bak min jae

7K 757 498
                                    


nasıl olsa ölmicez mi

Seungmin
Aq ya
Kimyacı projeme 40 vermiş
Kaç gün uğraştım
Neyini beğenmedi acaba
Sinirim bozuldu

Jeongin
Oha
Nasıl lan
Karışmış falsndır olum
Bayılır o hoca sana

Seungmin
Bilmiyorum abi
Şuan götüme tüm periyodik tabloyu soksam bu kadar acıtmazdı
Kaç gece uğraştım bide

Felix
Jeonginin dediği gibi bence
Hoca yanlış girmiştir
Sınavların hep 90+ olum
Projen de aşırı iyiydi
Bugün 4.ders ona zaten
Konuş bir hocayla

Jisung
Bence de
Düşük verecek birisi değil özellikle de sana
Sıkma canını

Seungmin
Bilmiyorum ya
Sisteme girdim 40ı görünce
Bir zort oldum

Jisung
Canını sıkma
Geldin mı okula sen

Jeongin
Felixle biz daha otobüsteyiz

Seungmin
Geldim ben
Bahçede oturuyorum az

Jisung
Tamam bekle beni orada

_______

Sınıfa eşyalarımı bırakıp telefonum ve kulaklığımı da aldığım gibi Seungminin yanına fırlamıştım. Ders notlarını aramızda en çok takan kişilerden biriydi ve haksızlığa da gelemezdi, hazırladığı proje gerçekten iyiydi.

"Pişt güzellik!"

Seungmine seslendiğimde tebessüm edip bana dönmüştü. Soğuk bankta yanına oturup somurtuk yüzüne baktım.

"Hiç yakışmıyor sana böyle somurtmak ya. Güzel gülüşünü göster." Seungmin hiç gülecek hali yokmuş gibi sahte bir gülümsemeyle bana bakınca iç çektim.

"Bu böyle olmayacak."

Hızlıca kulaklığımı telefona takıp birkaç şarkıya bakındım, ardından hareketli bir şeyler açıp kulaklığın tekini kendi kulağıma diğerini de Seungmin'in kulağına sokuşturdum.

"It's cuffing season and now we got a reason to get a big boy!"

Seungmin'in ellerinden tutup şarkıya göre sallarken bir yandan da onun için şarkıyı söylüyordum. Rap yerlerinde karıştırdığım yerlerde seungmin istemsizce gülüyordu, ben de telefonu mikrofon olarak kullanarak minik konserime devam ediyordum.

"It's cuffing season and all the girls be needing a big boy!"

Seungmin gülmeyi bırakıp arkama bakıp kaş göz yaptığında kafamı kaldırıp başımda beni izleyen Minhoyla göz göze gelince irkilmiştim. Hızlıca kulaklığı çıkarırken yanımdaki boş yere geçmesiyle Seungmin'in anlamsız bakışlarıyla da baş başa kalmıştık.

"Sesinin güzel olduğunu bilmiyordum." Minho yüzünde hala duran yarabantlarıyla sırıtırken önce ona sonra Seungmin'e bakıp gergince gülmüştüm.

"Niye buradasın?"

"Ders başlamadan bir şeyler içeriz diye düşünmüştüm. "

"Çok yanlış düşünmüşsün o halde?"

"Sadece bir kah-"

"Bak Min Jae-"

"Adım Minho."

Minho sitemle mırıldandığında Seungmin bir bana bir ona bakmaktan tenis maçı izliyor gibi duruyordu.

"Minho. Adını bile bilmiyorum? Cevap olarak yeterli oldu sanırım bu. Hm?"

"İstediğin gibi seslenebilirsin, sorun olmaz." Minho aynı sırıtışıyla bana bakarken derin bir nefes aldım.

"O halde piç desem?" Minhonun kaşları zevkle havalanıp gülüşü kulaklarımı doldurduğunda tip tip bakmıştım. Neyden bu kadar zevk alıyordu gram anlamıyordum.

"Fark etmez Jisung ama bugünlük gidiyorum. Küçük konserine devam et diye. Görüşürüz Seungmin?" Minho adından emin değil gibi seungmin'e baktığında seungmin kısaca başıyla onaylamıştı. Sonunda yalnız kaldığımızda iç çektim.

"Neden öyle dedin?"

"Nasıl?"

"Adını biliyorsun, Jisung. Neden bilmiyor gibi davrandın?"

"Başımdan gitsin diye Seungmin boşver."

Seungmin ne olduğunu anlamadığı için telefonumu çıkarıp yavaşça mesajları okuması için uzattım.

"Bir şey yok ama arada yazıp duruyor işte okulda da rahat vermiyor."

Seungmin mesajları okuyup istemsizce şaşkın bir suratla bana baktığında telefonumu geri almıştım.

"Minhonun yeni favorisi sen misin o zaman? Hayatta inanmam." Çok komik gibi gülen Seungmine dik dik baktığımda susmuş ve ciddi bir yüzle düşüncelere dalmıştı.

"Hmm bir kahve içseniz belki anlar, uygun olmadığınızı. Sürekli götünde dolanacağına tek seferde hallet? Olmaz mı?"

"Felixe ne diyeceğim? Kanka kusura bakma senin yattığın sonra sana bok gibi davranan çocukla biz bu akşam kahve içmeye gideceğiz mi?" Seungmin güldüğünde yine ciddiye al bakışı atmıştım.

"Sen de ona şart koy. Tek bir kahve ve sonrasında görüşmeyeceğiz falan de? Kendini sağlama alırsın hem de."

Seungmin'in dedikleri mantıklı gelirken yavaşça başımı ovuşturdum.

"Düşüneceğim, haber ederim. Felixe hiçbir şey söyleme."

"Bana ne söylemeyecekmişsin?"

Felix'in sesiyle boğazım düğümlenirken Seungmin de zort olmuş bir yüzle kalkıp gelen ikiliyi selamlamıştı.

"Ahaha Jisung senin moralini yerine getirmek için bir sürpriz yapmak istiyor da o."

"Jisungumm!! " Felix üstüme atladığında Seungmin'e yalanı için teşekkür eden bakışlar atmış ve Felixe sarılmıştım.

_________

quokkahan
Minho
Seninle tek bir kahve içmeyi kabul edeceğim
Ama bir şartla
O da herkesin önünde Felixten özür dileyeceksin.

skam | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin