Medya: Meditasyon
Sınav haftasından sonra iyi gelir ffkdgıdhködj
Benim kadar düşünceli bir yazarı bir daha bulamazsınız kıymetimi bilin.
🍃🍁
MevsimDüşünceli düşünceli yere bakmaktan sıkılıp sesli bir şekilde iç çektim. Elimle saçlarımı karıştırıp oturduğum yerden kalktım.
"Bir yere mi gidiyorsun?"
Telefonuyla ilgilenirken kahve içen Aytunç'a baktım. "İstersen sen derse girebilirsin Aytunç. Ben sanırım gideceğim."
"Nereye?"
Omuz silktim. "Biraz kafamı dağıtsam yeter. Sonra da eve giderim."
Kaşlarını çattı. "Ne olduğunu anlatmıyorsun. Bari seninle geleyim."
Kafamı iki yana salladım. "Cidden yalnız kalmaya ihtiyacım var. Söz veriyorum sana yarın anlatacağım."
Kararlı yüzümü birkaç saniye inceledikten sonra "Peki." dedi. "Ama en ufak şeyde ara, tamam mı? Hemen gelirim."
Gülümsedim. "Biliyorum."
Ne olur ne olmaz yanımda getirdiğim çantamı elime aldım. "Ben yokken sen de biraz matematik çalış tamam mı?"
"Yoo."
Göz devirdim. "Ben zaten babanın şirketini yöneteceğim değil mi?"
Heyecanla yerinde kıpırdandı. "Gerçekten mi? Ay çok güzel olur lan!"
Homurdandım. "Umarım babanın senin için verecek bir görevi vardır."
Gülümsedi. "O elinden gelse git öl de kurtulalım der ama sorun değil. O iş vermezse bende senin koruman olurum."
Ayağa kalkıp kollarını gererek kaslarını çıkardı. Güldüm. "Görüşürüz Aytunç."
Gülümsedi. "Görüşürüz. Dediğimi unutma ve kendine dikkat et."
"Tamam abi." diyerek kantinden çıktım.
Tam çıkışa yönelmiştim ki çantamın ağırlığı canımı sıktı. Ben bu çantayla en fazla yarım saat ayakta dururdum. Hep şu defter kontrollerinden dolayıydı. Ben de her isteyene vermiştim tabi!
Sanki hepsi de anlaşmış gibi bugün vermişlerdi. İç çekip merdivenlere yöneldim. Öğle arası daha yeni bitmişti. Eğer erken gidersem eve, onlarla muhattap olmak istemediğim için muhtemelen saat 5'e kadar dışarda kalırdım.
Dolabıma vardığım an, çantamın ön cebinden anahtarımı çıkardım. Çantamdaki fazla kitap ve defterleri yerine koydum. Yanımda bir tek coğrafya ve matematik deneme testi vardı. Onları da eve götürüp orda çözerdim.
Dolabı kapatıp merdivenlerden tekrar inerken çantamı kurcalıyordum. Cüzdanımı alarak ne kadar paramın olduğuna baktım. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Gidip para çekmem gerekiyordu. Neyseki bursum vardı.
Kartımında cüzdanımda olduğunu gördüğümde tekrar küçük cebe atmıştım ki orda başka bir şeyin olduğunu hissettim. Elimi çantanın içine sokarak ne olduğuna baktım. Kağıt veya zarf gibi bir şeydi.
Elimi çekip çıkan şeye baktığımda zarf olduğunu gördüm. Kaşlarımı çattım ve zarfı açtım. İçinde gördüğüm para, kaşlarımın daha fazla çatılmasına neden olmuştu. Çantama dokunan biri...
Sabah. Gediz çantamı kısa bir an taşımıştı. Kimse bana para vermeyeceğine göre bunu o yapmıştı.
Kısa bir an sinirlensem de nefesimi serbest bıraktım. Biyolojik ailemden para almam sorun olmazdı ya... Zaten ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN FAZLA NE OLABİLİR Kİ?!
ChickLitİki gözü de farklı renk olan bir kız düşünün. 12 yıl boyunca yetimhanede kalmış ve çocukluğunu doğru düzgün yaşayamamış bir kız... Gerçek ailesi geliyor, onu yetimhaneden yıllar sonra alıyor. Bir DNA testi ile. 17 yıl sonra biri gelip de ona gerçek...