(Hotjae devaaammm~~~)
Yavaşça yanına oturdum. Yataktaydı ve ne olduğunu anlamıyordum. Ona seslendim, kaşlarını çattı ama gözlerini açamayacak kadar acısı vardı. Ne olduğunu anlamayıp etrafıma bakındım. Bu sabah gayet iyiydi ve neden şimdi böyle acı çekiyordu anlamıyordum. Kapıyı gördüm ve çıkıp gittim olduğu ev oldukça sessizdi ve kimseyi göremiyordum. Odasına gittim tekrardan ve yanı başındaki sudan içtim. Sonra gözlerini açtığını gördüm. O da beni görünce kalkıp oturdu ve yere bakıp gözlerini kırpıştırdı. "Ne oldu? Hasta mısın?" Diye sorduğumda bana dönüp baktı ve "Yorgunum" dedi. "Gideyim mi?" Dediğim zaman tamamen rüyada olduğumuzu unutmuştum. "Gidersen uyanırım. Burada kal da uyuyayım" dediğinde başımla ona onay verdim ve beklemediğim bir şey yapıp başını bacağıma koyarak uyumaya başladı. Oturdum ve hiç kalkmadan dinlenmesini bekledim.
Gözümü geri açtığımda sabah saat 11di. Okula çok geç kalmıştım ve bunu fark edince dehşetle yataktan fırladım. Üzerimi de değiştirmemiştim. Hiç bir şey yemeden makyajımı silip hızlı hızlı yeniden yaptım ve kıyafetlerimi giydikten sonra dişlerimi fırçalayarak okula koştum. Yoldayken telefonum çalıp çalıp duruyordu ama o kadar hızlı koşuyordum ki telefona bakacak halim yoktu. Güç bela sonunda okula vardığımda iki dersimi kaçırmıştım. Bir sonraki derse hazırlanıp hazırlığımı bitirince kantine gittim ve bir şeyler alıp masaya oturarak yemeye başladım. Birinin beni aradığını hatırlayınca telefonumu cebimden çıkarıp baktım. Hyunjae beni 4 kez aramıştı. Kaşlarımı çatıp nedenini bir süre düşündüm. Sonra geri aradım.
-Alo?
-Alo, Hyunjae. Ne oldu? Biraz geç kaldığım için telefonuna bakamadım, okula koşuyordum.
-Biliyorum. Biraz fazla uyumuşum.
-Evet...sanırım. Gitme dediğin için gitmemişim. Biraz fazla kaçırmışız.
-Evet. Özür dilerim, derslerin önemli miydi?
-Yok hayır...sanırım sadece yoklama konusu sıkıntı çıkaracak ama onu da bir şekilde halledebilirim. Sen? Hasta mıydın?
-Konserden sonra yoruluyorum...sanırım o yüzden. Şimdi iyiyim ama.
-Şükürler olsun.
-Evet! Şey...haftasonu görüşürüz o zaman?
-Haftasonu mu?
-Evet. İjoo'nun kafesi-
-Haa evet! Tamamen unutmuşum. Gelebilirsem gelirim tabii. İyi çalışmalar.
-Sana da, dedi ve telefonu kapattı. Elimle yüzümü kapatıp derince nefes verdim. Bu ne büyük utançtı, bu ne büyük utançtı böyle! Dün gece uyurken başını bacağıma koyması çok da etki etmemişti ama şimdi onun da aynı rüyayı gördüğünü bilmek çok utanç vericiydi.
-Bu iş başıma bela olacak. Bunu değiştirme gibi bi şansım yok mu acaba, diye söylendim ve hızla yemeğimi yiyip sınıfıma gittim. Ben sınıfa girdikten kısa süre sonra ders başlamıştı. Dersin ortasında telefonum titremişti. Telefonu elime aldım ve kızlarla olan gruptan gelen mesaja baktım.
Madam Aptal
Da İjoo:
Kızlar!Buna bakın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucid Dream
FantasyYarım kalan rüyalarınızı tamamlamak için saçma sapan şeyler yapmaya kalkışmayın. Bu tarz gruplara girmeyin sakın...