1.0

600 108 55
                                    


Soobin ilk kez Dünya'ya gelmenin verdiği heyecan ve merakla etrafına bakıyordu. Şu an ailesiyle beraber yeşil ve kırmızının tonlarıyla süslenmiş bir sokaktaydılar. Renklerin uyumu ve çeşitli desenler küçüğün oldukça hoşuna gitmiş olmalı ki etrafa gülücüklerini saçıyordu.

Bazen kanatlarının verdiği ağırlığı hissedemediği için sendelese de ilk seferine göre kanatsız olmaya alışmıştı ve normal yürüyebiliyordu.

Gözüne takılan büyük ekranda hediyeye kutularının başında beyaz sakallı, kırmızı bir kıyafete sahip tombul biri vardı. Adamın yüzüne odaklanmıştı ki annesinin elinden tutması dikkatini ona vermesini sağladı.

Annesi eğileyerek Soobin ile boylarını eşitlemiş ve oğlunun saçını geriye tarayarak "Burayı sevdin sanırım bitanem." demişti. Soobin gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladı.

"Evet ama bu kim anne?" Eliyle biraz önce incelediği yaşlı adamı gösterdi.

"O Noel baba, Soobin. İnsanlara hediye getiren birisi." Hediye lafı ile Soobin'in gözleri parıldadı. "Hediye mi?" dedi heyecanla. Bu Soobin'in en sevdiği şeylerden biriydi.

Soobin, annesi "Evet bitanem." dediğinde sevimli ifadesine bürünüp "Sence bana da getirir mi?" demişti.

Kadın oğlunun bu tatlı heyecanını bozmamak için "Senin gibi tatlı bir çocuğa elbette getirecektir." dedi. Bunun üzerine Soobin zıplayarak annesine sarıldı. Babası ise ikilinin güzelliğine kapılmış olmalı ki mutlulukla onları izlemişti.

"Hayatım sen Soobin'i parka götür istersen ben de işlerimi hallederim. Sonra da döneriz."

"Çok bir şey kalmamıştı öyle değil mi?"

Adam kadını onayladı. "Kalmadı. Tek başıma halledebilirim o yüzden."

"Biz seni ilerideki parkta bekliyoruz o zaman hayatım." Soobin bir eliyle annesinin elini tutuyordu. Diğeri ile de babasına el sallıyordu.

"Görüşürüz baba."

"Görüşürüz oğlum." O da Soobin'e el salladığında farklı yollara ayrılmışlardı. Annesiyle beraber parka ulaşan Soobin yerinde durdu ve onun yaşlarında olan ve parkta oynayan çocuklara göz gezdirdi.

Annesinin ona "Soobin." diye seslenmesi ile ona baktı. "Efendim anne." diyerek kadına yanıt vermişti.

"Buraya geldiğimizde söylediğim şeyleri hatırlıyor musun?"

Soobin başını aşağı yukarı sallayarak "Evet. Kimseye peri olduğumu söylemeyeceğim ve sihir yapmayacağım."

Kadın oğluna kocaman gülümsedi. "Aferin benim oğluma. Ben şurada oturuyorum tamam mı?"

Soobin birazcık kelimeyi uzatarak "Tamam." demişti ve koşarak diğer çocuklar gibi merdivenlerden tırmandı. Diğerlerini birazcık inceledikten sonra o da onlar gibi kaydıraktan kaymıştı.

Yaptığı şey o kadar hoşuna gitmişti ki birkaç kez daha tekrarlamak adına merdivenlere yeniden tırmanarak devam etti. En sonunda bunu yapmayı bırakıp yeniden etrafına bakındı ama gözüne daha başka bir şey takılmıştı. Ağacın altında yalnız başına oturan bir çocuk...

Fairy of Shampoo, YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin