24

2.2K 208 50
                                    

Ve nihayet saatler sonra ikili varmak istedikleri yere varmıştı. Jungkook sevgilisini öpüp bavulları arabadan indirmişti. Ve ona bir kaç dakika beklemesini söyleyip resepsiyona doğru yürümeye başlamıştı. Jimin ise hafif üşürken hala Jungkook ile ilk tatiline çıkmanın şokunu yaşıyordu. Jungkook onu mutfakta doyurduktan sonra bir sürprizi olduğunu söylemişti eh Jiminde sürprizlere bayıldığı  için hemen hazırlanmış ,biricik bebekleri olan Bamı Taehyunga vermiş ve Jungkookun sürprizine doğru yola çıkmışlardı .  

Yaklaşık iki saat sonra da oldukça lüks ve doğayla iç içe bir otelde bulmuştu Jimin kendini.  İtiraf etmesi gerkirse buna çok ihtiyacı vardı Jiminin. İki gün boyunca hatta hasta numarası yapıp pazartesi günü de okula gitmezse üç gün boyunca biricik kaslı koca memeli sevgilisinin kucağında uyuyabilirdi. Tamam tabiki yanında Jungkook gibi biri varken sadece uyumazdı yapacağı bazı ateşli aktiviteler de elbette ki bünyesinde barınıyordu. 

Kendi kendisi ile sohbete dalan Jimini, Jungkookun kaslı kolu dünyaya döndürmüştü. 

"Bebeğim üşüdün mü" Jungkook sevgilisinin yanağını kendi yanağı ile okşarken,Jimin " çok üşüdüm "dedi şakacı bir tonla.

"Isıtırız " Jungkook son derece ciddiydi. Pembe kafalı sevgilisini bir şömineden çok daha hızlı bir şekilde ısıtacağından emindi.

"Bekleriz" Jimin sevgilisinin koca kaslı göğsü ile meşgulken elbette dilinin ne dediğinin farkında değildi.

Jungkook hafif kıkırdayarak "emrin olur güzelim"demiş ve Jimini kendisi ile birlikte üçgen şeklindeki  kalacakları kulübeye doğru yürütmeye başlamıştı. Otel birbirine bir kaç metre uzaklıkta bir çok üçgen ve lüks kulübeden oluşuyordu ve bu kulübelerin ortasında ise büyük bir havuz bulunuyordu. 

Az önce resepsiyondan aldığı anahtar kart ile kapıyı açmış yine Jimini kendine yapıştırarak içeri girmişti Jungkook.  Jimin ile kısa bir tatile çıkma fikri çoktandır kafasında vardı bu yüzden de elini çabuk tutmuş ve burayı ayarlamıştı . Otel hem şehirden uzak hemde paparazzilerden uzaktı. Tâbi bir de dünya güzeli sevgilisi yanında olacaktı. 

Zaten yanlarında fazla eşya getirmeyen ikili çabucak yerleşmiş ve ev gibi olan otelin salonunda çoktan batmış güneşin ardında bıraktığı kızıllığı izliyorlardı.  Jungkook pembe kafalı sevgilisini kucağına hapsetmiş ,elleri sevgilisinin çıplak uykularında tüy gibi hafif dokunuşlarla ileri geri hareket ediyordu. Jimin ise  Jungkookun kocaman gerçekten kocaman göğsüne başını koymuş ve sevgilisinin erkeksi kokusunu içine çekmekle meşguldü. Bir koku ne kadar güzel olabilirdi ki ? 

- Benim acilen şap almam lazım

- koku nasıl böyle yapabilir ki beni

- Valla benim suçum yok

-ama nası güzel

Jimin farkında olmadan minik burununu Jungkookun göğsüne ardından boynuna sürmüş ve farkında olmadan da adeta mırıldanmıştı . Onun bu haline daha fazla dayanamayan Jungkook pozisyonlarını değiştirip Jimini hiç zorlanmadan altına almıştı.

"Sen az önce mırıldandın mı" Jungkook Jimini öpmeden önce sordu. 

Jiminin cevabını dinlemeden de zaten hemen yapışmıştı dolgun dudaklara.  Jimin kendini savunamadan dudakları esir alınmıştı yüce amiral general Jungkook tarafından. Tabiki hayır demeyecek ve en içten şekilde karşılık verecekti. Öyle de yaptı. Hatta  alt taraflarının şimdiden sızlanması ile sadece öpmenin yetmeyeceği de aşikardı.

Jungkook aldığı karşılıklar ile iyice kendinden geçerken çoktan sertleşmeye başlamıştı bile. Zaten ne eli nede dudakları rahat durmuyor Jiminin her tarafında dolanıyordu. Ve Jimin o kadar baştan çıkarıcı bir şekilde inliyordu ki Jungkookun kayış çoktan kopmuştu.

Bir an için başını çoktan iz bıraktığı boyundan çekip pembe saçlı çocuk ile göz göze geldi. İstediği şey bir onaydı . Açıkçası bu biraz hızlı olmuştu ama kimin umurundaydı ki Jungkook sonsuza kadar pembe saçlı çocuğu bırakmayacağından emindi. 

Neyse ki minik pembe kedisi hızlıca kafasını sallamış ve beklediği onayı vermişti. Jungkook aldığı onay ile Jimini hızlıca kucaklayıp yatak odasının yolunu tutmuştu.

🔞🔞🔞🔞

Jungkook Jimini kucağından yatağın üzerine bıraktı, ardından siyah çarşafın üzerinde ne kadar güzel olduğuna kısa bir süre  daldı. Kendini daha fazla tutamadığından da bu işlemi kısa tutup hızlıca Jiminin üzerine çıktı.

Jimin normalde bir dişi aslan kadar hırçınken yatakta kesinlikle bir kediden farksızdı. Tabi bolca inleyen bir pembe kedi. Jungkook onun üzerinde ki tişörtü çıkarırken ve bir yandan da öpücüklerini dizerken Jimin ellerini Jungkookun tişörtünü atıp çıkarmaya çalışmıştı. Ama elleri heyecandan titrediği için bir türlü yukarı doğru sıyıramıyordu. Jungkook bunu anlayınca tek seferde üzerindeki siyah tişörtü çıkarmış az önce yeri boylayan diğer tişörtün üzerine atmıştı.

"Bebeğim sakin ol tamam mı her şey istediğin gibi olacak ve ne zaman dur dersen hemen duracağım tamam mı" Jungkook Jiminin heyecanının farkında olduğu için onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Jimin başını sallayıp kaldıkları yerden devam etmeleri için Jungkooku kendine çekmişti. 

Bir kaç dakika sonra ikili tamamen çıplak hale gelmiş ve Jungkook Jimine tapma kararı almıştı. Bu kadar güzel bir sevgilisinin olması kalbine zarardı. Jimin tam bir güzellik abidesiydi .

Jungkook   yatakta Jiminin üzerine uzanmış bir eli Jiminin dolgun kalçalarını yoğururken diğer ağzı ve diğer eli Jiminin bir kaç dakika önce pembe olan göğüs uçları ile ilgileniyordu. Tamamen ağzının içine alıyordu Jungkook daha sonra onları ısırıp Jiminin porselen gibi olan cildine siyah lekeler bırakıyordu. 

Jimin ise bir yandan deli gibi zevk alırken diğer yandan Jungkookun esmer boynunu emiyordu. Aldığı zevk her seferinde katlanırken ve Jungkooktan aldığı hırlamalar ona günde en az üç defa sevişmenin gerekliliğini ortaya koyuyordu.

Ön sevişme  özellikle Jungkooku  fazlası ile sertleştirmişti. Artık zaman gelmişti ve Jimin millî olacaktı. Jungkook önce Jiminin üzerinden kalkıp sevgilisinin bacaklarını iyice aralamıştı. Kayganlaştırıcı sürme fikrinden vaz geçip Jiminin dudaklarını öpmeye başlamışken ilk parmağını zaten çokça ıslak olan delikten içeri sokmuştu. Jimin hafif bir çığlık atsa bile devam etmesi için başını sallamıştı. Bir biri ardına giren parmaklardan sonra Jimin artık Jungkooku istiyordu. 

Jungkookta bunu anlamış gibi iyice genişleyen delikten parmaklarını çıkartmış ve kendini pembe ve baştan çıkarıcı deliğe konumlandırılmıştı. Başta Jiminin alışması için yavaş hareket eden Jungkook hızlanmaya başlamıştı.

Jimin üzerindeki tanrı gibi duran adamın devasa penisi ile deli gibi zevk alıyordu. Bir ara Jungkook ile sevgili olduğu için Tanrısına dua etmeyi aklına not etti. Jungkookun her giriş çıkışında ikisi de inliyordu. Çok geçmeden de nerdeyse aynı anda doruğa çıkan ikili nerdeyse sabaha kadar sürecek sevişmelerinin ilk turunu bitirmişti .

❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️

Bu seferlik bu kadar maalesef sınavlarım vardı ve çok yoğundum . Sonraki bir bölüm bol kaos olacak haberiniz olsun ❤️ ayrıca yazım yanlışları için üzgünüm 😓.  Smutta çok kötü olmuş ya neyse bir ara düzeltirim .















ARTİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin