat güçlü olduğunu biliyordu ve bu durumda onu yenmesi imkansızdı tek yapması gerekn ise kendisini toparlamaktı

O gün pars ın adamları parstan iyi bir dayak yemişti ve o günden sonra daha sıkı denetimlerle kızı arıyolardı ama nasıl oluyorsa yeri testing edilemez bi hal alıyordu kızı her kim götürdüyse diye geçirdi icinden pars iyi saklamıştı

Yine bir gün psikolog randevusundan çıkıyordu asil bisey değişmemiş bir halde psikiyatris ide bundan memnun değildi ama olmuyordu

Asil odadan çıktığı iceri savaş girdi konuşmak icin, durumun hala aynı olduğu ve ilerleme olmadığını duyduğunda pek bisey demedi bunu duymaya alışmıştı sadece yine bir umudunun solmasıyla yüzü asıldı fakat dışarı asilin yanına çıkarken o mutsuzluğunu giderdi boyle yaparsa asilide kotu etkilerdi

Asil boş gozlerle savaşa bakıyordu oda üzülüyordu aslında ama belli etmiyordu bu son zamanlarda durumunda bir degisiklik olmadığı zaman savaşında yüzü asılıyordu bunu oda biliyordu ama iste elinde değildi ne konuşma isteği vardı nede nirsey yapma elinden gelse girdi buralardan uzaklara geri dönmemek şartıyla belki kardeş dedigi kişiyi ve daha duygusunun ne yönde olduğunu bilmedihi bir adamı bırakacaktı ama o suan bunları düşünecek kadar iyi değildi

GERİ DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin