Tylor'u dağın eteklerine ulaşmadan yakalamayı umuyordum. Eğer aramak için geç kaldıysam ve o şu an kulübedeyse orada telefon çekmiyordu, bu yüzden bana cevap veremezdi.
Beni telefonda fazla bekletmeden Tylor aramaya cevap verdi."Umarım sadece sesimi duymak için aramışsındır, diğer seçeneği düşünmek bile istemiyorum."
Ona telefonda her şeyi anlatıp vakit kaybetmek istemiyordum. Üzüntümü hissetmesin diye sakin bir sesle "Sana çok ihtiyacım var, attığım konumdan beni alabilir misin?" dedim sadece.
Tylor sebebini sormadı. "Hemen geliyorum," dedi ve telefonu kapattı. Ben de bulunduğum yerin konumunu ona gönderdim.
Açılan evin kapısından Sharon'un dışarı çıktığını gördüm. Yanıma geldiğinde "Sana tokat attığım için üzgünüm, gerçekten gitmeyi düşünüyor musun?" diye sordu.
Sharon her zaman mutlu görünen, pozitif şekil değiştirenlerden biriydi ama onun şu anki halini gören kimse bu söylediğime inanmazdı.
"Ben de babanı boğmaya çalıştığım için, aileni birbirine düşürdüğüm için ve hafta sonu tatilini berbat ettiğim için üzgünüm. Belki biraz daha düşünsem ekleyecek başka şeyler de bulabilirim. Henüz güçlerimi kontrol etmeyi öğrenemediğim için senin teklifini kabul etmemeliydim. Her şeyin suçlusu benim, beni affedebilecek misin?" diye sordum.
Sharon bana sıkıca sarıldı."Uzun zamandır beraber geçireceğimiz bir hafta sonunu hayal ediyordum ama işler hiç umduğumuz gibi gitmedi. Babama beni korumak için istemeden öyle davranmak zorunda kaldığını biliyorum. Aile olarak yıllardır babamın bu tarz davranışlarına alışmak zorunda kaldık, artık bu durumu önemsemiyorum bile. Hem buraya gelmenin iyi bir tarafı da oldu. Bu akşam her zamanki gibi sessiz bir akşam yemeği yiyecektik. Herkes birbirine kızgındı, bu yüzden kimse kimseyle konuşmayacaktı. Senin sayende Michael bile konuştu. Herkes eteğindeki taşları ortaya döktü. Artık babamın nasıl bir karar alacağı kendisine kalmış. Umarım abilerimin söylediklerini iyice düşünür ve biraz kendine çeki düzen verir. Gördün mü beni ziyaret etmenin sonucu o kadar da kötü olmadı."
Her zamanki gibi Sharon yaşanan kötü olaylardan iyi bir şeyler çıkarmaya çalışıyor, bulduğu sonuçlara beni de ortak ederek ikna etmeye çalışıyordu.
Ben de ona sarıldım."Tylor'u aradım, ne zaman burada olur bilmiyorum ama beni almaya gelecek. Umarım ailendeki durumlar düzelir ve baban seni biraz rahat bırakır, yoksa benim elimden çekeceği var," dedim ortamı yumuşatmak için.
Sharon'un gülümsediğini hissettim.
"Merak etme, bence bu akşamdan sonra o da bunun farkına varmıştır. Annemle konuşacağım, babamın seni şikayet etmemesi için onu ikna etsin diye. Abimin söylediği şeyden sonra bizi ayırmak isteyeceğini de düşünmüyorum artık. Ben her şeyin düzeleceğine inanıyorum."
"Umarım her şey senin dediğin gibi olur Sharon, ben de buna inanmak istiyorum."
Birbirimizden ayrıldık.
Sharon yüzünde üzgün bir ifadeyle "Madem gitmekte kararlısın, bizimkilerden birine söyleyim valizini dışarı çıkarsın. Bay Grey gelene kadar sana çevreyi gösteririm. Burayı çok beğeneceğine inanıyorum," dedi.
Başımla onu onayladım. Bavulumu dışarı çıkarmaya John yardımcı olmuştu, ona da bu akşam için üzgün olduğumu söyledim. Sharon'la bir buçuk saat boyunca evin çevresinde dolaşarak, sohbet ederek zaman geçirdik. Tylor geldiğini haber vermek için beni aradığında biz de zaten eve dönüş yolundaydık. Kısa bir süre içinde yanına ulaştık.
Tylor pikabın önünde kollarını kavuşturmuş, benim gelmemi bekliyordu. Beni gördüğünde ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bakışları üzerimde dolaştı. Ona belli belirsiz bir şekilde gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şekil Değiştirenler (TAMAMLANDI)
Fantasi"Beyaz iç çamaşırlarınız karanlıkta gece gökyüzünü aydınlatan havai fişekler gibiydi Bayan Willis, sizi görmemek imkansızdı." (+18 sahneler bulunmaktadır.)