İyi okumalar delilerim 🩶
Adal'ın ağzından ~
Hafta sonu olmuştu ve babamlar sonunda gelmişti. Bir kaç gün bende kalacakları için odalarını temizlemiştim. Deran'da büyük ihtimalle yarın burada olacaktı.
"Oğlum nasılsın?" Erkin babamın sorduğu soru ile gülümseyerek cevap verdim.
"İyiyim baba sen nasılsın? Hatta nasılsınız?" ikisine bakarak konuştum.
"İyiyiz bizde oğlum." diyerek gülümsedi. Çok seviyordum onları ve iyi ki onlara sahiptim. Özellikle Erkin babam bana çok yardımcı olmuştu.
"Bende iyiyim abi!" küçüğüm trip atarak kollarını birbirine bağladı ve kafasını çevirdi.
"Meleğim ilk önce büyüklere sorulur. Tabiki sana da soracaktım. Ayrıca şuan kucağımda oturuyorsun farkında mısın?" kahkaha attığımda daha da sinirlenmişti.
"Küstüm ben size, ne sen ne de Deran abim beni aramıyorsunuz. Üvey miyim ben sanki, bana niye böyle davranıyorsunuz!" sesi titremeye başladığında, gülmem yarıda kesildi.
"Bebeğim neden böyle diyorsun. Abilerinin okulu çok yoğun, ayrıca seninde okulun yoğun. Bu yüzden seni arayamıyorlar." Erkin babam üzgün bir sesle konuştu.
Yaren'in dediği şeye belli ki kırılmış ve üzülmüştü. Gerçekten kızına çok fazla değer veriyordu. Yaşlandıkça ikisi de Yaren'in üstüne çok daha fazla düşmüştü.
"Güzelim benim, babam haklı. Okullarımız çok yoğun ayrıca sen bizim biriciğimizsin. Böyle şeyler söyleme, üzülüyoruz." bende yüzümü astığımda tek gözüyle bana baktı.
Üzgün olduğumu gördüğünde kafasını tamamen çevirdi. Kollarını da çözdü ve boynuma doladı.
"Tamam üzülmeyin ben size kıyamam. Özür dilerim baba, öyle demek istemedim. Sadece abilerimi çok özledim. Zaten hastalığım yüzünde birlikte vakit geçiremedik. Şimdi de başka yerde yaşıyorlar, onları özledim." babamın üzülmemesi için ikna ediyordu. Hiç birimize de kıyamazdı meleğim.
"Üzülmedim güzelim, üzülme sen." Erkin babam gülerek konuştu. Yaren onun yüzünü gülerken görünce gülümsedi.
"Ee sizin burada ki iş ne kadar sürecek baba?" diye Erkin babama soru yönelttim ama söze babam atladı.
"Hayırdır eşşek sıpası bizi mi koruyorsun?" ciddi bir şekilde sormuştu.
"Aaa baba abartma, o manada demek istemedim. Öğreneyim ki ona göre bir şeyler ayarlarım. Zaten biliyordum, çocuklar arasında en az ben seviliyorum." bu sefer ben kollarımı bağlayıp kafamı çevirdim.
Bu hareketime herkes gülmüştü. Cidden en az ben seviliyordum. Yoksa bu kadar acımasız olmalarının açıklaması yok.
"Ay Adal güleceğim yoktu. Oğlum geldin 22 yaşına, çocukta değilsin ki. En çok seni seviyoruz biz, deme böyle." Erkin babam gülümsemeye başlamıştı.
"Baba bunun yaşla ne alakası var. Bak bu kucağımda oturan kız da 15 yaşında ama maşallah, sanki 3 yaşında ki kız. O yapınca bir şey yok ben yapınca mı var? Hıh küstüm konuşmayın benimle." hâlâ tribime devam ediyordum.
"Abi senle ben bir miyiz? Ben daha özelim şansına küs."
"AAA laflara bak sen, baba ne diyor bu?" Erkin babama baktığımda, kahkahasını zor tutuyordu.
"Yeter yeter durun tamam. Hepinizi çok seviyoruz biz ama yine de en çok miniğimi."
Yaren bu laftan sonra zafer kazanmış gibi gülümsedi. Gözümün içine bakarak dilini çıkardı. Bu hareketi ile şok olmuştum. Sonunda ise kocaman bir kahkaha patlatmıştım. Miniğimi böyle canlı görmeyeli uzun zaman olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZIM •bxb
Novela Juvenil"O benim imkansızımdı, ben onu severdim ama sevdikçe acı çekerdim. Çektiğim acı büyür büyür ve beni yok ederdi. Sevdiğime kıyamazdım, onun canını yakamazdım. O acı sadece beni bitirirdi. Biliyordum beni sevmezdi. Biz kardeş gibi büyümüştük hatta kar...