Sabah uyandığında siyah saçlı olanın ilk gördüğü şey Jiminin yarı çıplak bedeni oldu. Dili ile istemsizce dudaklarını yalarken yanında her şeyden habersizce uyuyan küçük olan gözlerini açmıştı. Küçük olan kendisine aç bir kurt gibi bakan oyuncuya " dokunabilirsin " demişti şehvet dolu bir sesle. Jungkook hızlıca ileri atılıp çocuğun minik ellerini kendi vücudunun üzerine bıraktı . Hala kararsız gibi duran iri olanın suratını okşayan bir sesle " Sevgilim senin bu beden istediğini yapabilirsin" demişti Jimin.Daha sonra iri olanı üzerine doğru çekmişti. İri olan boylu boyunca küçük olanın üzerinde yatarken ciddiyetle sordu Jungkook "istediğimi mi " ?
Jimin küçük bir kıkırtı bırakarak " istediğini" dedi. Daha sonra Jimin elini Jungkookun ensesine yerleştirip onu küçük küçük öpmeye başlamışken Jungkookun büyük elleri Jiminin belini bulmuştu . Birazcık daha aşağıya kayıp kalçalarını tutarken Jiminin öpüşü oldukça sertleşmişti. Jimin kucağında yavaş yavaş hareket etmeye başlamışken Jungkook büyük elleribu sefer Jiminin pijamasından içeri girecekken elleri boşluğa düşmüş başı ise zonklamaya başlamıştı.
Jimin, Jimin, Jimin ,,.
"Ne Jimini kalksana be camış gibi yatmışsın ay on saat oldu "
"Tamam çok harika biriyim ama okula da gitmem gerekiyor lütfen kalk Jeon "
"Jimin bebeğim ımm " Jungkookun yataktan fırlayıp gözlerini açması bir olmuştu üzerine dökülen koca bir bardak suyla.
"Yuh sen ne arlanmaz utanmaz bir adamsın yaa beni rüyanda mı gördün sen "
Jungkook iki şoku aynı anda yaşıyordu. Hâlâ rüyanın etkisindeyken birde üzerine koca bir bardak su dökülmüştü.
" Cevap versene be adam" .
Jungkook yaşadığı şoku bir kenara bırakıp gözlerini kapının önünde duran çocuğa çıkardı . Çoktan okul üniformasını giymiş hazır bir şekilde bekliyordu. Birde yüzünde , küçük gözlerinde sorduğu sorunun cevabını bekleyen tatlı bir ifade vardı.
" Sakin ol pek bir şey görmedim zaten ayrıca sen beni suyla mı uyandırdın insafsız" Jungkook eliyle ıslak saçlarını geriye atarken sormuştu.
" Jungkook yah sen niye benim sorduğum soruya cevap vermiyorsun beni rüyanda mı gördün? Ne yapıyorduk off kesin balona falan binmişizdir biliyor musun ben çok seviyorum balonları falan ama yüksekten de korktuğum için binmedim hiç hey Jungkook söylesene ne yapıyorduk rüyanda Jimin diyip duruyordun "
Jimin sabah azizliğinden mi yoksa derslerinin giderek yoğunlaşmasından mı bilinmez karakterinin aksine oldukça masum bir şekilde sormuştu.
"Aynen bebeğim balona falan bindik sonra tam benim uçağma binecekken pembe kafalı biri uyandırdı beni ". Jungkook sevgilisini özlemişti hemde çok. Jimin ile son zamanlarda çok fazla zaman geçirememişlerdi . İkisi de çok meşguldü . Belki de bu yüzden aklını başından alacak kadar güzel bir rüya görmüştü. Barışmalarının üzerinden çoktan iki hafta geçmişti ve bu iki haftada oldukça nadir olan yüzyüze buluşmalarından biriydi. Jungkook en sonunda dayanamamış Namjoonun her seferinde kovduğu eve kendini zorla davet ettirmişti.
" Tüh ya keşke devamını görseydin ama ne yapayım okula geç kalacağım sende işine " Jimin özür diler gibi yanına yaklaşıp yanağını öpmüştü.
Jungkook acı dolu bir gülüşle " sonunu ikimiz de görebiliriz tabi sen bu akşam seni kaçırmama izin verirsen" dedi. Bir yandan eli ona masum bir şekilde sarılan çocuğun belini okşuyordu.
"O nasıl olacakmış abim be "
Jungkook kıkırdayarak " koca memeli sevgilinin bildiğinden çok mahareti var " .
"Ne gibi maharetler söyle de bizde bilelim " kapının arkasından duyulan sesin sahibi içeri girildiğinde Jimin otomatik olarak Jungkooktan uzaklaşmıştı. Jungkook ise Namjoonun duyması için" bende bölüm sonu canavarı nerde diye merak ediyordum "diyip yataktan kalkmıştı.
"Günaydın abi " Jimin abisinin koluna girip onu odanın dışına çıkarmaya çalışmıştı. Namjoon ona ayak uydurup Jeonun uyuduğu misafir odasından çıkarken Jimin Jungkooka hızlıca bir öpücük atıp kapıyı kapatıp Jungkookun hazırlanması için zaman tanımıştı .
Abisi ile merdivenlerden indikten kısa bir süre sonra Jungkookta arkalarından gelmiş ve hep birlikte yine babaannesini ile birlikte hazırladığı kahvaltı sofrasına oturmuşlardı. . Kahvaltıdan sonra Jimin Jungkookun arabasına binmişti çünkü bugün onu okula sevgilisi bırakacaktı.
Arabada dün gece pek gideremedikleri hasreti gidermeye çalışarak vakit geçirmişlerdi. Okulun bulunduğu yere az bir yol kalınca Jungkook arabayı durdurmuştu.
"İçeri kadar bırakmak isterdim seni" dedi Jungkook Jiminin , omzuna yasladığı pembe tutamlarını öpmeden önce.
Jimin başını Jungkookun göğsüne sürtüp kedi gibi mırıldandı " bende ama şu sıralar zaten gündem benim fazladan dikkat çekmek istemem ".
Jungkook yüzlerini esitleyip " canını sıkan birisi mi var " bakışları yumuşak olsa bile sesi sertti.
"Hayır hepsi salak zaten bu yüzden hiç arkadaş istemiyorum ".
Jungkook sevgilisinin özgüvenli tavrıyla tekrar yumuşadı. Pembe büyük bir özenle yapılmış saçları eliyle dağıtıp " doğru ya sen hepsini çenenle döversin zaten" demişti Jungkook kendi dediğine kıkırdarken.
"Yah kıskanç Jeon bırak saçımı"
" Hem ayrıca ne sandınız Bay Jeon "Jiminde gülmeye başlamıştı. Birbirlerinin gülüşlerin de kaybolan ikiliden ilk konuşan Jungkook olmuştu " bugün yine çok güzel olmuşsun başım belaya girecek senin yüzünden"dedi. Muhabbeti uzatmaya çalışarak konuşmuştu cidden Jiminden ayrılmayı hiç istemiyordu.
" Aşkım sende tahmin edersin ki bir Jimini bin kişi ister bir kişi alır yani başının belaya girme ihtimali yüksek".
Jungkook onu kolunun altına alıp tombul yanağına art arda öpücük kondurmaya başlamıştı. Bu öpücükler Jiminin çok hoşuna gitse bile okula geç kalıyordu. Kahkahasını durdurmaya çalışıp " yah yeter artık Bay Jeon yedin bitirdin beni" .
"Hem okula geç kalıyorum senin yüzünden ".
" Akşam seni gerçekten kaçıracağım bu arada abinde Hoseoku mu sikiyor sağ eline mi kalıyor umrumda değil " Jungkook oldukça ciddi konuşurken Jimin küçük eliyle ağzını kapatmıştı.
" Peki Bey" Jimin tekrar Jungkooku tatlılık krizine sokarken arabadan Jungkooktan öpücük çalarak inmişti. Jungkook onun gidişini izlerken gözüne muhtemelen Jimine ait olan telefon takılmıştı. Hızlıca arabadan inip Jimini henüz uzaklaşmadan yakalamıştı . Jimin bir ona birde kimse var mı diye çevreyi kontrol ederken Jungkook telefonu Jiminin eline sıkıştırmış liseli bir çocuk gibi toy ve heyecanlı bir şeklide Jiminin dolgun pembe dudaklarını bir kaç saniye boyunca öpüp geri çekilmişti. Jimin de karşılık olarak ona bir öpücük verip hızla oradan uzaklaşmıştı.
Geçirdiği güzel sabahtan sonra Jungkook şirkette ki işlerini halletmek için arabasına binip şirkete doğru sürmüştü arabasını. Aklına gece Jimin ile birlikte geçirecekleri zaman geldikçe dişleri kaşınıyordu . Kısa sürede şirkette ki işlerini de hallettikten sonra Jimini kaçırmak için sabah ki yerine geri dönmüştü. Jimini beklerken biraz sıkılsa bile Jimin arabaya bindiğinde hepsi bir anda uçup gitmişti.
Onların zamanı büyülü şekilde geçerken belki de tanışmalarında en büyük etkisi olan paparazzi ordusu bir sonraki günün manşeti için kavgaya tutuşmuştu. Uzaktan takip ettikleri oyuncunun neden sürekli oldukça mütevazi sayılan bir mahalleye gittiğini nihayet öğrenmişlerdi.
"Jeon Jungkook uzun süren sessizliğini bozdu, liseli bir gençle dudak dudağa yakalanan genç oyuncunun nasıl bir açıklama yapacağı merak konusu ".
💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Bir sonraki bölüm FİNAL.
Ama önce 🛑🛑🛑100 OY 50 TANECİK YORUMCUK 🛑🛑
Yazım yanlışları için üzgünüm 😓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTİST
FanfictionDünyaca ünlü oyuncu Jeon Jungkook korumasının küçük kardeşine aşık olur .