babanı aramanın zamanı

5.1K 572 56
                                    

"Bu işte bir terslik var."

Jeongin gizemli bir dedektif gibi mırıldanırken artık ağlamaktan içim dışıma çıkmış şekilde dondurma yiyordum. Sırf ben seviyorum diye para birleştirip bana bir kutu oreolu dondurma almışlardı.

Okuldan sonra eve geldiğimizde hepsi benimle kalmış ve benim anlatmaya hazır olmamı bekleyene kadar da sevdiğim şeyleri yapmıştık. Hiç gülecek gibi hissetmesem de Felix'in sıska kollarıyla arada bana sarılması , Jeongin'in büyük anne modunda şakalar yapması ve Seungmin'in dağ ayısı olarak Chan'a söylenmelerini dinlemek beni gülümsetmişti.

Kendimi biraz daha rahat hissettiğimde elimden geldiğince hatırladığım her detayı sonunda anlatmıştım. Önümdeki yastığa sarılıp yarıladığım kutudaki dondurmayı yemeye devam ederken hepsinin düşünceli yüz ifadesine baktım.

"Minho, annesinin yanındaymış bu arada. Changbin söyledi, dün dönmüşler o yüzden yanına gitmiş."

Bakışlarımı yere indirdim. Minhonun annesi beni her zaman endişelendiriyordu ama bu sefer yanında olması içimi rahatlatsa da daha da bok gibi hissediyordum.

"Anlamadığım şey şu, Jisung genelde bir kadehle kafayı sıyırmaz ama kadehten sonrasını hatırlamıyor." Seungmin kendi kendine yorumlarken diğerleri de onaylamıştı. Ben de bunu garip bulmuştum çünkü kadehi sadece yarıladığımı hatırlasam da devamı pek yoktu.

"Ya Melinda karısı içkisine bir şey kattıysa?"  Felix katillerin elinden kurtulmuşum gibi endişeyle bana döndüğünde olayın adli kısmını düşünen Seungmin konuşmuştu.

"Kanıtlayamaz ki bunu."

"Jisung'un annesi hemşire değil mi? Hastaneye gidelim, kan tahlilinde çıkmaz mı?" Jeongin dondurmama uzandığında kızacak gibi olsam da acıyıp yemesine izin vermiştim.

"Hadi onu kanıtladık diyelim, olay burada Jisung Minhoyu aldattı mı ya da Melindayla yattı mı sorusunun cevabını bulmak? Onu nasıl bulacağız?" Seungmin yine ortamın modunu düşürürken Felix bana dönmüştü.

"Fotoğrafı göstersene."

"Sapık mısın Felix?" Seungmin söylenirken telefonumu çıkarıp yavaşça Felix'e uzattım ısrarları yüzünden. Felix fotoğrafa dikkatli dikkatli bakarken bukalemun gibi renk değiştiriyordum.

"Jisungu boşverin ama farkındaysanız yatakta bir kişi daha var, bizim okulda bu kız üst sınıflardan. Ona da sorabiliriz, sonuçta bir şey olduysa bilir."

Felix konuştuğunda Jeongin ve Seungmin de fotoğrafa dikkatle bakmaya başlamıştı. Konuya odaklanmam gerekse de yine renkten renge girdiğim için kafamı dondurma kutusuna gömmüştüm.

"Mantıklı. Chanda numarası vardır, sorarım ben." Hepimiz Seungmin'e dönmüştük. Moralim bozuk olsa da ibnelik yapmak vakit tanımazdı.

"Ne? Çocuk okul başkanı?" Hepimiz mecbur onayladığımızda dondurmayı Felix elimden alıp hepimizi kaldırmıştı.

"Hastaneye!! Go go!" Çok iyi bir iş için gidiyormuşuz gibi neşeli duran Felix'e göz ucuyla baktım. Çoktan montumu ve eşyalarımı getirmiş olan üçlüyle evden çıktığımızda iç çektim.

"Anneme anlatamayız?"

"Onun çalıştığı hastaneye gidiyoruz ama, diğeri çok uzak Jisung." Jeongin söylenirken sabır diledim, anneme anlatırsam ortalığı birbirine katacağını ve biraz daha uzarsa konunun babama gideceğini biliyordum.

"Anlatmak zorundayız Jisung, ortada senin rızan olmadan yapılmış bir durum olabilir. Annenin bilmeye hakkı var." Seungmin yol boyunca anlatma fikrini savunurken iç çektim. Anlatmam gerektiğini ben de biliyordum ama anneme gidip nasıl bunları anlatacaktım, bunu kestiremiyordum.

skam | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin