22. Bölüm - Sonsuz Müttefik

117 16 0
                                    

Arlo, tam bir haftadır ortada yoktu. Ne Paul'dan ne de ondan bir haber alınamamıştı. Kral, Arlo'nun herkesten öne Paul'un peşine düştüğüne ikna olmuştu ancak Kiera bu kadar emin değildi. Arlo'nun aklında başka bir şey olmalıydı. Eğer prensi tanıyorsa bu işin içinde başka bir şey vardı.

Ancak bildiği bir şey varsa, zindanda yaşananlar yokmuş gibi davranılıyordu. Kimse o anlardan bahsetmemişti. Ne Arlo'nun güçlerinden, ne Maraya'nın hayatta olma ihtimalinden. Kiera'nın sözleri diğerlerini etkilemiş olmalıydı. Çünkü gerçekten her ne yaşandıysa bir sır gibi aralarında kalmıştı.

Kiera iki kez Hadley'i dışarı çıkartmak istediğini Edgar'a söylemişti. Ancak her ikisinde de Edgar'dan kocaman bir hayır almıştı. Bunu gizlice yapamayacağını farkındaydı. Zaten kaçak bir suçlu ortalıklarda dolaşıyorken tüm önlemleri arttırmışlardı. Bu yüzden Kiera'nın yapabileceği tek şey Edgar'a kardeşinin suçsuz olduğunu anlatmaktı.

Bunu denemişti de. Hadley'den öğrendiği kadarıyla hikayeyi Edgar'a anlatmıştı. Defalarca. Edgar'ın cevabı hep aynı olmuştu. Kiera, isterse kardeşini ziyaret etmekte özgürdü ancak Paul bulunana kadar hiçbir suçlu saraydan ayrılmıyordu. Kurallar kesindi. Kiera'nın içindeki ses Arlo'nun Paul ile olduğunu söylüyordu.

Paul'u kaçıran Arlo bile olabilirdi. Paul kaçarken kocaman bir kasırganın sarayın üzerinde olduğunu söylemişlerdi. O tür bir hava değişimini sadece Arlo'nun güçleri sağlayabilirdi. Paul bile bu kadar güçlü değildi. Ve Arlo Paul'a yardım etmediğine göre, ondan faydalanıyor demekti.

Kiera, Arlo'yu düşündüğünden de iyi tanıyordu. Ve tam yüz altına bahse girerdi ki, Paul'u buradan götürmesin nedeni Maraya'yı bulabilme ihtimaliydi. Kardeşini kaybetmek Arlo da nasıl bir etki yarattı Kiera bilmiyordu ancak bunu tam tersine çevirmek için her şeyi yapabileceğini görüyordu.

Edgar ile beraber yemek salonuna yürüdüklerinde Kiera kendini çok tuhaf hissediyordu. Ablası onunla aynı sarayda parmaklıklar arasındaydı, Arlo yanına Forrest'ı almadan buradan gitmişti ve herkes Arlo'nun güçleri olduğunu biliyordu. Şimdi Kiera'nın bu sarayda kalmasının bir anlamı bile yok gibiydi.

Kiera sarayın içindekileri kandırmak için buradaydı, dışarıdakiler zaten Arlo'nun güçlerinin olduğunu düşünüyordu. Ancak şimdi Arlo'nun sırrı ortaya çıkmıştı. Çıktığı an ise ortadan kaybolmuştu. Prens zaten bir yükselense neden Kiera'ya ihtiyaç duysun ki? Kiera kendini fazlalık gibi hissetmeye başlamıştı. Arlo olmadan buraya yabancıydı.

Kiera hala kendi gerçeğini Edgar'a anlatmakla meşguldu. "Hadley'nin suçlu olmadığı ortadaysa neden hala zindanda o zaman? Bari doğru düzgün bir odada kalsın."

"Bu da Arlo'nun buraya gelmek için motivasyonu olsun. Prensesin ablasının serbest kalmasını istiyorsa buraya dönmek zorunda."

"Arlo Hadley'nin hala zindanda olduğunu bile bilmiyor! Bunu nereden düşünecek?"

"Nişanlısının mutluluğunu önemseyeceğini düşünüyorum," dedi Edgar.

Koridorda ilerlerlerken yanlarından birkaç kişi geçince Kiera lafını söylemek için bekledi. Edgar onunla dalga mı geçiyordu yoksa söylediklerinde ciddi miydi emin olamadı. "Sence Arlo beni düşünerek hareket eder mi?"

Edgar duraksadı. "Sırrını bir tek sana söylediğine göre öyle umuyorum."

"Bu yüzden mi ceza çekiyorum? Bilmek bile istemediğim bir sırrı ilk ben duydum diye mi? İnan böyle olacağını bilseydim o sırrı öğrenmek yerine alevlerin arasında ölmeyi tercih ederdim."

Edgar yürümeyi bırakıp Kiera'ya döndü. Her şey ortaya çıktıktan sonra Kiera Arlo'nun bir yükselen olduğunu nasıl öğrendiğini kelimesi kelimesine anlatmıştı. Hem Isabella'ya hem de Edgar'a. Bunu bilmeyi hak ettiklerini düşünmüştü. Arlo bilerek güçlerini Kiera'ya göstermemişti. Sadece buna mecbur kalmıştı.

Lanetli KrallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin