20

2.3K 256 90
                                    

" Tanrı aşkına abi şu kornayı çalıp durma ,senin yüzünden biri siyah biri pembe çorap giyindim" 

Namjoon kardeşinin dediğine kulak asmadan kornaya daha sert asılmıştı , nihayet Jimin arabaya bindiğinde ise elini keyifli bir şekilde kornadan çekip sırıtmıştı. 

"Bilerek yapıyorsun dimi sırf seni baba anneme şikayet ettim diye beni sinirlendirip şirkete gelmekten vazgeçirmeye çalışıyorsun dimi itiraf et" diyr sordu Jimin kendince tehditkar bir biçimde.

" Hiç alakası yok minik titan hem gelsen bile ki gayet inatçı bir biçimde bi türlü vazgeçmedin gelmekten seni bir saniye bile yanımdan ayırmayacağım " abisinin sesi gayet keyifliydi anlaşılan son bir haftadır olduğu gibi yine Jungkook ile aralarına bir kara kedi gibi girecekti.

" Sen öyle san" diye mırıldandı Jiminde.. 

Namjoon gayet net bir şekilde duysa bile tek kaşını kaldırıp" duyamadım minik titan " diye sordu sinsice.

" Hava diyorum çok soğuk sende bir an önce sürsen de şirkete gitsek Jungkooku görsem " diye konuştu Jimin.. Cümlesinin sonunu bilerek abisini son zamanlarda en sinir eden kişi olan biricik kaslı koca memeli sevgilisinin adı ile bitirmişti.  Ah böyle tek tek sayınca da Jiminin adeta canı Jeon Jungkook çekmişti.

Namjoon "Jungkookunu sikeyim" diye mırıldanıp arabayı sürümeye başlamıştı.

Dev gibi duran HYBE binasının önünde durduğunda araba Jimin hala şokla etrafı inceliyordu.  Kaç kat olduğunu müthiş matematiği ile bile hesaplama yapamayacağı kadar uzundu bina. Ayrıca çokta büyüktü.  Koca gökdelen aklını başından alırken abisi onu kendine getirmişti " Jimin beni burada bekle arabayı park edip geleceğim" demiş ve kardeşine inmesi için bir kaç dakika süre tanıdı.

Jimin abisinin arabasının arkasından ". kusura bakma abicim hava buz gibi ve benim içeride dalyan gibi bir sevgilim varken dışarıda bekleyemem" dedi ve abisi gözden kaybolur kaybolmaz Jimin hızla içeri koşturmuş ve Seokjin hyugundan aldığı kart ile içeri sorunsuz bir şekilde girmişti.Jungkookun haberi yoktu zaten Jimin de sürpriz yapmak istiyordu. Bu kartı ise uzun zaman önce almıştı Seokjinden lazım olur diye.

Dev binanın içi de dışı gibiydi; büyük ve korkutucu .  Beyaz yakalı bir çok kişi oradan oraya ünlü olduğunu düşündüğü birilerinin peşinden koşturuyordu.  Kimse kimseyi umursamadan sadece kendi işine bakıyordu. Açıkçası Jimin birazcık ürkmüştü bir an için keşke abimi bekleseydim diye geçirmişti içinden..Ama artık çok geçti kendi başının çaresine bakmalı ve koca memeli prensine ulasmalıydı. 

Yukarı katlara çıkmak için asansörün önünde bekleyen kalabalığa karıştı. Çok geçmeden bir çok kişi ile birlikte asansöre binmiş ve 1 kata çıkmıştı. İlk başta Jungkookun menajerini bulacaktı,daha sonra ise onun sayesinde Jungkookun yerini öğrenecek ve ona sürpriz yapacaktı .

Ama bu işi gerçekleştirmek sandığından uzun sürmüştü. Sadece 3. katta deli gibi yorulmuş ve öylece orada duran koltuklardan birinin üzerine atmıştı kendini.

- saçlarına tırmansam daha kısa sürerdi

- bina değil kara delik yapmış manyaklar 

- Ben abimi özledim

Jimin kendi kendine iç sesi ile konuşurken abisinden gelen mesajlara bir kaç kalp atıp telefonunu kapatmıştı. Onunla sonra ilgilense daha iyi olurdu. 

Tekrar kendini toparlayıp ayağa kalktı ne olursa olsun biricik koca memelisini bulacak ve ona sürpriz yapacaktı.  Adımlarını asansörün olduğu tarafa çevirmişti ki bir el onu omzundan sıkıca tutmuş ve kendine çevirmişti.

ARTİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin