20

14 2 0
                                    

(Yorobun ben geldim! Bugün yazmayacaktım ama sıkıldım dedim yaziiim <3)

Biraz daha yemek yiyip sohbet ettikten sonra kalkmak için ayrıldık. Restorandan çıktığımızda taksi çağırmak için telefonunu çıkardı ama bugün beni o kadar iyi hissettirmişti ki biraz daha geç gitmek istiyordum.

-Yürüsek mi?

-Bu şekilde mi, diyerek üzerimizi gösterdi.

-Ne varmış üstümüzde?..Ha ama sen topkulu ayakkabı ile yürüyemeyeceksen-

-Hayır hayır! Yürürüm ama demek istediğim...senin için sorun olmasın?

-Arkadaşımla yürüyüşe gitmenin nesi yanlış? Gidelim, dedim ve yürümeye başladım. O da yanımda benimle beraber yürüyordu.

-Sence...Jacob ile İjoo'nun yemeği nasıl geçmiştir?

-Bilmem. Jacob bu, evlilik kararı bile almış olabilir, o herife güvenemem bu konuda, dediğimde gülmüştü ve ben de ona bakıp güldüm.

-İjoo çok çabuk kabul etmez, için rahat olsun.

-İçim neden rahatsız olacakmış ki? Umarım iyi anlaşır mutlu olurlar.

-Değil mi? Umarım.

-Ha! Naeil ile Haewol nasıl? Uzun zamandır hiç karşılaşmadık.

-Biri kimya biri sanayi ile meşgul. Naeil...biz tanışmadan kısa bir süre önce biri tarafından terk edildi. O yüzden şimdi kendini hep derslere, iş başvurularına adıyor. Haewol da zaten...bölümü başlı başına çok zor.

-Değil mi? Bir gün...hep birlikte yemeğe çıkmalıyız.

-Sen hep böyle miydin?

-Nasıl?

-Bilmem. Yani...ilk tanıştığımızda çok hazır cevaptın bu yüzden kibirli ve şımarık olduğunu düşündüm. Biraz...hani derler ya serseri tipli. Öyleydin, beyefendiden çok uzaktın benim için yalan söyleyemem. Hatta...seni dövmek istediğimi bile hatırlıyorum.

-Wooaaah! Arkamdan neler dönmüş böyle, dediğim zaman sesili bir şekilde güldü ve bana baktı.

-Ama önemli olan fikrimi değiştirmiş olman değil mi?

-Şimdi nasıl düşünüyorsun?

-Kibar, kadınlara değer veren bir beyefendi gibisin.

-Eski fikrin bana daha yakın.

-Ahhh! Şu andan itibaren eski fikrime geri dönüyorum. Akıllanmaz herifin tekisin.

-Ne dersen serbestin. Bu gece çok güzel olduğu için umursamayacağım.

-Anladııım! Daha da bir şey demiyeceğim.

-Of! Sıcak oldu, dedim ve gömleğimin bir kaç düğmesini açtım.

-Taksi mi çağırsaydık?

-Neden?

-Sana şimdiden sıcak oldu, benim de ayağım acıyor. Ayakkabı ayağıma vurmasın sonra.

-Yürüyemeyeceksen en başta söylemeliydin!

-Yürümeyi teklif eden sendin!

-Reddetseydin! Yürü diye boğazına mı yapıştım?

-Iyyh! Dayaklık herif, dedi ve elini kaldırıp vurmak istese de son anda durdu ve hızlı hızlı önden ilerledi.

-NEREYE?

-TAKSİ BULMAYA!

-GECENİN BU SAATİNDE...Bu kılıkla nereye gidiyorsun offf, diyerek kendi kendime isyan edip arkasından koştum ve yanına yetişip birlilte yürümeye devam ettim.

Lucid DreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin