#3#

53 2 0
                                    

"Burası işte" dedi woo.

"Jungwoo, bir şey mi oldu"

Woo'ya birinin jungwoo diye seslenmesi garip gelmişti, john'un ciddi konuşmaları hariç okuldaki herkes woo demeyi tercih ederdi. "Görmemem gereken bir şeyi gördüm sadece, bir sorun yok yani"

"Peki.. sağol getirdiğin için" diyerek sınıfa girdi, yine o tavşan gülüşünü yapmıştı. Sınıfa giren doyoung'un arkasından kız grubu bir şeyler demeye başlamıştı.

"Doyoung'un ekonomi sınıfından bir arkadaşı varmış ondan geliyormuş ekonomi sınıfına"

"Kız mı? erkek mi?" dedi diğer kişi de.

"Erkekmiş, hatta bu okula gelme sebeblerinden biriymiş"

Woo biraz daha dinleyip john'un yanına döndü.

"Hoşgeldin" dedi john, woo'ya eliyle 'otur' işareti yaparak.

"Çocuğun yanında neden asık suratla duruyorsun, biraz yüzün gülsün bari yalancıktan"

"John gerçekten şu an anne triplerini çekemeyeceğim, ders başlıyor. Sınıfa gidiyorum"

John yüzünü buruşturdu ve peşine takıldı woo'nun. Jungwoo sıraya kafasını koydu ve kapşonunu kapattı. "en ufak şeylere bile tadım kaçıyor artık" dedi kapşonunun altından. "Ee bana ne olduğunu söylemediğin için can çekişiyosun burda"

"Ne olduğunu söyleyeceğim ama dalga geçmek vesaire yok!"

"Ya ne zaman gördün seninle dalga geçtiğimi" dedi john. "Söyle dinliyorum" diye ekledi.

"Ben sanırım ucundan, doyoung'dan hoşlanmaya başladım ama bak ucundan."

"Ya diyorum işte ama bu seni üzecek bir şey değil ki?"

"Kantindeyken kızlarla konuştuğunu görünce tadım kaçtı sadece."

"Hem aşık olmuş hemde kıskanıyor"

"Sanırım ben doyoung'u tanıyorum" dedi woo. "E bende tanıyorum zaten" dedi john.

"Hayır hayır öyle değil, yani telefonumdan biraz karıştırdığım okul arşivimle onunla aynı sınıfta olduğumuzu öğrendim fakat o 2 sene okuyup okulumdan ayrılmıştı"

"O seni tanıdı mı? Onunla aynı lisedeysen illa tanır"

"Sanırım hayır. Çünkü liseden bu yana bütün ergenlik kilolarımı ve sivilcelerimi tanrıya iyiliğe dönüştererek ilettim askitom ama belki onu tanımadığımı düşünüp söylemiyorda olabilir"

"Sen nasıl hoşlandın bi anda bundan?" dedi john yine yüzünü buruşturup.

"Doyoung lise aşkımdı.." dedi utançtan kıpkırmızı kesildiğinde. John'un yüzüne bi neşe gelmişti. "Bu seninkiymiş hiç bize söylemiyosun" dedi doyoung'u kastederek. "Ama önümüzdeki 2 yıldada öylece platonik olarak öleceğim, eminim." dedi jungwoo.

"Sen en baştan böyle dersen hiç olmaz bak, hem sana karşı iyide davranıyor, şansın hala var"

"Hala derken? Ne zamandır şansımı kullanamadığımı anlamadım johncum"

"Lisede 2 yıl öylece bakakalmışsın işte bak, ya birileri kaparsa diye düşün" dedi john kapının açılmasıyla. Hoca gelmişti. Ders başlayacaktı..

________
mrbbb mrbbb
slm citirlar naber?
normalde ilk basladıgım konu boyle degildi sonra yazdım ama hic olmadı bende degistirdim gene

vote atmayı unutmayın!

 letter to ur future self - dowoo, johntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin