12.BÖLÜM

157 12 5
                                    

GÖKÇENIN AĞZINDAN

Madem çınar dün harika yemekler hazırlamıştı bende ona karşılık enfes bir kahvaltı hazırlamak için erkenden kalktım. İlk önce yandaki odaya çınara bakmak için gittim. Uyuyordu. Adeta yatakla savaş veriyormuş gibi dapdağınıktı. Evleneceği kadına acıdım doğrusu.

Çınara baktıktan sonra aşağıya kahvaltıyı hazırlamak için indim. Mutfakta ne nerde pek bilmediğim için işim zor olacaktı. İlk önce çay koymak için demi aramaya başladım. Alt çekmecede buldum ve çayı demlemek üzere ocağa bıraktım.

Ben krepi çok severim fakat çınarın sevip sevmediğini bilmiyorum. Ama yinede sever umuduyla krep malzemelerini ( yumurta , su , süt , un ) krem renkli mermer tezgaha koydum.

Bir kaba hepsini tek tek boşalttım ve karıştırmaya başladım. Ardından krep tavasının yerini aramaya başladım. Çok fazla ses yapıp çınarı uyandırmamaya çalıştım. Buzdolabının yanındaki kahverengi dolabın üst rafında tavayı bulduktan sonra krepleri kızartmak için tavaya döktüm. Evet işte kreplerde hazır.

Kahvaltıdada olsa dış görünüşe önem veririm. Bu yüzden salamlara , kaşarlara , domateslere , omletlere şekil şemal verdim. Evet sofrayıda kurduktan sonra kendi kendime ufak bir alkış yaptım. Çınarı kaldırma vakti geldi diyerek yukarıya çıkmaya yeltendim. Tam merdivenlere adımımı atacakken evin zili çaldı. Ne yapacağımı bilemedim. Sonuçta burası benim değil çınarın eviydi. Birisi görünce yanlış anlayabilirdi. Fakat zile çok sık basınca kapıya doğru yöneldim. Ne olabilirdiki komşusu falandır.

Kapıyı açmaya gittiğimde karşımdaki kişiyle büyük bir şaşkınlığa uğradım. Bu kişi tahminimin dışında varolan Betüldü. Ne işi vardı onun burda en önemliside ben şimdi ne yapacaktım. Kadın herşeyi yanlış anlayacak.

Betülde beni görünce yüzündeki gülücükler biranda soldu. O sırada yukarıdan inen çınarda betülü görünce şaşırdı. Buraya geleceğini sanmıyordu oda sanırım.

Betül " senn !! Manken bozuntusu. Benim sevgilimin evinde ve onun kıyafetleriyle ne yapıyorsun. !!!! " diye kükredi.

Çınar hemen yanımıza geldi ve Betülün kolundan tutup içeriye soktu. Al işte herşeyi yanlış anlamıştı.

Ben cevapsız kalamadım ve söze dahil oldum.

" Betül hanım yanlış anladınız lütfen dinleyin " dedim.

Betülden beklemediğim birşekilde bir tokat geldi yüzüme. O anda gözlerimden dışarıya sızmak isteyen gözyaşlarıma hakim olamadım. Tüm parmaklarının izi yüzümde kalmıştır buna eminim. Üvey babamı hatırlattı bu tokat bana. Bana vuruşu , annemin yapma deyişleri.

Çınar da o an ne yapacağını bilemedi. Ve betülü kendine gelmesi için salladı. Betülün yüzünden öfkesi belli oluyordu.

Çınar " Betül sen ne yaptığını sanıyorsun da benim evimdeki bir insana böyle davranabiliyorsun. Kendine gel haddini aşma. !!! ".

Çınarın sesi çok fazla gür çıkıyordu. O bağırıyor ve ben hala o tokatın şokunu yaşıyordum.

Betül delirmiş gibiydi. Onun gibi bir kadın nasıl böyle aşağılık davranabiliyordu. Zenginlikleriyle insan olabildiklerini sanıyorlardı.

Betül " Biz sevgiliyiz ve yakında nişanlanacağız. Sen nasıl bu kadını yatağına alırsın. Birde kahvaltı yapacaktınız demi o özel muhteşem gecenizden sonra. Söylesene Gökçe Çınarın yatağını ısıtabildin mi bari ? " dedi. O son sözü söylemeyecekti.

Ben bu sefer o aciz kız değil o güçlü kız olmayı seçtim.

Ben " sizin kadar iyi olamam Betül Hanım. Artık laflarınız sınırı aştı. "

Betül " ahaha küçük sürtüğümüzün dilide baya uzunmuş " dedi.

Çınar araya girdi ve " Betül bunun çıkar ilişkisi olduğunu unutmuş gibi yapma. Artık bitti çıkar ilişkisinide başka bir erkekle yaparsınız. Sen nasıl bunları söyleyebiliyorsun. Senn bu değildin Betül " dedi.

Ben ikinci bir şokuda bu ilişkinin çıkar ilişkisi olduğunu duyarken yaşıyordum. Ne yani Çınar Betülü sevmiyormuydu. Ne farkeder ki Gökçe siz birlikte olamazsınız. Senin yerin o mahalle.

ÇINAR'IN AĞZINDAN

Betül delirmişcesine etraftaki eşyaları , bibloları duvara fırlatıyordu. Sinir haplarını kullanması gerekiyordu. Sinir krizi geçiriyordu. Arada kalmış gibiyiim. Ne yapacağımı bilmiyorum.

Gökçe bu olanlara daha fazla dayanamayacak olacakki çantasını alıp çıktı. Bana kalan sadece hırçınca kapatılan kapının sesi.

Hayır olmaz gökçeyi kaybedemem. Onun peşinden bende sinir krizi geçiren Betülü bırakıp çıktım.

" Gökçeeee durrr lütfenn " diye bağırdım. Buna karşılık Gökçe durdu. Yanına doğru hızlıca gittim ve aramızdaki mesafelerin çoğunu ona yaklaşarak kapattım. Hala o kadar masumdu ki. Betülün ettiği hakaretlerin hiçbirine yakışmayacak bir gökçeydi o.. Benim Gökçemmdi o.

Gökçe " evini açtığın için teşekkür ederim fakat sadece bu kadar. " dedi. Bu canımı acıtıyordu. Kalbimi ağrıtıyordu.

Ben birşey diyemiyordum. Ne diyecektim ki. Özür dilerim mi ? Hayır. Gökçe yanımdan uzaklaştı ve caddeye çıktı. Taksi beklemek içindi sanırım.

" Gökçeee gitmeee ! Aklımdanda kalbimdende gitmee. Bırakmayacağım seni. İlk defa aşkı bulmuşken gitmeyeceğim. " dedim ve gökçe arkasını döndü. Birşey diyecekti sanırım.

" Dön çınar. Betüle dön !! " dedi. Hayırr beklediğim cevap bu değildi. Dönemezdim. Betüle birdaha yalandan sevgili rolü yapamazdım.

Ben " Hayır gökçe. Sende duydun sadece çıkar ilişkisiydi bu. Artık oda yok "

Gökçe sadece yorgun yüz ifadesiyle baktı bana. Ve gelen bir taksiye binip gitti. Fakat asla aklımdanda kalbimdende gitmesine izin vermeyeceğim. Olmaz bu sefer olmaz...

Hadii bakalım oy ve yorumlarr nerdee :)) Yorumlarınız benim için çok önemli bu yüzden lütfen yorum yapın. Hiçbir şekilde özentiliği sevmiyorum özenen insanlarıda sevmiyorum lütfen hikayemdende özenmeyin. Sonuçta bu benim yaratıcılığımın , benim yazarlığımın ürünü. Hikaye çıkmıyorsa zorlamayın sonuçta herkes yazarlıkta iyi olucak diye birşey yok. Yetenek işi bu. Küçük bir uyarıdan sonra medyadaki şarkıyı dinleyerek okuyun. Hikaye daha etkileyici oluyor :))

AŞK KONDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin