İmkansızım

1.9K 138 120
                                    

Bölüm şarkısı: Antidepresan - Mabel Matiz & Mert Demir


Abilerim!!" bacağıma yapışan küçük fareyle birlikte hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım.

"Ne yaptınız siz ya." eğilip kucağıma aldım ve sıkı sıkı sarılarak öptüm küçük faremi.

"Sürpriz!!!" kapıdan bağıran babalarım ile daha çok ağlamaya başladım. Bu yapılmazdı bize ya bu olmazdı.

"Hayatımda aldığım en güzel hediye buydu. Yaren'im abisinin bir tanesi." diyerek her yerine öpücük bırakmaya başladım. Ne de çok özlemiştim bal küpümü.

Adal'da gülerek yanıma gelmişti ve Yaren'i kucağımda doya doya sevmişti. Yanaklarını sıkı sıkı öptü ve derin bir nefes aldı boynundan. Ne kadar özlemiştik sevdiğin bir insanı özlemek ve dokunamamak çok zordu.

"Ağlama artık bebeğim." diyerek babam yanıma geldi ve sıkı sıkı sarıldı. Kayra babamda geldiğinde sonunda tüm ailemiz kavuşmuştu.

"Cidden eğer öleceksem şimdi öleyim." mutlulukla söylediğim sözler yüzünden babam ağzıma bir tane vurdu.

"Saçma sapan konuşma, ağzına acı biber sürerim. Kayra sende bir şey desene!" babam her zaman ki babaanne tavırlarını takılmıştı.

"Babana kesinlikle katılıyorum. Bizim ömrümüzü de siz alın, hiç birinizin yokluğunu görmeyelim." dedi. Babam yaşlı hissetme özelliklerini Kayra babama da serpiştirmişti anladığım kadarıyla.

"Abi sen ölme!" yaren bağırarak araya girdi.

"Küçük bebeğim merak etme öylesine dedim. Senin güzeller güzeli büyümüş halini görmeden ölmeyeceğim." dedikten sonra Yaren'in saçlarına bir öpücük bıraktım.

"Neyse hadi oturalım da anlatın niye şimdi geldi Yaren?" dedi Adal. En azından aramızdan bazıları hâlâ akıllıydı.

Babamlar Yaren'i evlat edindiğinde Adal ve ben 7 yaşındaydık. Kayra babamın ilk eve getirdiği anı hatırlıyordum. Babamın nasıl ağladığını ve Yaren'e dokunmaya kıyamadığını. Hep bir kız çocuğu da olsun istemişti babam. Bu yüzden Yaren'i kendi gözünden bile sakınırdı.

(Yaren'i evlat edinme İki Baba kitabında geçti.)

Yaren 5 yaşında bir hastalık geçirmişti ve yaklaşık 2 yıl İngiltere'de tedavi altındaydı. Babamlar düzenli olarak her hafta hatta bazen hafta da iki kez ziyarete giderlerdi. Biz ise ayda 1 kez girebiliyorduk. Sürekli telefonla konuşsak bile insan kokusunu istiyordu.

Hepimiz koltuğa oturduğunda, Yaren benim kucağımda uyuma pozisyonuna geçti. Yolculuk onu yormuştu anlaşılan. Derin bir nefes çektim saçlarından ve kafamı kaldırdım. Babamın Yaren'e bakarken gözlerinden neredeyse kalp çıkacaktı.

"Evet anlatın bakalım." yeniden konuştu Adal, oldukça merak ediyordu. Göstermese de aslında en çok endişelenen oydu eminim.

"Açıklayacağım ama neden ağladın sen kurban olduğum?" babam bana hitaben konuştuğunda ona baktım.

"Sizi aradım kaç kez ulaşamadım. Saat geç olmuştu sizde bize mesaj atmamıştınız. Şirketi aradık ama bugün gitmediğinizi öğrendik. İstemsizce olumsuz düşündüm, korktum seni de kaybettim diye. Sonra kapıda Yaren'i görünce sinirlerim boşaldı, kendimi tutamadım." dedim.

"Ben seni verene kurban olayım. Kusura bakmayın senin aramanı gördüm açacakken telefon kapandı, şarjı bitti. Babanda heyecandan telefonunu diğer arabada unutmuş. Zaten şarja takılıp açılana kadar geldik. Endişelendirdiğimiz için kusura bakmayın. Bu kadar geç kalmayı planamadık ama bir kaç sorun olunca geç kaldık." babam açıklama yaptığında içim ferahladı. Onları sağ salim görmüş olmama rağmen rahatlamıştım.

"Evet şimdi Yaren'in konusuna gelelim." Adal bir kez daha merakla konuştu. Kız kardeşini gerçekten çok seviyordu.

"Çatlama çatlama." Kayra babam konuşmuştu.

"Doktorlar Yaren'in durumunun çok daha iyi olduğunu ve burada tedaviye devam edebileceğini söyledi. Ayrıca aile ortamı daha iyi hissetmesini sağlayacağı için buraya getirmeye karar verdik. Zaten Yaren sürekli söylüyordu sizi özlediğini ve sık sık göremediği için üzülüyordu. Durumu iyiyken de getirdik işte fıstığımızı kötü mü ettik." babam açıklama yaptığında yüzümde büyük bir gülümseme oluştu.

"İyi yaptınız iyi yaptınız ayrıca benim de küçük fareme ihtiyacım vardı. Durumunun iyi olduğunu biliyorduk ama buraya geri dönebileceğini düşünmüyordum. Cidden çok fazla mutlu oldum!" diyerek Yaren'imin yanağına bir öpücük bıraktım.

"Neyse hadi siz yatın sabah okulunuz var. Ayrıca Yaren'de yorgun neredeyse uyudu. Ben onu odasına yatırayım sabah dinlenmiş bir şekilde hepimiz güzel güzel kahvaltımızı yaparız." babamın dediklerinden sonra Kayra babamda ayaklandı ve Yaren'i kucağımdan aldı.

Adal ve ben son kez öptükten sonra gittiler. İkimiz aynı anda koltuğa bıraktık kendimizi ve birbirimize bakarak, sessizce gülmeye başladık. O koltuğun arka kısmına başını dayayarak tavanı izlemeye başladı. Bende onu yaptığı gibi yaptım ve ortamı büyük bir sessizlik kapladı.

Elimin üstünde hissettiğim elle kalbim deli gibi hızlanmıştı. Beklemediğim hareketler yapılınca kalbim ağzımda atıyordu. Parmaklarını parmaklarımın arasından geçirdi ve baş parmağı ile elimin üstünü okşamaya başladı. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes alıp verdim.

Bu huzurlu ortamı hiç bir şeyin mahvetmesini istemiyordum. İkimizinde uykusu yoktu ama duyduğum düzenli nefes alışverişi ile kendimi kaptırmıştım.

"Hadi bu gece birlikte yatalım." diyerek çok naif bir ses tonuyla konuştu Adal, hayır demek mümkün bile değildi ki. Elimi hiç bırakmadan ayağa kalktı.

Kendisiyle birlikte beni de yürütmeye başladığında sadece onu takip ediyordum. İnsan aşık olduğunda gerçekten aptal birine dönüşüyordu. Hiç bir şey demeden odanın kapısını açtı ve kendisiyle birlikte beni de içeriye soktu. Kapıyı kapattıktan sonra elimi bırakacağını düşünmüştüm ama bırakmadı.

Yatağa yattığında beni de üstüne çekti. Elimi bırakmıştı ama bu sefer iki elini belimin üstünde birleştirmişti. Göz göze geldiğimizde hayran olduğum gülümsemesini yaptı. Uykusu yoktu ve uykum yoktu ama yine de bu duruma asla inkar etmeyecektim.

"Hadi gözlerini kapat ve geleceği hayal et. Eğer imkansız gördüğün bir şey varsa bana söyle senin için gerçekleştireceğim." kulağımın dibinde konuştuğunda dediğini yaptım.

Gözlerimi kapattım ve geleceği düşünmek istedim ama olmadı. Düşündüğüm her gelecekte Adal vardı. Beni kollarının arasında alıyor ve dudaklarımı sanki parçalamak istiyor gibi öpüyordu. Kırmadan dökmeden okşuyordu bedenimi. Beni ben olduğum için seviyordu.

Daha fazla yapamayacağımı anlayıp gözlerimi geri açtım ve onun yüzüne baktım. Bana bakıyordu ama hiç bir şey demedi. Bende sustum hem susmasam ne diyebilirdim ki?

Sen benim imkansızımsın diyemeyeceğime göre susmak en güzeliydi.

O benim imkansızımdı.....

Bölüm bitti.

Evet sonda Deran biraz azdı gibi oldu ama toparladım sorun yok :))

Umarım okurken keyif almışsınızdır 🏳️‍🌈

İMKANSIZIM •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin