27

1.8K 227 63
                                    

Evine gittiği yolu uzatması gerekmişti uzun boylu adamın  Oldukça sinirli olduğu  sıkı sıkıya tuttuğu direksiyondan belliydi. . Bir kaç dakika sonra  Jeonun evinin önüne park ettiği arabasından indiğinde amacı Jeonun engellediği  yeni projesinin hesabını sormaktı ama hiçte beklemediği bir şey gördü.  Biri boylu boyunca yerde hareketsiz yatıyordu. Fazla düşünmeden hızlıca hareketsiz yatan bedenin yanına yaklaştı ve bu gece beklediğinden farklı geçeceğinin garantisini ona vermişti. 

Pembe saçlı çocuğu arabasına yerleştirip  oradan uzaklaştı. Jeonun evine iadeyi ziyarete gelmişti çünkü altta kalacak biri değildi. Ama gece sürprizlerle doluydu anlaşılan.

💦

Sabaha kadar uyumadığı simsiyah göz altlarından belliydi.  Güneşin doğuşu ile sinirli bir şekilde çıktı yatağından . Bu saatte gerginliğini alacak tek şey kum torbasıydı bu yüzden üzerindeki fazlalıkları çıkartıp çatı katına çıktı.  Eline eldiven geçirmeden yada herhangi bir şey bağlamadan yumruklamaya başladı kum torbasını. 

Parmaklarında hissettiği acı bile onu durdurmaya yetmiyordu. Tek istediği daha fazla düşünmemekti .  Bir kaç saattir aralıksız sürdürdüğü şeyi daha fazla devam edemeyeceğini anladığında yavaşça olduğu yere çökmüştü. 

Dün gece yaptığı ayrılık konuşması gittikçe daha fazla kendi canını yakıyordu. Şimdi düşündüğünde ve üzerine tüm gece uykusuz kaldığı eklenirse fevri davranmıştı . Jimini hiç dinlememişti, öfkesi gözünün önüne bir perde indirmişti ve geri kalan her şey görünmez olmuştu. 

Sırtını duvara dayayıptavana dikmişti bakışlarını. Tavan ile uzun süreli olan boş bakışları kapının defalarca kes çalınması ile olmuştu . Başta açmamayı düşüşünse bile kapı hâlâ ısrarla çalıyordu. Öfkesi hala dimdik ayaktayken kapıdaki kişinin canını okumak için merdivenleri hızlıca geçip kapıya ulaşmıştı. Kapıyı açtığında ise yüzüne sert bir yumruk yemesi bir olmuştu.

"Kardeşim nerde" .

Jungkook yediği sert yumruk ile geriye sendeleyip eski korumasının yüzüne baktı. Sorduğu soru ile kaşlarını çattı " ne demek kardeşim nerde" dedi. Şimdi yüzündeki acının yada öfkesinin bir önemi yoktu . 

Namjoon, Hoseokun onu tutmaya çalıştığı kolundan kurtulup " Jimin yok şerefsiz herif  "diye bağırdı.

Bu sefer itilen taraf Namjoon olmuştu, Jungkook onu sertçe itip " nasıl yok  beni delirtme" dedi. Hoseok iki sinirli adamın bu halde hiç bir şey çözemeyeceğini anladığında ikiliyi zorla susturmuştu " kesin sesiniz ikiniz de ". 

" Jimin ortada yok siz hala kavga mı ediyorsunuz tanrı aşkına, siz iki koca herifin konuşması bu kadar zor mu  ? Bu çocuk tam bir haftadır sizinle konuşmaya çalışıyor sen onu dinlemedin bile Namjoon, hele sen Jungkook çekim bahanesiyle direkt kaçtın . Şimdi anlamsızca birbirinize saldırıyorsunuz ".

Hoseok, Namjoon ile fazlası ile yakındı artık. Bu yüzden her şeye hem Jungkookun menajeri olarak hem de Namjoon ile olan ilişkileri yüzünden fazlası ile hâkimdi.  Jiminin yaptığını onaylamasa bile bu iki koca herifin bu denli düşüncesiz olması onu resmen bağırmaya zorlamıştı . 

İkili Hoseokun sözleri ile kendine gelmiş gibiydi. Namjoon ayakta durmak yerine koltuğa geçip konuşmaya başlamıştı " Jimin yok " dedi umutsuzca.

Ve devam etti " Günlerdir odasından çıkmıyordu, yemek yemiyordu ve bu sabah odasında yoktu. Her yere baktım, aklıma gelen her yere baktım ama yok. Kardeşim nerde bilmiyorum Tanrım delireceğim ". omuzları çökmüştü genç korumanın. Kardeşine duyduğu sevginin haddi hesabı yoktu. Ona asla kıyamazdı ,sadece bu sefer Jimin ders alsın istemişti. 

ARTİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin