Çınarın aklı Gökçedeydi. Aslında gökçenin güzel olduğunu çok iyi biliyor fakat sadece ilgilenmiyordu. Aklında deli sorular vardı çınarın. Gökçe teklifi kabul edecek mi ?
Çınar merak etti yasinin gökçeyle konuşup konuşmadığını ve yasini aradı. 2 kere çalması üzerine yasin telefonu açtı.
Çınar " alo yasin şu iş noldu hallettin mi ? " dedi. Merak ediyordu hemde delicesine.
Yasin " yok olum bugün şirketten adresini alıp konuşucam işte " dedi.
Çınar " tamam ama konuşur konuşmaz haberim olsun sonuçta 15 milyon dolarlık bir anlaşma bu " dedi. Aslında anlaşmanın yanında gökçenin ne hale geleceğinide çok iyi biliyordu.
Yasin tamam diyip telefonu kapattı.
..........
" Gökçe sen karışma annemm yok bişey " diyordu annesi. Üvey babasının şiddetine maruz kalıyordu annesi herzaman.
Gökçe " bırak annemi hayvan herif. Polisi arıyıp şikayet edicem yeter artık . Ne istiyorsun bizden. Yakın bir zamanda boşanma davasınıda açıcam ve annem senin gibi bir pislik ten sonsuza dek kurtulucak " dedi artık yorulmuş vaziyette.
Üvey babası olucak pislik " Hahah annen benden boşanamaz boşamam. Sen kimsin beni şikayet ediceksin. Gel buraya " dedi ve o pis ellerini gökçenin saçlarına daldırdı. Saçlarını çekiyor ve tokat atıyordu gökçeye.
Annesi engel olmaya çalıştıkça onada vuruyordu. Bu hayat hep bir fiske vuruyordu anne ve kıza.
.........
Yasin evinden çıkıp beyaz range roverıne ıslık çalarak mutlu birşekilde bindi. Şirkete gidip birkaç işini yaptıktan sonra gökçenin adresini bulup ona mankenlik teklifini sunacaktı. Şirketin önünde arabasını durdurdu ve valeye anahtarı verip park etmesini istedi. Daha sonra odasına girip diğer anlaşmaları gözden geçiriyordu.
Daha fazla geç kalmamak için şirketin çalışanından gökçenin ilk telefon numarasını sonrada evinin adresini aldı. İlk önce telefondan arıyıp söyleyecekti eğer açmazsa evine gidecekti.
Masum kız üvey babası olucak Süleyman dan hala dayak yiyordu. Gözyaşları zümrüt yeşili gözlerinden süzülüp gidiyordu. Ne suçu olmuştuki böyle bir bela vardı başlarında. Ağlamaktan maf olmuştu pürüssüz yüzü.
Yasin gökçenin telefon numarasını telefonuna girdi ve arama moduna bastı. Telefon çaldı... çaldı ve yine çaldı. Fakat henüz kimse açmamıştı. Gökçe telefonunun sesini duyunca yardım istemek için telefonu eline almayı amaçladı. Onu döven pisliğin elinden biran kurtulup telefonu açtı. Kim olduğuna bakmadan direk " lütfen yardım edin lütfennn. " dedi ve üvey babasının vurmasıyla telefon yere düştü. Fakat kapanmamıştı. Telefon yerde ve yasinin kulağı hala telefondaydı.
" aloo aloo gökçee iyimisin noluyor orda " dedi. Fakat cevap gelmedi. Tek gelen ses bir tokat şaplağı , gökçenin hıçkıra hıçkıra ağlaması ve yere düşme sesi.
Arada birde kadın sesi duydu yasin. Annesi olmalıydı bu. Yasin hala neler olduğuna anlam verememişti.
Duyduğu kadın sesi şöyle diyordu.
" Gökçemm kızım kalk nolur. Gökçeeeeee !!!!! "
Sanırım tokatın şiddetiyle yere düşüp kafasını bir masaya vurmuştu.
Yasin bu kadar olayın üzerine gökçeye birşeyler olduğunu anlamıştı. Ve ne yapacağını bilemedi. Aklına bir isim geldi.. Çınar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KONDU
RomanceVarsayalım gecekonduda oturuyoruz. Hayallerimizi gerçekleştiremezmiyiz? Yada kimseyi sevemezmiyiz? Kelebek kadar ömrü kısa sürmesin aşkımızın , bir daldan başka bir dala konmasın birdaha. Sadece bizim dalımıza konsun. Aşkımız konsun adı Aşk kondu o...