ARTİST

16

Huysuzca mırıldandı, duyduğu telefon sesi bi türlü kesilmiyordu , çalan telefonu kapatmak için uzanmaya çalıştı ancak hareket dahi edemiyordu . Jungkook belini sıkıca sarıp kendine yapmıştırmıştı onu kendine üstüne üstlük bacakları ile de sanki kaçacakmış gibi onu kıstırmıştı .

Kaçan uykusu ve üzerindeki ağırlık ile Jimin biraz daha hareketlenip Jungkooku da uyandırmıştı Jimin. Yüzünü ovaladı esmer olan sonra ise Jiminin üzerinden uzanıp çalan telefonu kim olduğuna bakmadan kapattı.

"Sabah sabah ne oluyor pembe kafa" yine Jiminin ölüp bittiği derinden gelen sesini kullanmıştı ah bi de az önce Jiminin üzerinden uzanması vardı biri ona bunların küçük çocuk için kalp krizi riski taşıdığını söyleyebilir mi ?

- bi şey yok bi şey yok bi şey yok

" telfonum çaldı tabi bi de üzerim de koca ayının teki vardı" bundan rahatsızlık duyduğu yoktu hatta imkanı olsa tüm gün öyle dolaşırdı ama amaç zaten gıcıklık yapmaktı, dürüstlük bu dönemde pek satmıyordu neticede. 

"Koca ayı mı oldum şimdi" Jungkook elini onun çıplak bacağına koyup konuşmuştu. İkisinin de yataktan kalkmak için pek bir acelesi yoktu çünkü bugün cumartesiydi. Yani ikisinin de yatakta tembellik yapmak için bolca vakitleri vardı. Tâbi Jungkook bunun için  bir kaç işini siktir etmişti ama Jiminle vakit geçirmek için kesinlikle değerdi.  

Jungkookun elinin bacaklarını okşaması  Jiminin beynini işlevsiz bırakıyordu adeta.  Gerçek anlamda eriyordu böyle kedi gibi mırıldanacaktı azıcık kalmıştı. 

" ay şaka yaptım şey gülelim diye " dedi Jungkook onu biraz daha kendine çekerken . Zaten bir kaç saniye sonra kendini binici pozisyonunun da Jungkookun kucağında buldu. Gerçekten çok rahat yerdi bu kucakta insanın inesi gelmiyordu. 

Ellerini anın şaşkınlığı ile genç oyuncunun çıplak göğsüne yerleştirirken yüzü Jungkookun yüzünün bir kaç santim uzağında kalmıştı. Genç oyuncu  sırıttı " demek gülelim diye aslında benim bildiğim daha eğlenceli  şeyler var " fısıldayarak konuşan adam  azdırıcı ve sexsist madde içeriyordu. 

Birden bire "ne gibi"deme gafletinde bulundu genç çocuk . Cevabı aynı saniye içinde geldi. Jungkook onu kendine bastırıp öpmeye başlamıştı. Güneşin henüz kalın perdeler yüzünden aydınlatmadığı odada iki genç seslice öpüşüyordu.  . Bu iksinin belki de en sevdiği şeylerin başında geliyordu artık..

İkisi için de zor dakikaların yaşanmaması için Jimin bir kaç günde uzmanı olduğu öpüşmeden geri çekildi. "  Kesinlikle eğlence anlayışın benimki ile örtüşüyor " diye sırıttı. Jungkook onu kendine çekip biraz daha uyumak için göğsüne yatırmıştı.  Jimin usulca yatıp uyumak için gözlerini kapatmıştı ki görüş açısına daha önce incelediği ama anlamlarını sormadığı dövmeler girdi.

Zaten meraklı biri olarak ün salan kişiliği beklemeden sordu. Elini en ilginç bulduğu iç içe geçmiş çarklardan oluşan dövmenin üzerine koyup " bu ne yani anlamı var mı".

Jungkook sabah şekerini almış ve biraz daha uyumak için kapattığı gözlerini açtı. Bir kaç gündür her şeyi pembe görüyordu adeta . Bu çocuk yüzünden karakteri 180 derece dönmüştü. Çok kısa sürede çok büyük aşık olmuştu.  Jiminden günün her dakikası bir kaç doz almak nispeten daha yaşlı olan kalbi için zararlıydı . Bu günkü planı pembe saçlı çocuk ile tüm saniyelerini birlikte geçirmekti. bu yüzden biraz daha uyumaya ihtiyaçları vardı ancak meraklı kedisi pembe saçlı çocuk parmak ucu ile dokunduğu yerin alev aldığından habersizce soru sormuştu.

Sevgilisinin merakını gidermek için bir zamanlar kesinlikle acı veren ancak şimdilerde pekte üzerinde durmadığı anısını anlatamya başladı. Önce Jiminin saçlarını öptü tabiki. Çileğinden bir doz daha.