6. Bölüm - Dikenli Saray

313 40 37
                                    

Raya dördüncü dersini tamamlamıştı. Asla ilk dersteki öfkesine ve benliğine kavuşamadığı için o derste gösterdiği gücü kaybetmişti. Ancak çok kuvvetli olduğu bir gerçekti.
Güçlerini çok rahat kontrol edebiliyor gibi duruyordu. Sofia'nın söylediği hareketleri en iyi öğrencisi gibi yönlendirebiliyordu. Nefesini bir araç gibi kullanıyor, aceleci davranmıyordu. Acele etmek için bir nedeni yoktu.

Bazen tüm yaşadıkları ona bir kabustan ibaret geliyordu. Bu şaşalı yerin içinde sefil hissediyordu. Geniş koridorlar bile boğazını sıkıyordu. Ancak Sofia ile güçlerini ortaya çıkarttığında güvende hissediyordu.
Parmağının ucundan çıkan o elektrik hissi Raya'nın kalbine heyecan tohumu ekiyordu. Burada yapmayı sevdiği tek şey buydu. Sadece güçlerini açığa çıkartmak ona umut verip sarayı katlanılabilir bir yer kılıyordu.

Her ne kadar cazip görünse de, sarayda olmanın büyük eksileri vardı. Ona bakınca fısıldamaya başlayan insanlar bunun başında geliyordu. Kimsenin ona gerçek ismiyle seslenmemesi başka bir nedendi. Onu her daim gözetleyen birilerinin olduğunu hissediyordu.

Varislerin gölgeleri onu da izliyordu. Derslerde Sofia, koridorlarda Forrest, bahçede Vladamir ve kalabalığın arasında Paul. Asla yalnız değildi, bundan sonra da olacağını düşünmüyordu.
"İyi iş çıkarttın," dedi Sofia.

Raya kendi düşüncelerine o kadar dalmıştı ki Sofia'nın karşısında durduğunu unutmuştu. Hafifçe gülümsemekle yetindi.

"İlk gün yaşananlardan sonra eğitimime devam eden sensin, sen iyi iş çıkaran."

Raya, Sofia'dan nefret etmiyordu. Hatta biraz cesaretli davranıp onu sevdiğini bile söyleyebilirdi. Onu kontrol ettiğini, derslerin her saniyesini raporladığını bilse bile Sofia farklıydı. Raya'ya kötü davranmıyordu, onu bir şeylere zorlamıyordu. Muhtemelen zorlaması gerektiği emrini almıştı. Fakat Sofia Raya'ya iyi davranıyordu.

"Müthiş bir yeteneğin var," dedi Sofia. "Henüz yapabileceklerinin çeyreğini bile görmemişken seni bırakmak yazık olurdu."

Raya toparlandı. Odasına bırakılacağını biliyordu ancak Sofia ile eğitim alanındayken bu fırsattan yararlanmak istedi.

"Kraliyetin sırrını saklamak zor olmuyor mu?" diye sordu Raya. "Herkese bu şekilde yalan söylemek."

Sofia başını iki yana salladı; "İnsanlar öğrenirse yaşanacak ayaklanmadan daha zor değil."

"Ya duyulursa?" diye ısrar etti Raya.

"Bunun olmaması için her türlü önlemin alındığına emin olabilirsin."

Raya'nın bundan şüphesi yoktu. Onu susturdukları gibi başkalarını da rahatça susturabilirlerdi. Muhtemelen birkaç çuval altına bakardı. Üstelik Sofia bunu zorla yapıyormuş gibi görünmüyordu.

"Güçlerinin övgülerinin Isabella'ya gittiğini görmek de mi zor değil?"

Sofia başını salladı; "Prenses Isabella ile çocukluğumda eşleştirildim. On yıldan beri yanındayım. Kendimi sadece koruyucusu değil, dostu olarak görüyorum. Tüm başarılarım onun da başarısıdır."

Raya'nın tüyleri ürperdi. Kraliçe müthiş bir plan yapmış olmalıydı. Varisleri ufak yaşta yardımcıları olacak kişiler ile arkadaş etmek onlara sadece kraliyet bağı değil, dostluk bağını da katmıştı. Sofia'nın ve diğer yardımcıların da kraliyetin yarattığı illüzyonda olduğunu anlamak zor değildi.

On yıldan beri beyni bu şekilde yıkanmışsa, Sofia ile her düşüncesini paylaşmamalıydı. Ona ne kadar yakın görünürse görünsün, hiç kimse dostu değildi.

"Anlıyorum," dedi Raya. Bu konuşmadan gittikçe daha fazla rahatsız oluyordu. Sofia'nın bu rahatsızlığı anlaması uzun sürmedi.

"Şimdi bu saraydaki herkes düşmanın gibi geliyor olabilir," dedi Sofia. Başıyla bahçe duvarlarının ilerisini göstererek devam etti. "Ancak gerçek düşmanın kim olduğunu unutma."

Lanetli KrallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin