Seungmin&JisungSeungmin
Ne bok karıştırıon yine
Annen aradı
Parti gecesi eve gitmemişsin
Annen aradı
Nerde kaldı bu çocuk sende mi diye
İyi bir dostum o yüzden evet dedim
Ama nerde kaldığın hakkında gram fikrim yok
Amınakoymadan anlatÖfff
Aşırı tepki verme amaSeungmin
JisungMinhoda kaldım
Annem nöbetteydi
Anahtarım yoktu
Size de ulaşamadım malum
Minho da burada kal dedi
Ben de mecbur kaldımSeungmin
Annen anahtarı yollamış?
Eve niye geçmedinGeçti saat
Ayıp olurdu ayrıca
O kadar kal dedi çocukSeungmin
Hmm
Hmmmm
Hımmmmm
Hmmmmmmm
HmmmmmmmmmSikerim hmmını
Seungmin
NaptınızUyuduk sadece seung
Seungmin
Hmmmm
EminsinSikmedim çocuğu seungmin
AbartmaSeungmin
Neyse
Kendin düşün biraz bence Jisung
Sözlerin ve hareketlerin çelişiyor bazenNe demeye çalışıyorsun
Seungmin
Hiç
Kantindeyiz
Gel artık
Kimse seni gördü diye Minhoyla kaldığını öğrenmeyecekNe alaka
Tuvaletim geldi sadeceSeungmin
Hıı aynen
Hadi________
Seungmin'e söve söve kantine geldiğimde kimse bana bakmıyor olsa dahi bakışları üstümde hissediyordum. Sonunda bizimkilerin oturduğu masaya geldiğimde oturdum.
"Kaç saat oldu aq?"
Jeongin kendi kendine triplenip aldıkları kekten bana uzatırken kafasına indirdim.
"Uzatma."
Felix klasik olarak izlediği dizilerden birini anlatırken Seungminse sürekli sanki yediğim yemekten bile beynimi okuyacak gibi her hareketimi inceliyordu.
"Bu arada dağ ayısına ayracı verdim ben. Teşekkür falan etti, sonra kitap önerin var mı dedi. Önerdim iki üç, sonra onları aldı. Post itle ayraç kullan yazdım kitapların üstüne. Salak adam."
"Çocuk teşekkür bile etmiş daha ne istiyorsun oğlum, sanki annene sövdü?" Jeongin omuz silkerken Seungminin sinirden parlayan gözleri yüzünden Felix daha fazla konuşmaması için ağzını kapatmıştı. İstemizce üçlünün şapşal hallerine gülerken Seungminin kaş göz yapmasıyla kafamı arkaya çevirdim.
Bizim masaya doğru gelen Minho ve tayfasıyla, Seungmin'e kurtar beni bakışı atmıştım. Masaya ulaşır ulaşmaz Hyunjin, Jeongin'e bir defter uzatırken ikilinin ne kadar tatlı olduğunu düşünmeden edemedim. Seungmin, Chana dik dik bakmaya devam ediyordu. Felix'in gözleri ise Minho ve benim aramda gidip geliyordu.
"2 saniye Jisungu ödünç alabilir miyim?"
Minho'nun kendisi için geldiğini az da olsa umut eden Felix duyduğuyla gözlerini bana çevirip anlamamış bakışlar atmıştı.
"Meşgulüm gördüğün üzere."
"Tek gördüğüm boş boş oturduğun Jisung."
"Bu benim işim. İkile şimdi."
"2 dakika konuşacağız sadece. Kalk."
Bileğimden tutan Minhoyla bakışlarım istemsizce Felix'i bulurken bari köşede konuşalım modunda kafamla işaret ettim. Minho anlamış olacak ki o önden ben arkasından köşeye çekildiğimizde dik dik baktım yüzüne.
"Ne yapıyorsun? Çok konuşmak istiyorsan yazsaydın?"
"Yazdım zaten ama telefonuna bakma konusunda biraz eksiklerin var. Ondan uğrayıp yüzünü göreyim dedim ben de."
Minho'nun gülümseyen yüzüne stres ve sinir karışık yüzümle bakarken iç çektim.
"Okulda benimle konuşma."
"Okul dışı?"
"O zaman da konuşma, direkt benimle konuşma Minho."
"O niyeymiş?"
"İstemiyorum."
Minho işaret parmağını alnıma düşen perçemlerime götürdüğünde elimde olmadan gözlerim kısılmıştı. Tepkim gözünden kaçmayan Minho hafifçe gülümseyip elini çekti.
"Ben cevabımı aldım Jisung. Görüşürüz sonra."
Minho diğerlerini de yanına çağırıp köşedeki masaya oturmak için giderken yutkunup masaya döndüm. Minho'nun saçıma dokunuşunu görmemeleri imkansız olan üçlü bana dik dik bakarken Felix sandalyesi yere düşecek kadar hiddetli bir şekilde kalkıp çıkmıştı.
"Hay sikeyim."
Seungmin omzumu patpatlarken Jeongin de Felix'in arkasından gitmişti.
"Söylemeliyd-"
"Kapa çeneni Seung."
Seungmin sustuğunda ayağa kalkıp kantinden çıktım. Felix'in şuan yanına gitsem beni dinlemeyeceğini adım gibi bilirken dinlese bile ne anlatacağımı ben bile kestiremediğim için kendimi dışarı attım.
Hepsi benim suçumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
skam | minsung
Fanfiction"Bu hale nasıl geldin? Yoksa annen küçükken çizdiğin resimlerine iltifat etmedi mi? Ya baban futbol maçlarını izlemeye bir kere bile olsa gelmedi mi? Ah dur hatta... Ortaokulda herkesin sikinde kıl çıkarken tek kılsız kalan sen miydin?" •texting+düz...