My ghost partner ~ Hayalet Partnerim YİZHAN

8

    

     Zhan ertesi sabah uyandığında, bir an nerede olduğunu kavrayamadı. Yibo karşısında ona gülümsüyordu. Zhan herşeyi unutmuş Yibo gerçekten yanında gibi ona sarılmak için kollarını açmıştı.

     "Günaydın Yibo'm."

     Yibo, anında ondan uzaklaşarak yanıt verdi;

     *Günaydın Zhan. *

     "Aman Tanrım, bir anlığına unuttum, özür diliyorum Yibo."

     *Sorun yok Zhan, ben çok dikkatliyim, endişelenme sen.*

     "İyi ki dikkatlisin. Peki dün bana dokunmuştun, onun sana zararı oldu mu yoksa?"

     *Zhan o kısa bir dokunuştu, çok uzun süreli dokunuşlar tehlikeli benim için.*

     "Anladım, aşırı dikkatli olacağım ben de. Şimdi, duş alıp hazırlanayım çıkarız Yibo. Sen niye öyle, sinsi gülümseyişini yolluyorsun yine. Yibooo, sakın düşündüğümü düşündüğünü söyleme. Sapık senii, yok vazgeçtim ben duş filan almıyorum, kaybol üstümü değiştircem."

     *Zhan, ama bu haksızlık sen benim vücudumun neredeyse tamamını gördün, sadece izleyecektim işte. Bunda ne kötülük var?*

     "Yibo, ikisi çok farklı şeyler. Ben bedeninde *bası yarası olmaması için, bakım yapıyordum, ayrıca duş alamadığın için bedenini temizliyordum, ve inan aklımdan hiç bir şekilde kötü bir düşünce geçmedi. Nasıl ikisini kıyas edersin?"

     *Zhan, off kendimi çok kötü hissettirdin, cidden sapık gibi hissettim şu an. Özür dilerim. Senin asla hiç bir şekilde kötü düşüncelerinin olmadığından eminim, şaka yapmak istemiştim, seni üzdüm değil mi? Bağışla beni lütfen, ben biraz gidiyorum, sen duşunu alıp giyin ben yarım saat sonra gelirim.*

     "Yibo, Yibo'm, gitme tamam, bende ani çıkışım için özür diliyorum, aslında bir yerde haklısın, insan sevdiğinden saklanmamalı. Gitmene gerek yok, bekle beraber çıkarız."

     *Yani seni duş alırken izleyebilir miyim? *

     "Yiboo, bekle dedim, izle demedim. Sen niye bu kadar meraklısın? Uyanınca bu merakını gidereceğim hiç merak etme, dua et şu an sana dokunamıyorum."

     *İşte şimdi bir an önce uyanmak istiyorum. *

     Zhan'ın gözleri kocaman açılmıştı. Akademide tanıdığı Yibo ile, Çin'e dönüp iletişim kurmaya başladığı Yibo, çok farklı iki insan gibiydi. Ve Zhan, her halini seviyordu ama bu Yibo epey haylazdı.

     Yibo bilerek onunla dalga geçer gibi konuşuyordu, gerginliğini atsın diye yapıyordu tüm sataşmalarını, ama biraz da gerçek payı vardı.

     "Artık savaşa hazırım, çıkalım Yibo."

     *Zhan, bu adam çok tehlikeli. Lütfen çok dikkatli ol, Zanjin olayını hatırla. Ben yanındayım ama bir kez daha sana dokunursam neler olur bilmiyorum? Senden uzak durmalıyım, o nedenle sen daha fazla dikkatli ol.*

     "Cheng ben hazırım işaretimle Jiyang içeri girip bulunan kurbanlar hakkında bilgi versin, tepkisi ne olacak bakalım?"

     "Merhaba Zhan, demek benim sorgumu sen yapacaksın? Beni çok merak ediyorsun değil mi? Yıllardır beni fark etmediğin için kendine kızgın olmalısın. Ama olma, beni tanıman imkansızdı. Sorgu sırasında anlatacağım zaten."