24

15 2 0
                                    

(Bir erkek böyle güzel olamaz. Mümkün değil! Ben pes ediyorum)

-Hadi bakalııım, dedi Jaehyun. Dönüp ona baktım.

-Sen biliyor muydun?

-Artık biliyorum, dedi ve bana bakıp dudaklarını birbirine bastırdı.

-Tebrik ederim, dedi Haewol ve kendi kendine bağırıp alkışladı. Biz de bunu normal karşılayıp tebrik ettik. Sonra yemek yedik ve sohbet etmeye başladık.

Bebeği neden saklıyorsunuz?

-Saklamıyoruz, uyuyor. Eniştem ışıktan rahatsız olmasın diye yüzünü kapattı, dediğimde Jaehyun biraz eğilip bebek sepetine baktı. Sepeti kucağıma aldım ve yüzünü açtım.

-Tatlış şey, dedi ve yanaklarını okşadı.

-Çok küçük.

-Evet...artık biz büyütecez.

-Seninle büyürse sıkıntı büyük.

-Pardon!

-Şaka yaptım şaka, dedi ve minicik bebeğin yanağını çekiştirdi.

-Biz de bakamaz mıyız, dedi Naeil ve bebeği yemek gibi masanın ortasına koydum. Hep birlikte ayağa kalktılar ve bebeğe baktılar. Uyandı ve etrafına korkuyla bakıp ağladı.

-Ablana ver, ablana ver, dedi Younghoon ve bebeği sepetten çıkarıp ablama verdim. Bebeği pış pışlayıp zorla susturunca tekrar sepetine koyup yanımıza bıraktık.

-Eee gençler ve...genç çiftler, diyerek Jacob ile İjoo'yu gösterdi eniştem.

-Bu yakışıklının adı için bir fikriniz var mı, diye sorduğunda ben de Jaehyun birbirimize baktık. Yolda ortak bir isim seçmiştik ama bizden daha iyi bir seçenek gelmezse o zaman söyleyecektik.

-Biz Jacob ile "Woobin" diye düşündük.

-Fena değil İjoo Hanım! Yok mu arttıran?

-Bize söz düşer mi bilmiyorum ama Seonwoo tatlı bir isim sanki, dedi Sangyeon ve grupça isimlerini ortaya sundu.

-O olmaz! Seonwoo, onun eski sevgilisi, dedi eniştem. Ufaktan gülüşmüştük masada.

-Bence Hyeop. Hyeop'lar yakışıklı oluyor.

-Ne alaka, dedi Naeil ve güldü. Diğerleri de gülmüştü.

-Bence Hyeop güzel, dedi ablam ve eniştemle birbirlerine baktılar.

-Woobin de güzeldi.

-Peki Weol? Kang Weol. Çok havalı.

-Ooo o da güzelmiş, dedi ablam. Eniştem de başını salladı.

-Benim balım balım baldızım! Siz ne dersiniz acaba?

-Biz...Jaehyun ile biraz düşündük aslında. Ve hayatı boyunca tutkulu ve başarılı olması için Joongi ya da asaletini her zaman simgelemesi için Daejung diye düşündük. Ama tabi son karar sizin.

-Sen hangisini istersin, diye sordu ablam. Jaehyun'a baktım. Bir süre birbirimizin aklını okumaya çalıştık. Sonra Jaehyun ufaktan "Daejung" diye fısıldadı.

-Daejung olmasını istiyordum. Yani ikimiz de ondan yanaydık ama Joongi'yi bulunca onu da düşünmedik değil.

-O zaman Weol ve Daejung arasında kura çekelim değil mi, diye sordu ablam. İjoo kalkıp kağıt kalem getirdi ve iki ismi de yazıp enişteme verdi. Eniştem elinde çalkalayıp yere attıktan sonra ablam çekti ama açmadan önce enişteme baktı.

Lucid DreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin