5. Bölüm - Gerçekliğin Kıyısı

343 42 1
                                    

Raya daha önce kraliyet yemeklerinin nasıl olduğunu hiç hayal etmemişti. Ancak bir şey hayal etseydi, o bu olabilirdi. Upuzun masanın üzeri beyaz mumlarla kaplıydı. Masada ismini bile bilmediği yiyecekler duruyordu. Ailecek dört ayda yedikleri her şeyi masanın üzerinde görmek Raya'nın kalbini acıtıyordu.

Saraydaki yiyeceklerin yarısı kasabaya dağıtılsaydı belki de herkes bu kadar sefil durumda olmazdı. Başlarını dışarı çıkartıp ara sıra saraydan çıkmalılardı. Burada bir illüzyonun içinde yaşıyorlardı.

Raya masaya oturmaya hazırlanan varisleri görünce yerinde durdu. Bakışları üzerinde hissediyordu. Hafifçe eğilerek ona yakışanı yaptı. Forrest sekizinci kez onu tembihledikten sonra prenslerin ve prensesin önünde eğilmeyi hatırlamıştı.

Varislerin hemen arkasında korumaları duruyordu. Forrest, Sofia, Paul ve Vladislav birer kalkan gibiydi. Hepsi de kardeşlere özel tahsis edilmişti ve arkalarında birer gölge olmayı başarmışlardı.

Onun yanına ilk atılan Nikolai oldu. On yedisinde gibi görünmüyordu, abisi Arlo ile aynı yaşta görünüyordu. Ancak ağzını açtığı anda toyluğu duyulabiliyordu.

"Çok çılgın bir tahmin yaparak senin prenses adayımız olduğunu söyleyeceğim," dedi Nikolai.
Raya başıyla onu onaylayınca Isabella da yanlarına geldi.

"Sarayı beğendin mi?"

"Güzel..."

Raya nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. Buradan iliklerime kadar nefret ediyorum ama karşısınızda bunu söylemem yasak, çok güzel bir başlangıç olmazdı.

"Biraz karışıktır ama birkaç haftaya alışırsın," dedi Isabella.

"Öyle mi?" diye sordu Edgar. "Çünkü ben hala kayboluyorum."

"Önüne bakmıyorsun da o yüzden. Sarayda asillerin güzel kızları dışında bakman gereken şeyler de var."

Edgar alaycı bir şekilde iç çekti; "Sarayda güzel kızlar dışında yürüyen şeylerde mi var? Hiç dikkatimi çekmemiş."

Arlo konuşmayı bölerek aralarına geldi. Raya onu karşısında gördüğü an bedeninde tuhaf bir şey hissetti. Onu kafasının içinde duyduğundan beri kendinde değildi. Eğitimde gücünü kontrol etmeyi başaramamıştı.

Bunun prensin kulağına gittiğine emindi ancak asıl endişelendiği prensin kulağına gidenler değildi. Arlo'nun onun kulağında çınlamasıydı.
"Eğitimin ağır geçmiş," dedi Arlo.

Tabii ki biliyordu. Raya Arlo'nun kelimelerini aklından çıkaramıyordu. Bu beyninin onunla oyun oynaması mıydı yoksa Arlo gerçekten onunla konuşmuş muydu?

"Kafamdaki sesleri susturmak için ağır davranmam gerekti," diye cevapladı Raya.
Prensi deniyordu. Eğer bu öğlen olanlarla bir ilgisi varsa bunu gözlerinden okumak istiyordu. Ancak Arlo her zamanki gibi tepkisizdi. Ondan bir cevap almak mümkün değildi.

Isabella, Edgar ve Nikolai yeni prenses adayına olan ilgilerini kaybetmişlerdi. Kendi aralarında konuşmaya başladıklarında koskoca salonda sadece Arlo ve Raya varmış gibi hissettiler.

"Bundan sonra daha dikkatli olursun," dedi Arlo.

"Olamıyorum," dedi Raya dikkatleri üzerine çekerek. "Aklım ailemle olduğu sürece daha iyi olmayacağım. Onları görmem gerekiyor."

Arlo ellerini arkasında birleştirdi; "Bu imkansız."

"Hiçbir şeyin imkansız olmadığını sanıyordum."

Raya, kendinden emin konuşuyordu. Ancak bu şekilde istediklerini elde edebileceğini farkındaydı. Prensi kendi silahı ile vurmak zorundaydı.

"Senin bu sarayı terk etmen öyle. O hayatı unutman gerekiyor."

Lanetli KrallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin