Dersin öğretmeni Steve Adams’ın çevresine sıralanmış, yaptığı konuşmayı dinliyorduk. Yılan bir şekil değiştiren olan Bay Adams konuşmasında derse başlamadan önce ısınmamız gerektiğinden beş tur boyunca koşmamızı söylüyordu.
Steve Adams’ın bugün altında gri bir eşofman altı ile üzerinde kaslarını sıkıca saran yeşil bir tişört vardı. Konuşurken gri gözleri sırayla hepimizin üzerinde gezinirken, heyecanlı tavrı işinden zevk aldığını gösteriyordu.
Gözlerim bir an için Ramsey’inkilerle birleştiğinde bugün üzerimde olan siyah taytı ve karnımı bir iki santim açık bırakan siyah crop üstü beğeniyle incelediğini gördüm. Bakışlarından rahatsız olduğumu anlaması için ona kaşlarımı çattım ve sonra hızla gözlerimi kaçırdım. Gözlerimi ondan ayırmadan önce yüzünde gördüğüm son şey, siyah gözlerini kısması ve tepkime mutlu bir şekilde gülümsemesiydi.
Steve Adams’ın verdiği emir üzerine hepimiz bahçeye çıktık ve yerleşkenin içinde koşmaya başladık. Kendisi de sıranın en önünde bizimle birlikte koşuyordu. Yanında onunla aynı hizada koşan Ramsey ve arkadaşları vardı. Biraz arkasından onları Elsa ve grubu takip ediyordu. Tempomuzu artırmak istediği zaman boynundaki köpek düdüğünü çalarak bizi uyarıyordu.
Sharon, Arthur ve ben koşu yapanların içinde ortalarda bir yerdeydik. Koşmak bizim türümüzün vazgeçilmez yeteneklerinden biriydi. Saatte altmış dört kilometreye kadar çıkan koşma hızımız, şekil değiştirenler içinde bizi en hızlı hayvanlardan biri yapıyordu.
Sharon Arthur’la benim ortamızda koşarken hızımıza uyum sağlamakta zorlanıyordu. Bu durumu fark ettiğim an Arthur’la göz göze geldik, ona kaş göz işaretiyle Sharon’un durumunu anlattım. Arthur Sharon’a baktıktan sonra ne demek istediğimi anladı ve temposunu yavaşlatmaya başladı, ben de onun hızına ayak uydurdum. Böylelikle diğer temsilcilerin bizi geçmesine izin vermiş olduk. Şu an temsilcilerin en arkasında, grupla aramızdaki mesafeyi fazla açmamaya dikkat ederek koşmaya devam ediyorduk.
Koşarken yerleşkeyi de incelemeyi ihmal etmiyordum. Yüksek bir şekilde yapılan duvarlar yerleşkenin çevresinde metrelerce uzanıyordu. Belli aralıkla nöbet tutan ve devriye gezen korumalar yerleşkenin içinde güvenlik konusuna önem verildiğini gösteriyordu. Korumaların kaldığı ve yemek yediği bina daha önceden duyduğuma göre, ormanın içinde bir yerdeydi. Bu gece ormanda leopar formunda dolaşmayı düşünüyordum. Buraya geldiğimden beri form değiştirmediğim için ormanın içinde özgürce koşmayı özlemiştim.
Hep birlikte beş tur koştuktan sonra spor salonuna geri döndük. Biz Sharon rahat koşabilsin diye yavaşladıkça, grupla aramızdaki mesafe iyice açılmıştı, bu yüzden salona girdiğimizde herkesin bizi beklediğini gördük.
En son kapıdan içeri bizim girdiğimizi görünce Steve Adams bu durumdan memnun olmadığını belirtircesine kaşlarını çattı. “En son siz geldiniz, bu demek ki sizin formunuz diğerlerine göre daha kötü durumda. Her sabah kahvaltıya gitmeden önce üçünüzün beş tur boyunca koşmanızı istiyorum, böylece arkadaşlarınızla aranızdaki mesafe bu kadar açılmamış olur. Ha bu arada koşudan kaytarmayı veya az tur koşmayı denemeyin bile. Korumalara bu konuda talimat vereceğim, içlerinden biri kaç tur koştuğunuzu bana söyleyecek.”
Bu aptal öğretmen hiçbir şeyin farkında değildi. Ona Sharon’un performansı yüzünden yavaş koştuğumuzu da söyleyemiyordum. Öyle bir şey yapsam bu sefer kafayı ona takardı. Bu yüzden sesimi hiç çıkarmadım. Arthur da aynı şekilde düşünmüş olacak ki, Steve Adams’a başıyla onu onayladığına dair bir işaret verdi.
Steve Adams bu konuyu halletmesinin memnuniyetiyle diğerlerine döndü. “Bugün aynı familyadan gelen türlerin birbiriyle karşılaşmasını istiyorum. Bu sayede sınavlardan önce aranızdaki en iyileri belirlemiş oluruz. Mümkün olduğu kadar dişiler dişilerle, erkekler de yakın türlerin erkekleriyle karşılaşsın. Rakibinizi seçmeniz için size iki dakika süre veriyorum.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şekil Değiştirenler (TAMAMLANDI)
Fantastik"Beyaz iç çamaşırlarınız karanlıkta gece gökyüzünü aydınlatan havai fişekler gibiydi Bayan Willis, sizi görmemek imkansızdı." (+18 sahneler bulunmaktadır.)