"Zhan, Zhan aşkııım, hadi uyan."
"Yibooomm, azıcık daha uyuyayım ne olur? Kollarında uyumayı çok özlemişim. On dakika daha hııı, olur mu?"
"Kollarımda uyumayı mı özledin, emin misin?"
"Evet aşkım eminim."
"Yalancıı, gözünü bir aç bakalım, kollarım yerinde mi?"
"Yaaa, Yiboo, bana yine... Aaa, sen neden ayaktasın, giyinmişsin de. Ben.. Ama sana sarılıyordum az önce."
"Sanırım rüya görüyordun Zhan. Ben çoktan uyandım, hazırlandım. Hadi sende kalk, bugün sorgulama var."
"Aiiyyooo, yine mi o kadını göreceğim? Vaz geçtim, başkası sorgulasın onu. Sen bana şöyleee kocamaaan sarıl aşkım, kadının etkisinden hala çıkamadım."
Zhan dudaklarını büzmüş, kollarını açmış Yibo sarılsın diye beklemeye başlamıştı. Yibo kendini zor tutuyor, dudaklarını ısırıyordu, Zhan'a dayanmak çok zordu gerçekten.
"Koca bebek seni, kalk çabuk. Sorguya girmesen bile, hazırlamamız gereken raporlar var. Karakol dersen, karmaşık durumda. Kısaca bize ihtiyaçları var. Hepimiz birlikte gidiyoruz. Şimdi sana sarılmaya başlarsam, dayanamayacağım o büzdüğün dudaklarına yapışacağım sonra da Jiyang baskına gelecek."
"Bana ne, gelsin, bir kerecik sarılmazsan kalkmıyorum işte, siz bensiz gidin o zaman, ben yatacağım."
"İnanmıyorum sana. Cidden çocuk gibi inatlaşacak mısın şimdi? İyi sen yat o zaman, iyice dinlen, biz çıkıyoruz."
Zhan kapı sesini duyduğunda hayal kırıklığına uğramıştı, oyunu ters tepmişti,kalkmak için, başını da örten çarşafı üstünden attığı an, Yibo'nun kollarında buldu kendini. Gitmemişti işte, kıyamamıştı Yibo ona. Yan gülüşüyle bakarken Zhan dayanamadı. Dudakları özlemle birbirine kavuştu. Öpüşme derinleştikçe, bedenlerine ki alev de yükseliyordu. Oda da sadece ikisinin inleme sesleri duyulmaya başladığında, Jiyang kapıyı bile çalmadan odaya dalmıştı.
"Hey, hazır... O my gooddd Yibo, Zhan özür dilerim, ovvv hazırsınızdır diye düşünüyordum. Sonra yeminle sizi rahat bırakacağım. Şimdi kalkın çabuk. Gerçi kalkmışsınız da yanlış yerden kalkmışsınız."
Jiyang, özür diliyor ama hiç gözlerini de onlardan ayırmıyordu. Böyle utanmış yüzleri görmek, kolay olmuyordu artık. Manzaranın keyfini çıkarıyordu resmen. Bilerek dalmıştı içeriye, onları durdurmazsa yarına kadar iptal olurlardı. Ama toparlanmaları gerekiyordu.
"Tamam Jiyang, Zhan hemen giyiniyor, çıkacağız, tamam. Zhan hadi giyin, ben.. şey ben haa tuvalete gidecektim."
Yibo'nun şaşkın halleri görülmeye değerdi.
Gizli birim ekibi, yarım saat sonra evden çıkmıştı. Polis merkezinin önü, düşündüklerinden daha kötüydü. Onların geldiğini gören gazetecilerin, soru yağmuruna tutulmuşlardı bir anda.
"Dedektif Zhan, görevinize döndünüz mü?"
"Katilin yakalandığı doğru mu?"
"Katilin kadın olduğu söyleniyor, bu konuda bilgi verecek misiniz?"
Sorular bitecek gibi değildi, acılı ailer de onlara teşekkür ediyor, minnetlerini sunuyorlardı. Onların sıkıştığını gören Cheng hemen yardımlarına koşarak, onları içeri aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost partner ~ Hayalet Partnerim YİZHAN
FanfictionKimsin sen? Veya kimsiniz? Neden benim çevremde ölüm var? Ve neden sadece erkekler? Yibo'ma ne yaptın? Çevremde gelişen garip olaylar ne?