kim bilebilirdi ki

9.2K 817 439
                                    


nasıl olsa ölmicez mi

Felix
Herkes hazır mı
Hadi amk
En uzun ben hazırlanırım normalde

Jisung
Geldik patlama

Seungmin
Çıktım ben de

Jeongin
Geliyoreeee

_______

Sonunda dördümüz de önümüzdeki öğrencilerden birine ait olan apartman dairesine geldiğimizde içeriden gelen yüksek müzik sesiyle yüzümü buruşturmuştum. Felix sosyal kelebek olarak gördüğü herkese selam verirken sonunda biraz daha sakin bir köşeye geçip hepimize birer bira kapmıştım. Elimdeki kırmızı pet bardağa bakarken koluma vuran Jeonginle kafamı kaldırdım.

Geliyorlardı ve tüm okul sanki onları bekliyor gibi aynı yere odaklanmıştı. Ortama ilk giren gülerek Hyunjin denen çocuğa bir şeyler anlatan Minhoydu. Ardından daha ciddi şekilde konuşan Changbin ve Chan içeri girmiş, birkaç kişiyle selamlaşıp direkt içkileriyle ortama uyum sağlamaya başlamışlardı.


"Felix iyi misin?" Seungmin'in sesiyle ben de Felix'e dönmüştüm. Resmen Minhoya tapıyor gibi dalmış şekilde donakalmıştı. Sonunda kendine geldiğinde üstünü başını otuzuncu kere düzeltip nasıl olduğunu sordu. Hepimiz baş parmaklarımızı kaldırdığımızda gülmüş ve içkisini fondiplemişti.

"Dikkatli ol tamam mı? Herhangi bir şekilde canını sıkarsa ben de onun canını sıkarım." Felix'e karşı hep daha korumacıydım çünkü ilişkiler konusunda hep yüzü gülmeyen biriydi ve nerede yanlış kişi varsa onu seçerdi. Sonunda yalnız kalan Minhonun yanına giden Felixle nefesimi tutup ikiliyi izledim.

"İyi gidiyor gibi?" Jeongin gülüşerek konuşan ikiliyi gösterince ben de onaylamıştım ama Felix'in Minhoya bakışıyla Minho denen çocuğun Felix'e baktığı şekil arasında binbir fark vardı ve bunu gören tek benmişim gibi en çok beni rahatsız ediyordu.

Felix yanıma doğru ilerleyip bir anda Minhoyla hepimizi tanıştırmak için çekiştirirken elimdeki bardağı istemeden yanından geçtiğimiz rastgele bir masaya bıraktım. Önüne gelir gelmez hepimizi baştan aşağı süzen çocuğa göz ucuyla baktım.

"Minho ben. Siz? " Müzikten dolayı hafif bağırarak konuşmuş ve sırıtarak elini uzatmıştı.

"Seungmin."

"Jeongin."

İkisiyle el sıkıştığında da hala yüzündeki o ibne sırıtış gitmemişti. Sıra bana gelmişti ama gereğinden fazla uzun durduğum için tek kaşını kaldırmıştı.

"Jisung."

Uzattığı eline baksam da bakışları beni tamamen sinir ettiği için elini sıkmadım. Aksine kollarımı göğsümde birleştirip onun gibi ben de onu baştan aşağı süzdüm. Çekici olduğu kesindi, bilimsel olarak bile kanıtlanırdı.

Minhonun keyifli yüzündeki sırıtış başta şaşkınlık ardından da alaylı bir gülüşe dönmüş ve Felixle konuşmaya devam etmişti. Üçümüzse klasik olarak içkilerimizi içip ara ara dans ediyorduk.

Gecenin ilerleyen saatlerinde artık ne Felix ne de diğer ikiliyi görebiliyordum etrafta. Her zaman onları toplamam zorunda gibi hissettiğim için çok içmiyordum ama bugün yüksel ihtimalle adını bile bilmediğim bir içkiyi yanlışlıkla alıp içmiştim. Kafam aşırı sallanıyordu.

"Jisung! "

Sonunda kolumu sertçe tutan bedenle Seung ve Jeongin beni bulduğu için sevinmiştim. Jeongin sarhoş haliyle bir tarafı işaret ederken kafamı çevirdim. Felix'in sarı saçlarını görsem de başım o kadar dönüyordu ki ne yaptığını anlamam sarı saçları arasındaki elle kesinleşti. Köşedeki duvara yaslanmış şekilde öpüşen Minho ve Felix'e bakarken Seungmin ve Jeongin gibi sırıtmıştım.

"Tuttuğunu koparır benim kankam! Yürü be! " Jeongin bağırsa da müzik sesinden tek biz duyuyorduk, bu durumsa benim gülmeme sebep olmuştu. Öpüşen çifti sapık gibi üçümüz de izlerken sonunda Minhonun Felix'i elinden tutup götürmesiyle sevinçle zıplamıştık.

"Öylesine gitmesine izin mi vereceğiz?" İçim garip olurken sorsam da mide bulantımdan kusmak üzereydim.

"İstediği buydu bırakalım! Ayakta duracak gücün yok zaten." Seungmin bağırınca mecbur onaylamış ve sarhoşluğun da etkisiyle kendimi temiz hava alabileceğim bir yere atmıştım. Bahçede bile ot çektiği her halinden belli olan tipler kızarmış gözleriyle köşe kenarlara mesken kurmuştu. Temiz hava almak için gözlerimi kapattım.

Tabi hiçbirimiz her zamanki gibi haftasonu öylesine gittiğimiz bir partinin gelip hayatımızın en orta yerine sıçıp bırakacağını bilmiyorduk. Zaten kim bilebilirdi ki?

skam | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin