Neden burada olduğunuzu her saniye sorguladığınız bir mekanda bulundunuz mu? Ben ne yazık ki şuan tam olarak öyle bir yerdeyim. Minho'nun evinde ve kalabalığın arasında içki almak için ilerlemeye çalışıyoruz.
Ev tamamen pembe-mor ışıklarla aydınlık, kimse tam olarak birbirinin yüzünü görmüyor ama bu ortama daha da gizemli bir hava katıyor. İnsanlar deli gibi dans ediyor ve bazı çiftler köşe kenarda sevişmeye başlamış bile.
"Gelmişsiniz!"
Hyunjin'in sesini duyunca yavaşça ona döndüm, klasik olarak Felix Jeongin ve Seungmin benim önümde bense onlardan bir adım gerideydim. Felix ortamın güzel olduğunu söylerken Hyunjin teşekkür edip Jeongini bir şey göstermek için götürmüştü.
"Başına bir şey gelirse?" Seungmine döndüğümde Hyunjinle giden Jeongine bakıyordum.
"Paranoya oldun iyice. Bir şey olmaz, Jeongin sarhoş da değil zaten."
Seungminin her türlü sakin ve soğukkanlı hali hep güven verse de bazen de boşa rahatlık gibi hissettiriyordu. Sonunda birer bira kaptığımızda hızlanan müzikle beraber zıplayan insanlara baktım.
"Gelmiyor musun?" Seungmin ve Felix dansa kalkarken bisüre oturacağımı söyledim. İkilinin kalabalığa karışmasını izlerken ortamdan oldukça uzak bir şekilde yani sakince, biramı yudumlamaya başladım.
"Minho! Buraya gel!"
Yanda duyduğum bağırma sesiyle kafamı refleksle çevirirken kalabalığa el sallayan kıza baktım. El salladığı yere döndüğümde kalabalığın içinde arkadaşlarıyla gülerek sohbet eden Minhoyu gördüm.
Seslenen kıza 1 dakika modunda parmağını kaldırıp sohbetini bitirince de ona doğru yönelmişti. Ama birkaç adım atmasıyla beraber yine gözlerimiz buluştu. Hayatımda insanların gözlerine bakmak bana hep zor gelmiştir ama onun gözleri beni şimdiye kadar en çok zorlayan gözlerdi.
Önünden birkaç kişi geçip bazıları Minho'nun dikkatini çekmek için el sallasa da dikilmiş ve kalabalığın içinde öylece durup birkaç saniye bana bakmıştı. Beynim otomatik olarak yüksek müziği kafamda kısmış ve uğultuya dönüştürmüştü.
"Minho hadi!!!"
Kız tekrar bağırınca Minho bu sefer beni baştan aşağı süzüp kızın yanına ilerlemişti. Kızla oldukça yakın duruyorlardı, öyle ki kız Minho'nun vücudunda neredeyse özgürce elini gezdirebiliyordu.
Elimden tutan kişiyle panik olurken Felix'i görünce derin bir nefes aldım. Zorla dans edilen topluluğun içine çekilirken güldüm. Eğlenmeye gelmiştik buraya bok etmeye gerek yoktu.
"Dans edelim biraz!" Seungmin bağırınca onayladım ve onlarla beraber müziğe uyum sağlamaya başladım.
_________
Bir saat kalacağım desem de şuan ikinci saate yaklaştığımızdan sızmaya başlayan insanlarla daha da emin olmuştum. Felix yine çok içtiği için midesi bulanırken bulabildiğim en temiz tuvalete sokup kusmasını sağladım.
"Bokunu çıkarma diyorum hep sana." Kendi kendime söylenirken kusmaktan bitap düşen Felix cidden konumuz bu mu ölüyorum bakışı atıyordu.
"Taksiyi çağırayım da siz ikiniz eve dönün. Ben de Jeongine bakınacağım."
Seungmin yorgunca onaylarken kapıya ilerleyip hızlıca bir taksi çağırdım. 10 dakika kadar sonra gelen taksiyle ikiliyi bindirip ne olur ne olmaz adresleri de bizzat ben tarif edip kapıyı kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
skam | minsung
Fanfiction"Bu hale nasıl geldin? Yoksa annen küçükken çizdiğin resimlerine iltifat etmedi mi? Ya baban futbol maçlarını izlemeye bir kere bile olsa gelmedi mi? Ah dur hatta... Ortaokulda herkesin sikinde kıl çıkarken tek kılsız kalan sen miydin?" •texting+düz...
