13

291 13 1
                                    

Sevgi.

Sevmek.

Sevilmek.

Hepsi sevmekten gelen bir duyguydu. Sevgi neydi diye saçma düşünceler barınmazdı benim kafamda. Tarif edemeyeceğim kadar uzaktı bana. Sevdiğimi sandığım çok insan olmuştu bu hayatta. Özellikle Aytunç'u zamanında çok istemiştim. Hep benden kaçmıştı. Ben tam oldu derken beni yüz üstü bırakmıştı.

Şimdi dudakları dudaklarımdaydı. Mutluluk hormonu salgılamam gerekmiyor muydu? Yıllarca bunun hayalini kurmamış mıydım sanki? Aytunç beni istemiyor diye kaç gece ağlamıştım.

Ama şuan.

Şuan mutlu değildim. Aytunç'un dudaklarını da kendisini de istemediğimin farkına vardım.

Şaşkınlığımı ve dudaklarımdaki baskıyı daha atamamışken güçlü bir el tarafından geriye doğru çekildim. Daha olayı kavrayamadan Aytunç, Ejder'in yumruğu ile yeri boyladı. Olayın şaşkınlığını üzerimden atamamışken Ejder'in avuç içi yüzümde patladı. Ağzımdan acı dolu, büyük bir çığlık kaçtı.

"Ne yapıyorsunuz ulan siz?"

Aytunç hızla ayağa kalkmaya çalışırken ben olayın şokundan çoktan kurtulmuş Ejder'in yüzüne, en az onun ki kadar sert bir tokat patlatmıştım. Bizi dışarıdan izleyen biri tokatlama oynadığımızı falan düşünebilirdi herhalde.

"Benim olana dokunmayacaksın Aytunç, sikerim belanı. "

Dudagimdan akan kanı elimin tersiyle sildim. Aytunç'a bende sinirliydim ama neden benim de tokat yediğimi anlayamamıştım. Ejder'in dengesizliği tutmuştu yine.

"Yıllardır farkında değil misin Ejder? Bu kız beni istiyor."

"Hayır!" Diyerek inkar ettim hemen. Yani önceden onu istiyordum evet ama sonradan vazgeçmedim mı ben ondan? Onun yüzünden bırakmadım mı onu? Şimdi tam ben vazgeçmişken neden böyle davranıyordu?

"Lan ben senin pisliğini temizliyim, sen benim hatuna yaz. Gebertirim oğlum seni."

Ejder bir anda Aytunç'un boğazına atıldığında ne tepki vereceğimi bilemedim. Aytunç'u bu denli değiştiren neydi? Biz mi sebep olmuştuk buna? Ne zamandan beri bu kadar bencil olmuştu aytunç?

Aytunç renkten renge girerken Ejder her an üzerine atılabilecekmiş gibi duruyordu. Ejder her zaman ki gibi bileğimi kavramaya çalışırken ona engel oldum. Bu hareketim onu şaşırtmış olmalı ki afallayarak bana baktı.

"Gördün mü?" Yarım ağız güldü, Aytunç. "Seni istemiyor. Beni ist-"

"Yeter be,"

En sonunda dayanamayıp sözünü kestim Aytunç'un. Çocuk gibi davranıyorlardı şuan. Aytunç annesini yeni kaybettigi için iyi düşünemiyor, diye yorumladım bu halini. Başka açıklama bulamıyordum çünkü.

"Çocuk gibi davranmayı kesin! İkinizi de istemiyorum ben!"

Kapıyı çarpıp evden çıktığımda merdivenlerden nasıl indim bilmiyorum. Kendime sinirlenmek istemesem de yıllardır beraber olduğum, canım dediğim insanlar benim yüzümden birbirlerine düşmüştü. İkisini de tanımakta zorluk çekiyordum.

Allah aşkına ortada bir ceset vardı. Kimin öldürdüğünü bilmiyorduk. Ejder o kadar uğraşmış ortalıktan yok etmeye çalışmıştı. Aytunç'un yaptığı neydi?

Asla anlayamıyordum.

Eve geldiğimde yavaşça içeriye girdim. Burası bana hep buz gibi gelirdi. Tek başıma yaşamaktan her ne kadar nefret etsem de iki erkekle aynı evde yaşamak da istememiştim. Çünkü Ejder şimdi durulmuş gibi gözükse de zamanında o kadar hovarda bir herifti ki.

AYTUNÇ +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin