Şekil Değiştirenler (TAMAMLANDI)

Savaşçı

Sert ve soğuk bir zeminin üzerinde yatarken kulağıma yere düşen damlaların ritmik sesi geldi. Bedenimin her yerinde hissettiğim acı, göz kapaklarımı açmamı zorlaştırıyordu, yine de kendimi zorlayarak kirpiklerimi kırpıştırdım. Çok soğuktu ve donuyordum, rutubetli bir yerde olduğumu havaya karışmış nemin kokusundan anlıyordum.

Bulunduğum yerde tanımadığım bir insanın ses duyuldu. "Uyanıyor."

İkinci bir insan sesi, "Uyanması için daha erken, hayvanları bayıltmak için kullandığımız ilaçtan şırıngayla ona tekrar ver, işini bitirmemiz için onun tekrar uyuması gerekiyor, bir şekil değiştiren eksik kaldı, aldığımız emre göre sayıyı yediye tamamlamamız gerekiyor," dedi.

İlk ses "Nasıl olsa ölecek elimizde bir aslan şekil değiştiren var, tilki likantropisi yerine aslanı bulaştırsak ne olur? Hem böylece işimiz erken bitmiş olur, parayı da erken alıp toz oluruz buradan," dedi.

İkinci ses "Aslında fena fikir değil, bu kızın vücudu alacağı yedi likantropi virüsünü kaldıramaz zaten, en sonunda ölecek, bir deneyelim bakalım senin önerini, o aslanı çağır da hayvan formunda kızı bir güzel pençelesin," dedi.

İlk ses "Tamam önce şu iğneyi yapayım, ondan sonra çağırırız. Emeklerinin karşılığı olarak eline de üç beş kuruş sıkıştırırız," dedi.

Bütün konuşmaları beynim algılıyordu ama onlara karşı koyacak gücüm yoktu. Sanki derimi canlı canlı yüzmüşler derecesinde hissettiğim acı, bütün gücümü bedenimden uzaklaştırıp bilmediğim ve şu anda ulaşamayacağım bir yere hapsediyordu.

Şırınganın bacağımdan vücuduma girdiğini hissettim, kısa bir süre sonra karanlık bir dünya beni kucaklamaya hazır bekliyordu, onu fazla bekletmedim.

🐆🐆🐆🐆🐆

Burnuma dolan ilaç kokusu gözümü ilk açtığım yerde olmadığımı anlamamı sağladı. "Kirpiklerini oynattığını gördüm, kendisine gelmek üzere," dedi bir ses. Görüntüsü o an beynimde şekillenmedi, ama tanıdığım biri olduğunu hissettim.

Yine tanıdığımı hissettiğim farklı bir ses elini alnıma koydu. Öfkeyle "Tanrım, teninin sıcaklığına hiç bakmadınız mı? Ateşler içinde yanıyor, hemen bir küvete bulduğunuz bütün buzları doldurun, onun ateşini düşürmemiz lazım," dedi.

Daha önce duymadığım ses mahcup bir şekilde, "Biraz önce ateşini ölçmüştüm, bana normal gelmişti," dedi.

Öfkeli olan ses tekrar konuştu "Bundan sonra on dakika da bir ateşinin ölçülmesini istiyorum," dedi ve yattığım yerden havalandığımı hissettim. Şu anda başım birinin göğsünün üzerine düşmüştü, ondan tanıdık bir koku aldım, ama gözlerimi açıp kim olduğunu görecek kadar gücüm yoktu.

Bu sefer sesi biraz daha sakindi. "İyileşeceksin Bayan Willis, ama daha önce bana vermen gereken küçük bir hesap var."

Koşturan şekil değiştirenlerin adım seslerini duydum. Önümüzden ilerleyen birisi "Bu taraftan," diyerek bize yolu gösterdi.

Bir süre sonra kıyafetlerimi çıkardıklarını hissettim, çok üşüyordum, üstüme bir şeyler örtmeleri gerekirken üzerimdekileri çıkartarak bana işkence yapıyorlardı.

Çıplak bir şekilde daha soğuk ve ıslak bir yere bırakıldım. Gözlerimi açmadan çırpınmaya başladım, bu soğuk yerden çıkmam gerekiyordu, yoksa donarak ölecektim. Bu buz gibi yerden çıkmamı engellemek için birkaç el kollarımı ve bedenimi sıkıca kavrayarak beni soğuk yerin içine geri itti, ben de çıkmak için tüm gücümle karşı koymaya devam ettim.

Mahcup ses tekrar konuştu. "Bu böyle olmayacak, başka birinin de buzların içine girip onu sıkıca tutması gerekiyor, böyle kurtulmaya çalıştığı sürece ateşi düşmeyecek," dedi.